https://islamansiklopedisi.org.tr/dilmen-ibrahim-necmi
Selânik’te doğdu. Avukat Mehmed Tayfur Bey’in oğludur. İlk öğrenimini Gümülcine’de, orta öğrenimini Selânik İdâdîsi’nde tamamladı. İstanbul Hukuk Mektebi’nden mezun olduktan sonra (1909) Selânik Hukuk Mektebi’nde devletler hukuku ve malî kanunlar derslerini okuttu. Bu arada yazı işleri müdürlüğü ve başmuharrirliğini yaptığı Zaman gazetesini çıkardı. Balkan Savaşı sonucunda Selânik’in kaybedilmesi üzerine İstanbul’a döndü (1913). 1913-1916 yılları arasında Dârüşşafaka, Vefa ve Davud Paşa liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1917’de Dârülfünun Edebiyat Fakültesi’nde Ural-Altay Dilleri Kürsüsü’nde Giese’nin yanında müderris muavini oldu. Giese’nin Almanya’ya dönmesiyle Nazariyyât-ı Edebiyye Kürsüsü’nde Ali Ekrem Bolayır’ın muavinliğini yaptı. Daha sonra yeniden lise hocalığına döndü ve 1928 yılına kadar Galatasaray Lisesi ile Erkek Muallim Mektebi’nde edebiyat tarihi dersleri okuttu. Latin harflerinin kabulü üzerine birçok kurumda yeni Türk harfleriyle ilgili dersler verdi. Daha harf inkılâbının ilânından önce 1928 yılı Mayıs-Ekim ayları arasında bu konuda bir dizi makale yayımlamıştı. Milliyet gazetesindeki bu yazılarıyla harf inkılâbını savunanların önde gelen isimlerinden biri oldu.
Yeni alfabenin öğretilmesi ve yaygınlaştırılması faaliyetlerinin ardından gramer çalışmalarına ağırlık veren İbrahim Necmi, 1931’de Gazi Terbiye Enstitüsü ve Mûsiki Muallimliği Mektebi’nde edebiyat öğretmenliğine tayin edilerek Ankara’ya yerleşti. 26 Eylül 1932’de Dolmabahçe Sarayı’nda toplanan I. Türk Dil Kurultayı’ndan sonra Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin (Türk Dil Kurumu) merkez kuruluna üye seçildi. Bir süre sonra da kurumun genel sekreterliğine getirildi (1933). Yine aynı yıllarda Maarif Vekâleti umumi müfettişliğine tayin edildi. 1935’te Burdur milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. Türk Dil Kurumu genel sekreterliğiyle milletvekilliği görevi ölümüne kadar devam etti.
Harf inkılâbına yaptığı hizmetlerden dolayı Atatürk tarafından kendisine Dilmen soyadı verilen İbrahim Necmi, 1936’da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne profesör olarak tayin edildi ve 1941 yılına kadar burada Güneş-Dil teorisinin esasları ve Tanzimat edebiyatı üzerinde durdu. Geçirdiği bir kaza üzerine kaldırıldığı Ankara Numune Hastahanesi’nde öldü (5 Mart 1945). Cenazesi İstanbul’a getirilerek Büyükada Mezarlığı’na defnedildi.
Köklü bir dil öğrenimi görmeyen ve dil konularına sonradan ilgi duymaya başlayan İbrahim Necmi, harf inkılâbının ardından başlatılan dili sadeleştirme ve tasfiyecilik hareketlerini şiddetle savunmuştur. Tasfiyecilik hareketinin dili bir çıkmaza soktuğunu gören Atatürk, “dünya dillerinin Türk dilinden doğmuş olabileceği” varsayımına dayanan Güneş-Dil teorisini ortaya atınca devrinin pek çok dilcisi gibi İbrahim Necmi de çalışmalarının hemen hemen tamamını bu teorinin ana hatlarının açıklanması ve öğretilmesine hasretti. Ancak Güneş-Dil teorisi ilmî bir esasa dayanmadığından konuyla ilgili olarak yapılan çalışmaların ve bu arada Dilmen’in dille ilgili eserlerinin de ilmî bir değeri olmadığı bilinmektedir.
Eserleri. 1. Târîh-i Edebiyyât Dersleri (I-II, İstanbul 1922). Galatasaray Lisesi ve Erkek Muallim Mektebi’ndeki hocalık yıllarında hazırladığı bu eserin I. cildinde müellif, Türk dilinin en eski örneklerinden Tanzimat’a kadar eski Türk edebiyatının önde gelen şair ve yazarlarını tanıtmış ve eserlerinden örnekler vermiştir. II. ciltte ise Tanzimat’tan millî edebiyata kadar olan dönemdeki edebî gelişmeleri ele almıştır.
2. Türkçe Gramer (İstanbul 1929). Lise ve muallim mekteplerinde okutulmak üzere hazırlanmış iki ciltlik bir eserdir. Kitapta gramer kaidelerinin yanı sıra kompozisyon ve edebiyat kurallarına da yer verilmiştir.
3. Abdülhak Hâmid ve Eserleri (İstanbul 1932). Abdülhak Hâmid hayatta iken hazırlanan bu çalışmada Hâmid’in hayatı üzerinde durulmuş, ayrıca onun Türk edebiyatındaki yerine temas edilerek eserleri ayrı ayrı ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
4. Türk Dil Bilgisi Dersleri (I-II, İstanbul 1936). Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde verdiği derslerden meydana gelen eserin I. cildinde dillerin ana kaynağı meselesi kısaca ele alınıp Güneş-Dil teorisinin esasları, II. cildinde ise dilin fonetik kuruluşu ve Güneş-Dil teorisinin analiz metodu üzerinde durulmuştur.
5. Tanzimat Edebiyatı Tarihi Notları (Ankara 1942). Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ndeki hocalığı sırasında 1940-1941 ders yılında okuttuğu derslere ait talebe tarafından tutulan notların kitap haline getirilmiş şeklidir.
Dilmen’in bunlardan başka yayımlanmış eserleri şunlardır: Türkiye’de Tütün Meselesi (İstanbul 1925); Yeni Türkçe Okuma Yazma Dersleri (İstanbul 1928); Muallimlere Mahsus Yeni Harflerle Türkçe Okuma Yazma Dersleri (İstanbul 1928); Yeni Türkçe Gramer Hakkında Bir Kalem Tecrübesi (İstanbul 1929); Küçük Türkçe Gramer (İstanbul 1930); Güneş-Dil Teorisinin Ana Hatları (Les Lignes Meres et Essentielles de la Théorie Güneş-Dil) (İstanbul 1936); Dilin ve Dillerin Kaynağı Sorunu Üzerine Teoriler (Ankara 1939).
BİBLİYOGRAFYA
Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara 1972, s. 420 vd.
a.mlf., Türk Edebiyatı Tarihi, I, 262, 483, 489.
Kâzım Yetiş, İbrahim Necmi Dilmen, Ankara 1989.
“Pek Acıklı Bir Ölüm”, Ulus, 6 Mart 1945.
“Kıymetli Bir İlim Adamımızı Kaybettik”, Cumhuriyet, 6 Mart 1945.
Neşet Halil Atay, “Ölümü Dolayısıyla İbrahim Necmi Dilmen”, Ulus, 14 Mart 1945.
TA, XIII, 277.
A. B., “Dilmen-İbrahim Necmi”, AA, I, 339.
Gövsa, Türk Meşhurları, s. 104.
“Haberler: İbrahim Necmi Dilmen”, DTCFD, III/3 (1945), s. 346.
R. Ekrem Koçu, “Dilmen (İbrahim Necmi)”, İst.A, VIII, 4581.
TDEA, II, 311.