EBCEDÜ’l-ULÛM - TDV İslâm Ansiklopedisi

EBCEDÜ’l-ULÛM

أبجد العلوم
Müellif: CEVAT İZGİ
EBCEDÜ’l-ULÛM
Müellif: CEVAT İZGİ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1994
Erişim Tarihi: 21.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ebcedul-ulum
CEVAT İZGİ, "EBCEDÜ’l-ULÛM", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ebcedul-ulum (21.12.2024).
Kopyalama metni

Hindistanlı âlim ve devlet adamı Muhammed Sıddîk Hasan Han el-Kannevcî’nin 103’ü Urduca, yetmiş dördü Arapça, kırk beşi Farsça olmak üzere kaleme aldığı 222 eser arasında en hacimli ve en sistematik olanıdır. 1290’da (1873) Bopal’de telif edilen eser, çoğu yan dallara ait 425 ilimden ve bu ilimlerde eser veren bilginlerin hayatlarından bahsetmektedir.

Sıddîk Hasan Han, oğulları Nûrü’l-Hasan et-Tayyib ile Ali Hasan et-Tâhir için yazdığı eserini iki cüz (cilt) olarak tertip etmiş ve birincisine “el-Veşyü’l-merḳūm fî beyâni aḥvâli’l-ʿulûm”, ikincisine “es-Seḥâbü’l-merkûmü’l-mümṭir bi-envâʿi’l-fünûn ve eṣnâfi’l-ʿulûm” adını vermiştir. Daha sonra çalışmasına üçüncü bir cüz daha ilâve ederek çeşitli ilimlerde şöhret sahibi olan bilginlerin hayatlarını anlatmış ve bu cüzü de “er-Raḥîḳu’l-maḫtûm min terâcimi eʾimmeti’l-ʿulûm” şeklinde adlandırmıştır.

Kitabın önsözünde müellif, kaynak olarak İbn Haldûn’un Muḳaddime’sinin ilimlerin tasnifi, değerleri, öğrenim ve öğretim usulleri hakkındaki altıncı bölümünden; Taşköprizâde’nin Miftâḥu’s-saʿâde’sinden; Kâtib Çelebi’nin Keşfü’ẓ-ẓunûn’undan; Tehânevî’nin Keşşâfü ıṣṭılâḥâti’l-fünûn’u ile Kadızâde-i Rûmî’nin talebesi Kutbüddin İznikî’nin (ö. 1418) Medînetü’l-ʿulûm’undan faydalandığını söylemektedir. Ancak kaynaklarda İznikî’ye ait böyle bir eserden söz edilmediği gibi İznikî’nin Kadızâde-i Rûmî’nin talebesi olduğuna dair de herhangi bir kayıt mevcut değildir. Medînetü’l-ʿulûm, Miftâḥu’s-saʿâde’nin yine müellifi tarafından yapılan muhtasarı olup Köprülü Kütüphanesi’nde (I. Kısım, nr. 1387) kayıtlı nüshasının sonunda yer alan telif ferâğı kaydından, eserin Taşköprizâde tarafından “imlâ” yoluyla ihtisar edildiği ve 20 Safer 968 (10 Kasım 1560) günü tamamlandığı kesin olarak anlaşılmaktadır. Sıddîk Hasan Han, faydalandığı nüshanın üstünde eserin İznikî’ye aidiyetine dair bir nottan dolayı yanılmış olmalıdır. Nitekim Bankipûr Hudâbahş Kütüphanesi katalogunda eser Irnîkî adlı bir kişiye nisbet edilmiş (bk. Maulavi Abdul Hamid, XXI, nr. 2234), bu isim Brockelmann tarafından İznikî şeklinde kaydedilmiştir (GAL Suppl., II, 633).

Müellif, kullandığı kaynakları değerlendirirken Muḳaddime’nin ilim ve medeniyet tarihi niteliğinde olduğunu, Keşfü’ẓ-ẓunûn’un çeşitli ilimler alanında yazılmış eserlerin sadece isimlerinden bahsettiğini, Medînetü’l-ʿulûm’un ilimler tasnifinin yanı sıra biyografilere de yer verdiğini, Keşşâfü ıṣṭılâḥâti’l-fünûn’un ise sadece terminolojik sözlük mahiyeti taşıdığını belirttikten sonra kendi eserinin bunlardan yapılmış sistematik bir özet olduğunu, ayrıca adı geçen kaynaklarda yer almayan başka eserleri de ihtiva ettiğini açıklar (I, 5-6; III, 3).

Ebcedü’l-ʿulûm’un birinci cüzü altı bab ve bir hâtime şeklinde planlanmış, her bab kendi içinde yerine göre fasıl, i‘lâm, ifhâm, ifsâh, telvîh, işaret, terşîh, manzar, feth, fâide, matlab ve nükte gibi alt başlıklara ayrılmış, böylece mükemmel bir sisteme ulaşılmak istenmiştir. Ancak eserde, Yeniçağ’ın başlangıcından itibaren müellifin yaşadığı XIX. yüzyılın sonlarına kadar görülen ilim anlayışındaki değişmeye ve pozitif ilimlerdeki gelişmelere yer verilmemiştir. İlimlerin tasnifi ve eğitim öğretim üzerine verilen bilgiler de klasik anlayışın bir özeti ve tekrarı mahiyetindedir (I, 91-153). Eserin en geniş kısmını teşkil eden ikinci cüzde ilimler alfabetik olarak sıralanmış, her ilmin tarifi, konusu ve temel meseleleri zikredildikten sonra o alandaki en önemli kaynak eserler tanıtılmıştır. Kitabın üçüncü cüzünde, ikinci cüzde zikredilen ilim ve fenlere dair eser vermiş bilginlerin biyografileri yer almaktadır. Bunlar ilgi alanları itibariyle yirmi gruba ayrılmış, her âlimin biyografisinden sonra da en önemli eserleri tanıtılmıştır. Bu cüzün sonunda Mekke, Medine ve Yemen’de, Hindistan bölgesinde özellikle Kanna ve Bopal şehirlerinde yetişen âlimler ve bunların eserleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir. Gerek klasik kaynaklarda bulunmayan bu özelliğinden, gerekse tertip ve üslûbundan dolayı Ebcedü’l-ʿulûm ilimler tasnifi alanında kaleme alınmış önemli eserlerden sayılmaktadır.

Ebcedü’l-ʿulûm ilk defa üç cilt olarak Bopal’de basılmış (1295/1878), ikinci yayımı ise bir asır sonra Abdülcebbâr Zekkâr tarafından yine üç cilt halinde gerçekleştirilmiştir (Dımaşk 1978). Zekkâr eseri dipnotlarla zenginleştirmiş ve I. cildin sonuna şahıs ve yer adlarıyla âyet, hadis ve şiirler için ayrıntılı indeksler ilâve etmiştir.


BİBLİYOGRAFYA

Sıddîk Hasan Han, Ebcedü’l-ʿulûm (nşr. Abdülcebbâr Zekkâr), Dımaşk 1978, I-III.

Maulavi Abdul Hamid, Cataloge of the Arabic and Persian Manuscripts in the Oriental Public Library at Bankipore, Calcutta 1936, XXI, nr. 2234.

, IV, 238-239.

, I, 10.

, II, 633, 860.

Köprülü Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu, İstanbul 1406/1986, II, 105-106.

, III, 18.

, I, 7-8.

, XIV/1, s. 242.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1994 yılında İstanbul’da basılan 10. cildinde, 70-71 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER