ÇİMBİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

ÇİMBİ

Müellif: M. MÜNİR AKTEPE
ÇİMBİ
Müellif: M. MÜNİR AKTEPE
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1993
Erişim Tarihi: 19.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/cimbi
M. MÜNİR AKTEPE, "ÇİMBİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/cimbi (19.11.2024).
Kopyalama metni

Bugün Umurbeyli olarak bilinen bu kale, Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa tarafından Dimetoka’da Sırp ve Bulgarlar’a karşı Bizans İmparatoru Kantakuzenos’a (VI. İoannes) yapılan yardıma karşılık 1353 yılında Osmanlılar’a verilmiştir.

Çimbi adı kaynaklarda değişik şekillerde geçmektedir. Osmanlı tahrir defterlerinde “Cinbi” (, nr. 12, s. 3; nr. 75, vr. 190b), Osmanlı tarihlerinde “Cibni, Cimni, Cimbi, Cimbini, Cimbeni, Cinbi, Çin hisarı, Çimnik, Çimlenlik ve Çimenlik” şeklinde kaydedilmiştir. Batı kaynaklarında ise Tzympe, Tsympe ve Zimpé olarak yer almaktadır. Bu şekilde değişik yazılışları görülen kelimeyi Bizans Rumcası’yla Çimbi olarak telaffuz etmek daha doğru olacaktır.

Osmanlılar’ın Rumeli’de ilk elde ettikleri bu kalenin yeri de kesin olarak tesbit edilememiş, araştırmacılar tarafından değişik yerler gösterilmiştir. Nitekim bir kısım araştırmalarda kalenin Gelibolu’nun güneyinde Nara Burnu karşısındaki Sestos harabeleri civarında olduğu, bir kısmında ise Bolayır’ın kuzeyinde, bugünkü Doğanarslan Çiftliği ile Kazanağzı arasında ve Marmara denizinin Rumeli sahilinde, milâttan önce IV. yüzyıl sonlarıyla III. yüzyıl başlarında yaşayan Lysimahos tarafından yaptırılan kale kalıntıları civarında bulunduğu belirtilmektedir. Bu ikinci fikir Osmanlı tahrir defterleri ve kaynaklarında verilen bilgiye de uymaktadır.

Çimbi Kalesi Rumeli’de Türk fütuhatının kapısı olmuştur. Nitekim bir yıl sonra Gelibolu’nun alınması ve bölgeye Anadolu’dan Türk nüfusu nakledilip yerleştirilmesi Kantakuzenos tarafından endişeyle karşılanmış, hatta imparator, Orhan Bey’den Çimbi’yi 10.000 altın karşılığında Bizans’a terketmesini ve içindeki Türk askerini geri çekmesini teklif etmiştir. Fakat Orhan Bey Çimbi’yi terkedecek olsa bile bu kaleden sonra bizzat fethettiği toprakları kılıcıyla aldığını, dolayısıyla bırakmayacağını bildirmiş ve oğlu Süleyman Paşa vasıtasıyla Türk fütuhatını Keşan, Malkara ve Tekirdağ yönünde devam ettirmiştir. Böylece Çimbi Kalesi ve civarı, Avrupa toprakları üzerinde yerleşecek Osmanlı Türkleri için ilk askerî üs olmuştur.


BİBLİYOGRAFYA

, nr. 12, s. 3; nr. 75, vr. 190b, 262b, 265b, 273a-276b.

Gelibolu Sancağı Tahrir Defteri, İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet, nr. 79, s. 95-98.

, s. 48.

, I, 175.

Kantakuzenos, Histoire de Constantinople (trc. Cousin), Paris 1865, VII, 94; VIII, 16, 144, 162.

Münir Aktepe, “Osmanlı’ların Rumeli’de İlk Fethettikleri Çimbi Kal’ası”, , sy. 2 (1950), s. 283-306.

M. Tayyib Gökbilgin, “Orhan”, , IX, 402-403.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 8. cildinde, 317-318 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER