https://islamansiklopedisi.org.tr/blunt-wilfrid-scawen
İngiltere’nin Sussex bölgesinde doğdu. 1842’de babasını, 1853’te annesini kaybetti. 1857’de teyzesi onu memuriyet imtihanlarına hazırlanması için Londra’ya götürdü. 1858’de Fransızca’sını ilerletmesi için devlet tarafından Fransa’ya gönderildi. Dönüşünde diplomatik servis imtihanlarını kazandı ve ataşe olarak tayini yapıldı. Bir buçuk yıl Atina’da kaldı; hastalanınca Frankfurt’a tayin edildi. Yeni görevine giderken İstanbul’a uğradı ve burada birkaç hafta kalarak Doğu ile ilk temasını kurmuş oldu. Bundan sonra görevi dolayısıyla 1869 yılına kadar Madrid, Paris, Buenos Aires ve Bern’de diplomat olarak bulundu. 1869’un sonlarında ünlü şair Lord Byron’un torunu Lady Anne Noel ile evlendi; iki ay sonra da memurluktan istifa etti. Karısıyla çıktığı Doğu Akdeniz ve Anadolu seyahati sırasında İstanbul’da iken zatürreye yakalandı ve burada bir süre tedavi gördü. Bu arada Songs and Sonnets by Proteus adlı şiir kitabı yayımlandı (London 1875). Bu tarihten sonraki on dört yılını siyasî çalışmalarla ve bu amaç için yaptığı seyahatlerle geçirdi. 1875-1879 arasında Mısır, Arabistan ve Hindistan’daki incelemeleri onun İngiltere’nin Doğu politikası hakkında ve sömürgeci idarelerin yerli halklara uyguladıkları baskılar konusunda bilinçlenmesini sağladı. 1881’de Cidde’de İslâm düşüncesini yakından tanıma fırsatı buldu. Kahire yakınlarında, içinde o bölgenin önemli bir şahsiyeti olan Şeyh Ubeyd’in kabrinin de bulunduğu on beş dönümlük bir araziyi satın aldı. Burada bir Arap gibi giyinerek ve Arapça konuşarak yaşamaya başladı ve büyük bir saygınlık kazanarak kabileler arasında çıkan çeşitli ihtilâflarda ara buluculuk yaptı. İngiltere’ye her gidişinde Mısır milliyetçiliğini savundu. 1881 yılında meşhur İngiliz dergisi The Fortnightly Review’de “The Future of Islam” (İslâm’ın Geleceği) üst başlığı altında yayımladığı makalelerini ertesi yıl The Future of Islam adıyla müstakil bir kitap olarak neşretti (London 1882). 1883’te Kahire’de İngiliz işgaline karşı Mısır halkının yanında yer aldı; ancak izinsiz olarak hapishaneleri ziyaret etmesi ve açıkça Mısırlılar’ı desteklemesi üzerine zamanın İngiliz Başbakanı Salisbury’nin emriyle üç yıl Mısır’a girmesi yasaklandı.
1885’te Londra’da Hindistan’daki İngiliz idaresinin baskı ve adaletsizliklerini anlattığı ve bağımsız Hindistan hükümeti tezini savunduğu Ideas About India adlı kitabını yayımladı. Aynı yılı takip eden seçimlerde parlamentoya girmek için İrlanda’dan aday olduysa da başarı kazanamadı. 1887’de bir mitingde yaptığı konuşmadan ötürü tutuklandı ve iki ay hapis yattı. 1889’dan sonra, bütün siyasî fikirlerine katılmamakla beraber İngiltere’nin Ortadoğu ve Hindistan’daki politikasına karşı çıkan ve kusursuz Arapça’sıyla Mısır’daki yerli halka kendini sevdiren eşiyle birlikte düzenli biçimde yazları Londra’da, kışları Kahire Şeyh Ubeyd’deki çiftliklerinde geçirmeye başladılar. Karısı Lady Anne 1917’de Mısır’da, kendisi de 1922’de İngiltere’de öldü. Vasiyeti üzerine dinî merasim yapılmaksızın Sussex’de Newbuildings Wood’a gömüldü.
Ortadoğu, Hindistan ve Türkiye’de seyahatler yapan ve incelemelerde bulunan Blunt, İslâm dünyasının o günkü meseleleri üzerine sadece eser vermekle kalmayıp Batı emperyalizmine karşı müslüman milletlerin yanında yer alarak bağımsızlık mücadelelerinde onları fiilen destekledi. Çalışmalarıyla Hindistan müslümanlarının takdir ve desteğini kazandı. Mısır’da Urâbî Paşa, Muhammed Abduh ve Hidiv Abbas Hilmi gibi zamanın önemli şahsiyetleriyle dostluk kurdu. Osmanlı hâkimiyetine de karşıydı; bu yöndeki düşünceleriyle Arap milliyetçileri ve Abdurrahman el-Kevâkibî üzerinde etkili oldu. Blunt aynı zamanda Osmanlı hilâfetine de karşıydı. Ona göre İslâm dünyasındaki durgunluk ve gerilemeden öncelikle Osmanlılar sorumlu idiler. Bu durumda her şeyden önce Arap toprakları Osmanlı idaresinden ayrılmalı ve hilâfet de Mekke veya Kahire’ye nakledilmeliydi. Blunt’ın hilâfet hakkındaki görüşleri açık bir şekilde kendi Katolik yetişme tarzının izlerini taşımaktadır. Zira Blunt’ın tahayyül ettiği halife bir çeşit mânevî lider, yani Katolik âlemindeki papa gibidir. Önce Kahire’de ve nihaî olarak Mekke’de oturacak olan bu halife siyasî bir kimlik ve otoriteye sahip olmayacaktır. Halifenin güvenliği ise dünyada en fazla müslüman tebaaya sahip olan İngiltere tarafından sağlanacaktır. Ancak Blunt bu konuda İngiltere’de yoğun faaliyet ve kulislerde bulunmasına rağmen İngiliz hükümetinin güvenini ve desteğini kazanamadı ve fikirleri itibar görmedi.
Blunt’ın yukarıda zikredilenlerden başka diğer eserleri şunlardır: A New Pilgrimage (London 1889); Griselda (London 1893); Satan Absolved (London-New York 1899); In Vincilus (London 1899); The Secret History of the English Occupation of Egypt (London 1907, 1969); India Under Ripon (London 1909); Gordon at Khartoum (London 1911); The Land War in Ireland (London 1912); My Diaries (I-II, London 1919-1920); The Poetical Works A Complete Edition (London 1914; New York 1923). Ayrıca eşi Lady Anne’ın da gözlemlerini ve seyahat intibalarını dile getirdiği Bedouin Tribes of the Euphrates (I-II, London 1879) ve A Pilgrimage to Nejd (I-II, London 1881) adlı iki eseri bulunmaktadır.
BİBLİYOGRAFYA
British Authors of Nineteenth Century, New York 1936, s. 61.
Edward W. Said, Orientalism, London 1978, s. 195-237.
Necîb el-Akīkī, el-Müsteşriḳūn, Kahire 1980, II, 66.
A. Hourani, Europe and the Midle East, California 1980, s. 86-104.
E. Longford, A Pilgrimage of Passion. The Life of Wilfrid Scawen Blunt, London 1982.
P. G. Elgood, “Blunt, Wilfrid Scawen”, Dictionary of National Biography, Oxford 1966, II, 84-86.
S. G. Haim, “Blunt and al-Kawākibī”, OM, XXXV/3 (1955), s. 132-143.
“Blunt, Wilfrid Scawen”, EBr., III, 819.