CERRÂH b. ABDULLAH - TDV İslâm Ansiklopedisi

CERRÂH b. ABDULLAH

جراح بن عبد الله
CERRÂH b. ABDULLAH
Müellif: HAKKI DURSUN YILDIZ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1993
Erişim Tarihi: 19.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/cerrah-b-abdullah
HAKKI DURSUN YILDIZ, "CERRÂH b. ABDULLAH", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/cerrah-b-abdullah (19.04.2024).
Kopyalama metni

Aslen Dımaşklı olup daha sonra Basra ve Kûfe’ye yerleşti. İlk askerî ve idarî bilgi ve tecrübelerini Haccâc’ın himayesinde kazandı. Abdurrahman b. Muhammed b. Eş‘as ile Haccâc arasında cereyan eden Deyrülcemâcim Savaşı’na birlik kumandanı olarak katıldı, ancak büyük bir başarı kazanamadı. 87 (706) yılında Haccâc tarafından Basra âmilliğine tayin edildi ve Halife Velîd’in ölümüne (715) kadar bu görevde kaldı. Daha sonra getirildiği Vâsıt âmilliği Ömer b. Abdülazîz’in halife olmasına kadar devam etti. Yeni halife Yezîd b. Mühelleb’i Horasan valiliğinden azledip hapsedince ondan boşalan yere Cerrâh’ı tayin etti (99/717-18). Fakat Cerrâh Horasan’ın kılıç ve kırbaçla idare edilebileceği fikrinde olduğu için valiliği uzun sürmedi ve aynı yıl azledilerek yerine Abdurrahman b. Nuaym el-Gāmidî getirildi. Cerrâh, II. Yezîd’in hilâfete geçmesi üzerine hapisten kaçarak isyan eden Yezîd b. Mühelleb’e karşı gönderilen Mesleme b. Abdülmelik’in kumandasında Akr Savaşı’na katıldı.

Cerrâh b. Abdullah’ın hayatının ikinci dönemini Hazarlar’la yaptığı savaşlar teşkil etmektedir. Nitekim 104 (722-23) yılında Sübeyt en-Nehrânî’nin mağlûp olması üzerine Halife II. Yezîd, Hazarlar’ı durdurmak ve Sübeyt’in intikamını almak için Cerrâh b. Abdullah kumandasında büyük bir orduyu yola çıkardı. Cerrâh’ın hareketini öğrenen Hazarlar Derbend’e çekilerek savunma tedbirleri almaya başladılar. Cerrâh ise Berdea’ya varıp birkaç gün ordusunu dinlendirdikten ve Hazarlar’ı aldatmak için bir müddet Berdea’da kalacağını etrafa yaydıktan sonra geceleyin Derbend’e yarım fersahlık bir mesafede bulunan Bâbülcihâd’a vardı. Hazarlar ise Cerrâh’ın sözlerine aldanarak gerekli tedbirleri almamışlardı. Cerrâh ertesi gün iki kumandanını ganimet toplamak ve Hazar ordusu hakkında bilgi edinmek için gönderdi; kendisi de 25.000 kişilik ordusuyla Derbend’e 6 fersahlık uzaklıktaki Nehrürrân’da karargâh kurdu. Hazar ordusu başlarında hakanın oğlu olduğu halde İslâm ordusu ile karşılaştı. Cerrâh’ın bir nutkuyla başlayan savaşta Hazarlar mağlûp oldular. Onları takip eden Cerrâh yol üzerindeki bazı kaleleri zaptettikten sonra Belencer önlerine gelip şehri kuşattı. Muhasara sırasında iki taraf da ağır kayıplar verdiler. Nihayet Cerrâh’ın birlikleri Rebîülevvel 104’te (Ağustos-Eylül 722) Belencer’e girmeyi başardılar. Cerrâh, kışın yaklaşması ve Hazarlar’ın karşı taarruz için hazırlandıklarını öğrenmesi üzerine kışlamak üzere geri çekildi ve halifeden yardım istedi.

105 (723-24) yılında hücum sırası Hazarlar’da idi. Bir önceki yıl uğradıkları yenilginin öcünü almak için hareket eden Hazar ordusu Derbend’i geçerek İrmîniye’ye bir akın yaptı. Cerrâh b. Abdullah mukabil harekete geçip Hazar ordusunu mağlûp etti ve bazı şehirleri ele geçirdi. Ertesi yıl Cerrâh’ın Hazarlar’a karşı başarılı bir seferi daha vuku bulduysa da kaynaklarda bu hususta ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır.

