https://islamansiklopedisi.org.tr/bopal--sehir
Orta Hindistan’da Betva nehri yakınında, tabii manzarası ile ilgi çeken bir yerde kurulmuştur. Başşehir Yeni Delhi’den gelerek Ücceyn ve Huşengâbâd yönünde güneye giden kara ve demiryolu buradan geçer. Şindiya, Holkar ve Nersingher şehirleri ile komşudur. Bölgenin iklimi ılıman ve su kaynakları zengindir; Parbati ve Betva nehirleri de bu civardan doğar. Puhta Pul Talâo ve Bera Talâo gibi göller şehrin çevresine tabii güzellik kazandırır. Önceleri Bopal İslâm Devleti’nin başşehri olan Bopal, 1956’dan sonra Medya Pradeş eyaletinin merkezi haline getirildi. Bölgenin diğer önemli şehirleri İslâmgerh, Ahta, Sehuro ve Raisen’dir. Nüfusu 1981 sayımına göre 671.018 olan Bopal’de halkın çoğunluğu müslümandır. Bopal bölgesinin en eski yerleşme merkezi Raisen’deki Bocpur olup Ganj’a güneyden karışan Betva nehrinin doğusunda yer alır. Paramara Rajputları’ndan Raca Boc’un XI. yüzyılda inşa ettirdiği büyük Şiva Tapınağı’nın kalıntıları bugüne kadar gelmiştir. Yine bu civarda Cayna azizlerinden Adinatha’nın büyük bir heykeli ve tapınağı bulunmaktadır.
Bopal şehri 1728’de, devletin de bânisi olan Dost Muhammed Han tarafından kurulmuştur. Sonradan Dost Muhammed, şehri dış tehlikelere karşı korumak gayesiyle Hintli eşi Feth Bîbî’nin adını verdiği Fetihgerh Kalesi’ni inşa ettirmiştir. Bugün şehrin bu bölümü Şehr-i Hâs adıyla anılmakta ve şehrin diğer önemli iki bölgesine de Cihangirâbâd ve Ahmedâbâd denilmektedir. Daha önce İslâmnagar’da oturan nevvâb Feyz Muhammed Han başşehri Bopal’e nakletmiştir. Şehir Pindârî istilâsı sırasında harap olmuş ise de Nezir Muhammed Han tarafından kısa süren hükümdarlığı döneminde (1816-1820) imar edilerek eski canlılığına kavuşturulmuştur.
Şehrin en önemli yapıları Tac Mahal Sarayı ile yanındaki Tâcü’l-mesâcid adlı büyük camidir. Kırmızı ve mor kesme taşlardan yapılmış gayet ince ve yüksek minareleriyle Kudsiyye Begüm Camii de Hint-İslâm mimarisinin en güzel eserlerindendir. İskender Begüm, Şah Cihan Begüm ve Sultan Cihan Begüm dönemlerinde şehirde yol inşası ve ışıklandırma gibi imar hizmetleri yapılmış ve kültür hayatı da bu begümlerin himayesinde büyük gelişmeler kaydetmiştir.
Bopal tarihi boyunca İslâmî ilimlerin öğretildiği önemli bir merkez olarak tanınmıştır. 1947’de Hindistan’ın istiklâline kavuşması üzerine kurulan eyaletlerden Orta Hindistan’daki Medya Pradeş’te ve Bopal’de İslâmî eğitim faaliyetinin sona ermesinden korkulmuşsa da o zaman Bopal Devleti’nin kadısı ve Bopal’deki Câmia-i Ahmediyye’nin rektörü olan Seyyid Süleyman Nedvî’nin idaresinde Dârülulûm Medresesi’nin kuruluşu müslümanların ümitlerini canlandırmıştır. Darülulûm’un kuruluşunda Bopal’deki Tâcü’l-mesâcid camiinin imamı Mevlânâ Muhammed İmrân Han Nedvî’nin de çok gayretleri olmuştur. İslâmî ilimlerin öğretilmesindeki sistem bakımından Leknev’deki Nedvetülulemâ modeline benzeyen Dârülulûm ile Câmia-i Ahmediyye daha çok dinî eğitim merkezleridir. Bugün aralarında müzik akademisinin de bulunduğu on beş yüksek okul, 1970’te kurulmuş olan Bopal Üniversitesi’nin bölümlerini teşkil etmektedir.
Bopal önemli kara ve hava yolları üzerindedir. Üretime yönelik sanayinin geliştiği şehirde çırçır, dokuma ve kumaş boyama, transformatör, demiryolu makasları, çekme motoru, elektrik malzemeleri, spor aletleri, kibrit vb. fabrika ve imalâthaneleri bulunmaktadır. Haşere mücadelesi için ilâç üreten Union Carbide Corporation’ın (ABD) depolarının 3 Aralık 1984’te gaz kaçırması üzerine meydana gelen dünyanın en büyük kimyevî madde kazasında 3600 Bopalli ölmüş ve 50.000 kişi de hasta olmuştur.
Bopal, tabii güzellikleri ve tarihî yöreleriyle Hindistan’ın turist çeken en önemli merkezlerinden biridir.
BİBLİYOGRAFYA
Imperial Gazetteer of India, Oxford 1908, VIII, 142-145.
S. Abul Hasan Ali Nadwi, Muslims in India (trc. Mohammad Asif Kidwai), Lucknow, ts. (Academy of Islamic Research and Publications), s. 94, 95.
V. P. Menon, The Story of Integration of the Indian States, Calcutta 1956, s. 304-306.
Abdul Hai, India During Muslim Rule, Lucknow 1977, s. 71-72.
S. Israel – B. Grewal, India, Singapore 1985, s. 149-151.
Mecdud Mansuroğlu, “Bhopâl”, İA, II, 596.
A. S. Bazmee Ansari, “Bhōpāl”, EI2 (İng.), I, 1196-1197.