https://islamansiklopedisi.org.tr/ebul-huseyin-el-basri
Basra’da doğdu. Kaynaklardaki kısıtlı bilgilerden hayatının büyük bir kısmını Bağdat’ta geçirdiği, tahsilini bu şehirde tamamlayıp öğretim ve ilmî faaliyetlerini genellikle burada yürüttüğü anlaşılmaktadır. Klasik kaynaklarda, Basra Mu‘tezile ekolünün meşhur âlimi Kādî Abdülcebbâr’ın önde gelen talebelerinden olduğu, hadis otoritelerince fazla tanınmayan Tâhir b. Lebüe’den de bir süre hadis okuduğu kaydedilir. Öğrendiği hadislerden sadece birini rivayet ettiği bilinen Ebü’l-Hüseyin, Zehebî ve İbn Hacer el-Askalânî gibi hadis otoriteleri tarafından rivayete ehil görülmemiştir (Mîzânü’l-iʿtidâl, III, 654; Lisânü’l-Mîzân, V, 298).
Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin biyografisini veren kaynaklarda rastlanmayan, ancak bazı yeni araştırmacıların, İbn Ebû Usaybia’nın aynı künye ve nisbe ile kaydettiği (ʿUyûnü’l-enbâʾ, s. 324) bir bilgine ait Şerḥu’s-Semâʿi’ṭ-ṭabîʿî adlı eserin ilk ve son sayfalarında bulunan bazı kayıtlara dayanarak verdikleri bilgiye göre Ebü’l-Hüseyin, İslâm dünyasında daha çok Aristo’dan yaptığı tercüme ve şerhlerle tanınan Yahyâ b. Adî’nin öğrencisi olmuş, ünlü hıristiyan filozofu İbnü’s-Semh’ten de felsefe, matematik, astronomi ve kimya okumuştur (Stern, XVI, 33, 37-39; EI2 Suppl. [İng.], s. 25). Özellikle kelâm ve usûl-i fıkıh sahasında temayüz ettiği kaydedilen Ebü’l-Hüseyin’in Basra Mu‘tezilesi’nin önemli bir temsilcisi olduğu halde ilmî faaliyetlerini daha çok Bağdat’ta yürüttüğü, bu arada birçok talebe yetiştirip asırlar boyu faydalanılabilecek nitelikte eserler verdiği bilinmektedir. Her ne kadar onu “kādî” olarak niteleyenler varsa da herhangi bir resmî görev alıp almadığı konusunda kaynaklarda açık bilgi bulunmamaktadır. Ebü’l-Hüseyin el-Basrî 5 Rebîülâhir 436’da (30 Ekim 1044) Bağdat’ta vefat etti. Cenaze namazı dönemin Hanefî kadısı Hüseyin b. Ali es-Saymerî tarafından kıldırılarak bu şehirdeki Şûnîziyye Mezarlığı’na defnedildi.