107 (725-26) yılında Halife Hişâm b. Abdülmelik Cerrâh b. Abdullah’a yardımcı kuvvetler göndererek tekrar Hazarlar’a karşı sefere çıkmasını emretti. Cerrâh muhtelif istikametlere birlikler göndermek suretiyle Hazarlar’ı yıpratmak istiyordu. Müslümanların bu devamlı akınlarına karşı Hazar hakanı komşu hükümdarlardan yardım istedi. Hazar ordusu aldığı yardımcı kuvvetlerle beraber hakanın oğlu Barcık kumandasında Cerrâh’a karşı harekete geçti. İslâm ordusu dağınık bir durumda olduğu için Hazarlar’a mukavemet edemiyordu. Hazarlar Mugan’a kadar ilerleyip burasını da ele geçirdiler. Cerrâh Hazar ordusunun kuvvetini dikkate almadan ve Suriye’den gelmekte olan yardımcı kuvvetleri beklemeden savaşa girdi. Yapılan savaşta Cerrâh ağır bir yenilgiye uğradı ve bu yenilgi onun azline sebep oldu.

Halife Hişâm 111 (729-30) yılında kardeşi Mesleme’nin yerine Cerrâh b. Abdullah’ı tekrar İrmîniye ve Azerbaycan valiliğine tayin ederek Hazarlar’a karşı cihada memur etti. Cerrâh aynı yılın yazında Tiflis üzerinden Belencer’e yürüyüp orayı aldıktan sonra Hazarlar’ın başşehri olan Beyzâ’yı kuşatarak zaptetti.

Cerrâh b. Abdullah’ın kışı geçirmek için Azerbaycan’a dönmesinden istifade eden Hazarlar karşı hücuma geçtiler. 112 yılının başlarında (730 ortaları) Erdebil’e kadar ilerleyen Hazar ordusu bu şehrin yanında yapılan savaşı kazandılar. Cerrâh ve askerlerinin büyük bir kısmı savaş meydanında hayatlarını kaybettiler. Erdebil’i işgal eden Hazarlar akınlarına devam ederek Musul civarına kadar ilerlediler.

Cerrâh b. Abdullah Hazarlar ile yaptığı savaşlarda gösterdiği kahramanlıklarla tanınmış ve İslâm kaynaklarında “Batalü’l-İslâm” (İslâm kahramanı) ve “Fârisü ehli’ş-Şâm” (Suriyeliler’in cengâveri) unvanlarıyla anılmıştır. İbn Sîrîn’den hadis nakletmiş, Safvân b. Amr, Yahyâ b. Utayye ve Rebîa b. Fedâle de kendisinden rivayette bulunmuşlardır.


BİBLİYOGRAFYA

, I, 362.

, s. 289, 294, 295, 621, 622.

, II, 302, 308, 315.

, II, 1091, 1191, 1208, 1266-1310, 1346, 1352-1356, 1413, 1453, 1462, 1527, 1530, 1531, 1545.

a.mlf., Chronique de Tabari (trc. H. Zotenberg), Paris 1958, IV, 269-276.

, V, 189-190.

J. Wellhausen, Arap Devleti ve Sukutu (trc. Fikret Işıltan), Ankara 1963, s. 127, 151, 214.

D. M. Dunlop, The History of the Jewish Khazars, New York 1967, s. 62-68.

a.mlf., “Djarrāh b. Abdallah”, , II, 494-495.

Hakkı Dursun Yıldız, İslâmiyet ve Türkler, İstanbul 1976, s. 26-30.

Abdülmün‘im Mâcid, et-Târîḫu’s-siyâsî li’d-devleti’l-ʿArabiyye: ʿaṣrü’l-ḫulefâʾi’l-Ümeviyyîn, Kahire 1982, s. 279, 298-299.

Ahmed Zekî Safvet, Cemheretü resâʾili’l-ʿArab, Beyrut, ts. (el-Mektebetü’l-ilmiyye), II, 289-292.

(1990), s. 204.

Zeki Velidi Togan, “Hazarlar”, , V/1, s. 398-399.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 7. cildinde, 414 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER