BİHAÇ - TDV İslâm Ansiklopedisi

BİHAÇ

Müellif:
BİHAÇ
Müellif: HAJNALKA TÓTH
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2020
Erişim Tarihi: 29.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/bihac
HAJNALKA TÓTH, "BİHAÇ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/bihac (29.04.2024).
Kopyalama metni

Bosna-Hersek’in kuzeybatı kısmında Una nehrinin sol kıyısında yer alır. Bugün Una-Sana kantonunun başşehridir. 61.564 (2012) olan nüfusunun çoğunluğunu müslüman Boşnaklar oluşturur. Una vadisi tarih öncesi devirde de özel bir yere sahipti. Bihaç’ın 10 km. güneydoğusunda Ripaç (Ripač, Bosna-Hersek) yakınlarında yapılışı Tunç çağına dayanan palafit türü evler bulunmuş, dış mahallesi Ribiç’te (Ribić) La-Tené dönemine ait bir mezarda çömlekler ve değerli buluntular ortaya çıkarılmıştır.

Bihaç ve çevresi milâttan önce I. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun İlirya, daha sonra VI. yüzyılın başına kadar Dalmaçya eyaletinin bir parçasıydı. Octavianus’un (Augustus, m.ö. 63 - m.s. 14), bölgede yaşayan Yapodlar’ı, milâttan önce 35 yılında hâkimiyeti altına almasıyla Romalılar’ın kanunları ve gelenekleri bölgede yayıldı. Tarihçilerin varsayımına göre bugünkü Bihaç yakınlarında eski bir Roma şehir merkezi yer almaktaydı. V. yüzyılın başında Gotlar, ardından Alanlar ve Hunlar bölgeyi ele geçirdi. İmparator Iustinianos (527-565) burayı zaptedince Bizans İmparatorluğu bölgeye sahip oldu. 602-614 yıllarında Bihaç yakınlarına Slavca konuşan halk yerleşti ve bölgenin Slavlaşması başladı. Erken Ortaçağ’da yeni Slav ve Hırvat halkları Bizans ve Frank Krallığı hâkimiyetinde bölgeye geldi. Bihaç ortaya çıkan iki Hırvat düklüğünün sınırında bulunuyordu. Tomislav (910-929) düklükleri birleştirdi ve Bihaç, Macar-Hırvat birliğinin kuruluşuna kadar (1102) Hırvat Krallığı’nın önemli bir merkezi oldu. Bunu izleyen yıllarda şehir ve çevresi Macarlar’ın egemenliği altına girdi.

Bihaç adı ilk defa, Macar ve Hırvat Kralı IV. Béla’nın 1260 yılına ait bir belgesinde Topuska (Hırvatistan) Sistersiyen tarikatının mülkü olarak geçer. 1271’de şehir halkıyla başrahip arasında yapılan anlaşmada da benzer şekilde yer alır. Ortaçağ kaynaklarında farklı Slavca adlarla anılır: Bihig, Byheg, Bichich, Bihag, Vywegh, Wyjgh. Latince belgelerde Castrum bichiciense şeklinde geçerken Almanca kaynaklarda Wihitsch olarak (daha sonra Wihitz, Wihatsch) görülür. Osmanlı kaynaklarında daha çok Bihke adıyla anılır. 1262’de krala bağlı şehir (royal free city) statüsünü kazanan Bihaç iyice tahkim edildi, surlarla çevrildi. Macar-Hırvat krallarının sarayı da buradaydı ve Hırvat Meclisi (Sabor) genellikle Bihaç’ta toplanıyordu. Şehir idarî bakımdan Kral I. Lajos’un ölümüne (1382) kadar Hırvatistan’a bağlıydı, daha sonra Bosna idaresine geçti. XIV. yüzyılda krala bağlı şehir statüsünü kaybetti, bunda aralıksız süren soylular mücadelesi rol oynadı. Lüksemburglu Sigismund kaleyi Frangepán ailesine verdi.

Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da yayılması ve Bosna’yı ele geçirmesi üzerine Bihaç ve çevresinde yaşayan Hırvat nüfusu göç etti, yerlerine Boşnaklar, Türkler ve Vlachlar (Ulahlar) yerleşti. Macar-Hırvat Krallığı’nın sınırını koruyan kale, Osmanlılar’a bağlanmayı kabul etmeyen son Bosna kralı Stjepan Tomašević’in tutuklanmasından sonra Osmanlı hâkimiyetine girdi (1463). Fakat aynı yıl Macar Kralı Mátyás (Matthias) Corvin şehri geri aldı. Osmanlılar’ın Bosna’daki egemenliğinin güçlenmesinin ardından Macar Krallığı’nın sınır boylarında saldırılar devam etti. Mohaç Savaşı’nı (1526) izleyen yılda Yayça Kalesi’nin alınmasından sonra Bihaç kısa bir süre için yeniden Osmanlılar’ın idaresine geçti. 1530’lu yıllarda Habsburglar tarafından Hırvat sınır bölgesinin düzenlenmesine başlandığında ana merkez hıristiyanların elindeki Bihaç oldu. Burası Osmanlılar’a karşı ilk savunma bölgesini teşkil etti. Ancak 1577-1578’de çevresi ve Una nehri boyundaki küçük kaleler ele geçirildiğinden giderek Bihaç savunmasız duruma geldi.

1593-1606 Osmanlı-Avusturya savaşlarının arefesinde Bosnalı Derviş (Telli/Gazi) Hasan Paşa (Hasan-Paša Predojević) Kasım 1591’de Bihaç’ın ön kalesi Ripaç’ı, 1592’de şehri ve kaleyi aldı. Zaferin ardından Osmanlılar, XIII. yüzyılda Dominikler tarafından inşa edilen Aziz Antal Manastırı’nı camiye çevirdiler. Cami ve çarşı şehrin Osmanlı dönemindeki merkezi oldu. Fethiye Camii günümüzde de Bihaç’ın en ünlü yerlerinden biridir. Bihaç ve yöresi 1606’da yedi, yüzyılın ortasında sekiz sancaktan oluşan Bosna eyaletinin bir parçasıydı. Bihaç ve ona bağlı topraklar Osmanlı Devleti’nin en batıdaki sancağı durumundaydı. Sancakta Bihaç (Bihke), Donji Kamengrad, Ripaç, Cazin, Buzim, Ostrovica ve Bosanska Krupa gibi büyük şehirler vardı. 1592’den sonra oluşturulan “Bihaç kaptanı” rütbesi, donanmayla ilgili olmayıp büyük bir bölgenin en yetkili askerî temsilcisini ifade ediyordu. 1660’ta Bosna Beylerbeyi Melek Ahmed Paşa, VII. Miklós Zrínyi’ye esir düşen Bihaç kaptanını kurtarmak için Evliya Çelebi’yi 87.000 kuruş fidye götürmekle görevlendirdi.

Habsburg ve Macar-Hırvat güçleri, sınırlarına komşu Bihaç’ı Avusturya-Osmanlı savaşları sırasında pek çok defa kuşattıysa da kuşatmalar başarısızlıkla sonuçlandı. Osmanlılar’la yapılan Kutsal İttifak savaşları döneminde (1683-1699) 1688’de o zamanki Hırvat Banı Miklós Erdődy âni bir baskınla burayı almak istedi, fakat başaramadı. 1691 ve 1697’deki Zenta savaşından (11 Eylül) önce Karlovac Kumandanı Franz Karl Auersperg ve Hırvat Banı II. Ádám Batthyány yaklaşık 20.000 kişilik orduyla Bihaç önlerine geldilerse de yine kaleyi alamadılar. Yüksek ve güçlü kalesi sebebiyle Bihaç o dönemde zaptedilemez olarak düşünülüyordu. Savaşı bitiren Karlofça Antlaşması’nın (1699) ardından Bihaç ve çevresi Osmanlılar’ın elinde kaldı, ancak Bihke sancağı kaldırılarak Bosna sancağına bağlandı.

XVIII ve XIX. yüzyıllardaki Avusturya-Osmanlı ve Fransa-Avusturya savaşları Bihaç’ı etkiledi. Napolyon Bonapart yönetimindeki Fransızlar’a karşı başlatılan V. Koalisyon savaşını (1809) sona erdiren Viyana Antlaşması’yla (4 Ekim 1809) Fransızlar, Hırvatistan’ın bir bölümünü alarak Osmanlı Devleti’ne komşu oldu. Fransız Mareşali August Frédéric Louis Viesse de Marmont 1810’da Türkler’in elindeki Cetin’i işgal etti ve Bihaç’ı yaktı. Bihaç, Osmanlı Devleti’ndeki askerî ve idarî reformlar neticesinde 1865’te yeniden sancak merkezi haline getirildi. 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşması ile Avusturya-Macaristan bütün Bosna-Hersek’i ve o zaman nüfusunun büyük çoğunluğu müslüman olan Bihaç’ı ilhak etme hakkı elde etti. Fakat Bihaç’ta direnişle karşılaştı, ancak 18 Eylül 1878’de Avusturya-Macaristan ordusu General Wilhelm Freiherr von Reinländer komutasında Bihaç’ı almayı başardı. Kale ile şehri birleştirmek için 1888’de surların yıkımına başlandı. Ortaçağ temelleri üzerine inşa edilen dört kuleli kaleden günümüze yalnız Kaptan Kulesi adıyla anılan kule kalmıştır. Nüfusunun 1910’da 8370’e ulaşması şehrin geliştiğini gösterir. I. Dünya Savaşı’nın sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Bihaç 1929’dan itibaren, Yugoslavya Krallığı adını alacak olan Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’na geçti. Bu dönemde Bihaç, Vrbas Banlığı’nın idarî, ekonomik, eğitim ve sağlık merkeziydi.

II. Dünya Savaşı sırasında Alman kuvvetleri 13 Nisan 1941’de Bihaç’a saldırdı ve Bihaç, Almanya ile müttefik Bağımsız Hırvatistan Devleti’nin toprağı oldu. Ancak işgalden hemen sonra şehirde ve çevresinde direnişler başladı; partizanlar Nisan 1942’de şehri geri alıp Bihaç Cumhuriyeti’ni ilân etti. Tito’nun yönetimi altındaki Yugoslav hükümetinin temelini teşkil edecek olan Yugoslavya Antifaşist Ulusal Kurtuluş Konseyi 26-27 Kasım 1942’de Bihaç’ta toplandı. 29 Ocak 1943’te Alman birlikleri yeniden Bihaç’ı işgal etti ve bu işgal 28 Mart 1945’te Yugoslavya Halk Kurtuluş Ordusu tarafından kurtarılıncaya kadar sürdü.

Komünist Yugoslavya Demokratik Federal Cumhuriyeti döneminde (1945-1991) Bihaç il merkezi olarak yeni kurulan Bosna-Hersek Sosyalist Cumhuriyeti’ne dahil oldu, Kuzeybatı Bosna’nın idarî ve ekonomik merkezi halinde gelişti. Bosna-Hersek 5 Nisan 1992’de bağımsızlığını kazandı; ancak Sırplar’la Boşnak ve Hırvatlar arasındaki etnik çekişmeler 1992-1995 arasında süren Bosna savaşında zirveye ulaştı. Bu dönemde Bihaç ve yöresi Sırp militanları (Sırp Cumhuriyeti ordusu) tarafından çevrelenmiş korumalı bölgeye dönüştürülse de savaş süresince burası Bosna hükümet birliklerinin kontrolünde ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün korumasında güvenli bir bölge olarak kaldı. 1995 yazında Bihaç bölgesinde yaklaşık 150.000 sığınmacı ağır silâhlarla donatılmış Sırplar’ın kuşatması altındaydı. Uluslararası gözlemciler Srebrenica katliamından sonra bunu insanî bir felâket olarak değerlendirdi. 4 Ağustos’ta Sırplar’a karşı Hırvat Ordusu’nun saldırısı başladı, bunun neticesinde Krajna Sırp Cumhuriyeti’ne son verildi ve Bihaç da kurtuldu. Hırvat ve Bosna güçlerinin başarısı sonucunda birkaç hafta içinde Batı Bosna, Bosna-Hırvat Federasyonu’nun eline geçti, Bihaç da yeniden Bosna ile birleşti. Günümüzde Bihaç kalabalık nüfusuyla bir sanayi şehri konumundadır. Tarım sektörü başlıca ekonomik faaliyeti oluşturur. Kentteki Bihaç Üniversitesi 1997’de açılmıştır.

BİBLİYOGRAFYA

Bosna-Hersek İle İlgili Arşiv Belgeleri: 1516-1919 (haz. İsmet Demir v.dğr.), Ankara 1992, s. 31, 59, 120, 121, 233, 234.

, VI, 323.

R. Lopašić, Bihać i Bihaćka Krajina. Mjestoposne i poviestne critice, Zagreb 1890.

L. Bencze, Bosznia és Hercegovina okkupációja 1878-ban, Budapest 1987, s. 191-221.

L. Szita – G. Seewann, A legnagyobb gyözelem: Dokumentumok az 1697, Pécs-Szigetvár 1997, s. 110-121, 187-190, 193, 201, 239-249, 255, 259, 282, 284.

G. Pálffy, A 16. század története, Budapest 2000, s. 45, 47, 67, 179, 185.

Džafer Mahmutović, Stari Bihać (1260-1940), Bihac 2001.

Adnan Alijagic, Der Kampf um Bihac. Ein wichtiger Kriegsschauplatz und seine Besonderheiten 1992-1995. Diplomarbeit, Graz 2007.

M. Koller, “Bosnia and Hercegovina”, Encyclopedia of the Ottoman Empire (ed. G. Ágoston – B. Masters), New York 2009, s. 91-93.

R. Carlton – A. Rushworth, “The Krajina Projekt: Exploring the Ottoman-Habsburg Borderland”, The Frontiers of the Ottoman World (ed. A. C. S. Peacock), Oxford 2009, s. 403-430.

Admir Mulaosmanović, Bihácka Krajna 1971.-1991., Sarajevo 2010.

F. Otto Roth, “Wihitsch und Weitschawar: Zum Verantwortungsbewußtsein der adeligen Landstände Innerösterreichs in Gesinnung und Tat im türkischen ‘Friedensjahr’ 1578”, Zeitschrift des Historischen Vereines für Steiermark, sy. 60, Graz 1969, s. 199-275; sy. 61 (1970), s. 151-214.

M. Kruhek, “Die Grenzen des Königreichs Kroatien in den internationalen Staatsverträgen vom Frieden von Zsitva-Torok 1606 bis zum Frieden von Sistowa 1791”, Review of Croatian History, I/1, Zagreb 2005, s. 29-71.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2020 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 195-197 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER