DELÂLET
Zihnin bir şey hakkındaki bilgiden başka bir şeyin bilgisine ulaşması anlamına gelen mantık ve fıkıh terimi.
İSTİDLÂL
Bir veya birden çok önermeden başka bir önerme çıkarma, akıl yürütme anlamında mantık terimi.
ÂYET
Allah’ın varlığına, peygamberlerin doğruluğuna işaret eden delil ve mûcize anlamında, ayrıca Kur’ân-ı Kerîm sûrelerinin belli bölümlerinden her biri için kullanılan bir terim.
BURHAN
Doğruluğunda şüphe bulunmayan ve zaruri bilgi getiren kesin delil; mantıktaki beş sanattan biri.
BEYYİNE
Gerçeği açık bir şekilde ispatlayan kesin delil anlamında kullanılan bir terim.
HÜCCET
Bir hükmün doğruluğunu kanıtlamak ve muarıza karşı galip gelmek amacıyla ileri sürülen delil.
SULTAN
Güçlü delil, yetki ve otorite anlamında bir Kur’an terimi.
HATÂBE
Zanniyât veya makbûlâttan oluşan aklî delil, mantıktaki beş sanattan biri.
DÜŞÜNME
KIYAS
Bilinenden hareketle bilinmeyene ulaşmayı ifade eden mantık, fıkıh ve dil bilimi terimi.
BEŞ SANAT
Kıyas türlerinin uygulama alanları için kullanılan bir mantık terimi.
USÛL-i FIKIH
Fıkhın kaynaklarını ve bunlardan hüküm çıkarma yöntemlerini inceleyen bilim dalı.
ZARÛRİYYÂT
Zihnin zorunlu olarak kabul ettiği, kesin bilgi içeren önermeler için kullanılan mantık ve felsefe terimi.
YAKĪNİYYÂT
Doğruluğu kesin olan önermeler anlamında felsefe ve mantık terimi.
TEKÂFÜ’
Bütün delillerin eşit olması ve hiçbir görüşün diğerini geçersiz kılmaması anlamında bir cedel terimi.