https://islamansiklopedisi.org.tr/diranas-ahmet-muhip
Sinop’un Erfelek ilçesi Salı köyünde dünyaya geldi; ilk öğrenimini Sinop’ta, orta öğrenimini Ankara Erkek Lisesi’nde tamamladı (1929). Bir süre Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak Güzel Sanatlar Akademisi’nde kütüphane memurluğu göreviyle İstanbul’a gitti. Bu sırada iki yıl kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne devam etti (1930-1932). Ardından Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi kâtipliğiyle müdür yardımcılığı görevlerinde bulundu. Tekrar Ankara’ya dönüp Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları’nı yönetti (1938-1942). II. Dünya Savaşı yıllarında Ağrı’nın Sürbehan köyünde geçen askerliği (1942-1945) hayatı kadar sanatı için de bir dönüm noktası teşkil etti. Ünlü “Ağrı” şiiri bu yılların ürünüdür. Askerlikten sonra Çocuk Esirgeme Kurumu neşriyat müdürlüğüne getirildi (1946-1949). 1949 yılından itibaren Zafer gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 1950 ve 1957 seçimlerinde Demokrat Parti, 1965 seçimlerinde Adalet Partisi listesinden Sinop milletvekili adayı olduysa da seçimleri kazanamadı. Bu arada Devlet Tiyatrosu Edebî Kurul üyeliği (1951), Çocuk Esirgeme Kurumu başkanlığı (1957), Anadolu Ajansı İdare Meclisi ve Devlet Tiyatroları Edebî Heyet başkanlığı, İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliği (1966-1972) görevlerinde bulundu. 21 Haziran 1980’de Ankara’da öldü, vasiyeti üzerine doğum yeri olan Sinop’un Salı köyüne defnedildi.
Ankara Erkek Lisesi’nde hocaları olan Faruk Nafiz Çamlıbel ile Ahmet Hamdi Tanpınar’ın teşvikleriyle şiir çalışmalarını geliştiren Ahmet Muhip’in şiirleri Muhip Atalay imzasıyla Millî Mecmua, İçtihad ve Servet-i Fünûn dergilerinde çıkmış, ardından Resimli Uyanış (1928), Varlık (1933-1941), Çığır (1934), Kültür Haftası (1936), Ağaç (1936), Yücel (1936-1941), Türk Yurdu (1942-1943), Ülkü (1944-1945), Sanat ve Edebiyat (1947), Hisar (1964) gibi dergilerde yayımlanmıştır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yetişen Ahmet Muhip, devrin hâkim ideolojilerine iltifat etmediği gibi herhangi bir edebî akım ve topluluğa da katılmamış, saf sanat anlayışının peşinden gitmiştir. Edebiyat tarihçileri onu Yedi Meş‘aleciler’le 1940 kuşağı arasında bir geçiş oluşturan, heceyi kuru bir vezin olmaktan çıkarıp âhenkli bir şekle dönüştüren şairler arasında ele alır. Bir konuşmasında, “Ben Fransızca’yı Baudelaire’i okuyup anlayabilmek için öğrendim” diyen Ahmet Muhip, başlangıçta büyük ölçüde Baudelaire’den etkilenmiş olmakla beraber dönemin önde gelen diğer şairleri Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer ve Cahit Sıtkı Tarancı ile yakın duyarlılığa sahip bir şair olarak değerlendirilmektedir. Ahmet Muhip şiirin edebî ve estetik boyutunu öne çıkarmış, bireysel duyarlılığa dayalı olarak hecenin seçkin ürünlerini vermiş, şiirlerinde daha çok aşk, kadın, tabiat, varlık, sanat, mutluluk, karamsarlık ve ölüm gibi temaları işlemiş, hayatının sonlarına doğru az da olsa sosyal ve siyasal temalı şiirler de yazmıştır. Türk şiirinde yeni bir şiir dili kurmaya yönelmiş, bunun için şiirde ses ve şekil mükemmelliğine önem vermiştir. Kendi içinde tamamlanmış ve estetik bütünlüğe kavuşmuş mısra yerine birkaç mısradan oluşan şiir cümlesi kurmaya çalışan şair mısradan çok cümleyi esas alma eğilimindedir. Bu özellikleriyle şiirlerinde değişik hece kalıpları kullanarak kendine özgü bir şiir dili oluşturmayı başaran şairler arasında yer almıştır.
Çeşitli antolojilere alınan Ağrı, Kar, Köpük, Selâm, Serenat, Olvido, Fahriye Abla gibi şiirleriyle tanınan Ahmet Muhip tiyatro ile de meşgul olmuş, tercüme ve uyarlamalar yanında iki de oyun kaleme almıştır. Oyunlarında eğlendirmekten çok düşündürmeyi, yaşadığı fikrî ve ruhî sancıları seyircileriyle paylaşmayı amaçlamış, ele aldığı konuları her zaman bütün insanlığı ilgilendiren psikolojik ve felsefî meseleler teşkil etmiştir. Gölgeler 1946’da İstanbul, 1952’de Ankara Şehir Tiyatroları’nda, adı daha sonra Çıkmaz’a çevrilen O Böyle İstemezdi aynı şekilde 1950’de İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelenmiştir. Ahmet Muhip bunların dışında Abdülhak Hâmid Tarhan’ın Finten’ini sahneye uyarlamış, Tevfik Fikret’in Rübâb-ı Şikeste ile Halûk’un Defteri’nden seçtiği bir kısım şiirleri, “Hân-ı Yağma” ve “Tarîh-i Kadîm”le birlikte (toplam altmış iki şiir) sadeleştirip Kırık Saz adıyla yayımlamıştır.
Eserleri. Halkevleri Amatör Resim ve Fotoğraf Sergileri (1941), Gölgeler (oyun, 1947), Finten (1959), Şiirler (1974), Oyunlar (Gölgeler ve Çıkmaz bir arada, 1977), Kırık Saz (1977), Yazılar (1994).
Çeviriler: Fransa’da Müstakil Resim (I-II, İstanbul 1938, A. Basler – C. Kunstler’den Cahit Sıtkı Tarancı ile birlikte), Abdal (Dostoyevski’nin Budala’sından oyunlaştıranlar: F. Nezière – S. W. Bienstock’tan, 1940), Yaşadığımız Devir (Karel Çapek’ten, 1942), Anna Bolton (Louis Bromfield’den, 1945), Ecinniler (Dostoyevski’den, I-III, 1958-1963, S. Lünel ile birlikte), Cehennem Kayası (E. Dimt’ten, 1963).
BİBLİYOGRAFYA
Mehmet Kaplan, Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, İstanbul 1980, s. 93-106.
a.mlf., Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar II, İstanbul 1987, s. 330-355.
Turgut Uyar, Bir Şiirden, İstanbul 1983, s. 91-97.
I. Ahmet Muhip Dıranas Sempozyumu Bildirileri, Sinop 1989.
Hilmi Yavuz, Dilin Dili, İstanbul 1991, s. 17-23.
Mustafa Kırcı, Ahmet Muhip Dıranas-Hayatı, Fikirleri, His Dünyası, Ankara 1997.
Âlim Gür, Ahmet Muhip Dıranas-Hayatı, Eserleri, Sanatı, Ankara 2007.
Şerif Aktaş, Şiir Tahlili, Ankara 2009, s. 231-237.
Ahmet Muhip Dıranas (ed. Bahriye Çeri), Ankara 2013.
“Hisar’dan Biyografiler: A. Muhip Dranas”, Hisar, sy. 28, Ankara 1966, s. 20.
Mustafa Miyasoğlu, “Dıranas, Ahmet Muhip”, TDEA, II, 285-286.
“Dıranas, Ahmet Muhip”, Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, İstanbul 2003, I, 320-321.