Kâtib Çelebi, Ebü’l-Hüseyin’in fürûda Şâfiî mezhebini benimsediğini kaydederse de (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1732) Hanefî tabakat kitapları genellikle onu kendi ekollerine mensup bir âlim olarak tanıtmaktadır (meselâ bk. Kureşî, III, 261). Ancak telif ettiği eserler göz önünde bulundurulduğunda Ebü’l-Hüseyin’i belli bir mezhebin mensubu olarak kabul etmek yerine müstakil bir müctehid saymanın daha isabetli olduğu görünür. Usûl-i fıkıh sahasında mütekellimîn metoduna göre yazılmış en önemli eserlerden biri kabul edilen el-Muʿtemed’i telif etmiş olması onun bu alanda ulaştığı ilmî seviyeyi göstermektedir. Kaynaklarda, Mahmûd b. Muhammed el-Melâhimî ve Ebû Ali Muhammed b. Ahmed b. Velîd el-Kerhî gibi bazı talebeleri tarafından sonraki nesillere aktarıldığı bildirilen kelâma dair görüşlerinin daha çok İmâmiyye ve Zeydiyye üzerinde etkili olduğu kaydedilmektedir. İbnü’l-Murtazâ, Ebü’l-Hüseyin’in bazı Ehl-i sünnet kelâmcılarını da etkilediğini belirtir ve bu hususta Fahreddin er-Râzî’yi örnek göstererek bu ünlü âlimin kelâmî görüşlerindeki incelikleri Ebü’l-Hüseyin’in kelâmla ilgili eserlerinden istifade etmiş olmasına bağlar (Ṭabaḳātü’l-Muʿtezile, s. 119; krş. EI2 Suppl. [İng.], s. 25). Biyografik kaynaklarda ise bu etkinin daha ziyade usûl-i fıkıh sahasına münhasır kaldığı belirtilir. Çağdaş araştırmacılar, kelâmla ilgili hiçbir eseri günümüze intikal etmemiş olan Ebü’l-Hüseyin’in bu alandaki görüşlerini genellikle talebesi Mahmûd el-Melâhimî’nin el-Fâʾiḳ fî uṣûli’d-dîn, Fahreddin er-Râzî’nin Nihâyetü’l-ʿuḳūl fî dirâyeti’l-uṣûl ve VIII. (XIV.) yüzyıl Zeydî müelliflerinden Kāsım el-Mahallî’nin Taʿlîḳ ʿalâ Şerḥi’l-İmâm el-meşhûr bi-Mânkdîm adlı eserlerinden özetleyerek aktarmaktadırlar (bk. EIr., I, 322-324).
Ebü’l-Hüseyin Mu‘tezile’ye ait tabakat kitaplarında, hocası Kādî Abdülcebbâr’ın da mensup olduğu ve büyük ölçüde Ebû Ali el-Cübbâî ile Ebû Hâşim el-Cübbâî’nin görüşlerinin etkisinde kalan Basra Mu‘tezilesi kelâmcıları arasında sayılır. Bununla birlikte onun zaman zaman bu ekolün ve hocalarının görüşlerine aykırı fikirler ileri sürdüğü ve felsefeye fazla dalmış olduğu ifade edilmektedir. Nitekim Şehristânî de onu bir kelâmcı değil bir filozof olarak kabul etmektedir (el-Milel, I, 85). Ebü’l-Hüseyin’in, Kādî Abdülcebbâr kanalıyla fikirlerine muttali olduğu Ebû Hâşim el-Cübbâî’ye ait ahval teorisiyle ma‘dûmun şey’iyyeti, cevher ve keramet gibi pek çok meselede mütekaddimîn ulemâsının görüşlerine katılmadığı (EIr., I, 322-323), bu yüzden de özellikle Behâşime tarafından tenkide tâbi tutulduğu bilinmektedir (İbnü’l-Murtazâ, s. 119). Allah’ın sıfatları konusunda ise kelâmcılarca kullanılan hal (ahval) ve mâna (meânî) terimlerini kabul etmeyen Ebü’l-Hüseyin sıfat yerine hüküm (ahkâm) tabirini tercih etmektedir (EIr., I, 323). Ona göre Allah’ın işitmesi ve görmesi bilmesiyle eş anlamlıdır (EI2 Suppl. [İng.], s. 25). Ebü’l-Hüseyin, insan fiilleri konusunda da bir makdûra iki kādirin tesirini kabul etmek suretiyle ekolünün görüşlerinden ayrılmaktadır (EIr., I, 324).
Eserleri. Usûl-i fıkıh ve kelâm sahasında birçok eser telif eden Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin günümüze ulaşan eserleri şunlardır:
1. el-Muʿtemed fî uṣûli’l-fıḳh. Mütekellimîn metoduna göre yazılmış usûl-i fıkıh kitaplarının ilk ve en önemli örneklerinden biridir. İlk defa Ahmed Bekîr ve Hasan Hanefî’nin katkılarıyla Muhammed Hamîdullah tarafından iki cilt halinde yayımlanan (Dımaşk 1385/1965) eserin ilmî neşir esaslarına fazla riayet edilmeden Halîl el-Meys tarafından yapılmış ikinci bir neşri daha bulunmaktadır (Beyrut 1983). el-Muʿtemed’in icmâ bölümü Marie Bernand tarafından Fransızca’ya tercüme edilmiştir (bk. bibl.).
2. Ziyâdâtü’l-Muʿtemed. Müellifin el-Muʿtemed’e zeyil olarak kaleme aldığı, emir, nehiy ve neshe dair bazı meseleleri ihtiva eden bu risâle, Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki nüshası (Lâleli, nr. 788) esas alınarak Muhammed Hamîdullah tarafından el-Muʿtemed’in içinde neşredilmiştir (II, 991-1028).
3. Kitâbü’l-Ḳıyâsi’ş-şerʿî. Edille-i erba‘adan kıyası inceleyen bir risâle olup el-Muʿtemed’den önce yazıldığı, bu eserin çeşitli yerlerinde risâleye yapılan atıflardan anlaşılmaktadır. Muhammed Hamîdullah, bu eseri de aynı kütüphanede bulunan nüshasına dayanarak el-Muʿtemed’in içinde yayımlamıştır (II, 1029-1050).
4. Şerḥu’l-ʿUmed. Müellifin, hocası Kādî Abdülcebbâr’ın usûl-i fıkha dair günümüze ulaşmayan el-ʿUmed adlı eserine yazdığı şerhtir. Eserin Vatikan Kütüphanesi’nde (nr. 1100) bulunan başı ve sonu eksik nüshası icmâ, kıyas ve ictihad bölümlerini kapsamakta olup Abdülhamîd b. Ali Ebû Züneyd tarafından neşredilmiştir (I-II, Medine 1410).
5. Şerḥu’s-Semâʿi’ṭ-ṭabîʿî. Bu eserin, Aristo’nun Physica’sının (Fizika) İshak b. Huneyn’e ait es-Semâʿü’ṭ-ṭabîʿî adıyla bilinen Arapça tercümesi üzerinde Yahyâ b. Adî ve İbnü’s-Semh tarafından gerçekleştirilen şerhlere, Ebü’l-Hüseyin’in eklediği bazı notlardan teşekkül etmiş yeni bir Fizika şerhi olduğu kabul edilmektedir. Klasik kaynaklarca Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’ye nisbet edilmeyen, ancak Brockelmann (GAL, I, 600) ve Fuat Sezgin (bk. GAS, I, 627) gibi müelliflerin haber verdiği bu şerhin bir nüshasının Leiden Üniversitesi Kütüphanesi’nde (nr. 583) bulunduğu tesbit edilmiştir. Konuyla ilgili bir makalesinde bu nüshayı tanıtan S. M. Stern, İbnü’s-Semh ile Ebü’l-Hüseyin arasında hoca-talebe münasebeti bulunduğunu da düşünmekte, bu görüşünü adı geçen nüshanın ilk ve son sayfasında yer alan bazı notlarla delillendirmeye çalışmaktadır (JRAS, XVI, 37-38). D. Gimaret ise bu tesbiti şüphe ile karşılar (EIr., I, 324).
6. Kitâbü’l-İmâme. Kâtib Çelebi’nin kaydettiği bu eserin (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1398), Ebü’l-Hüseyin’in günümüze ulaşmayan Şerḥu’l-Uṣûli’l-ḫamse adlı kitabından bir bölüm olabileceği ve bir nüshasının Viyana Millî Kütüphanesi’nde (Glaser, nr. 114) bulunduğu kaydedilmektedir (EI2 Suppl. [İng.], s. 25). Müellifin, çağdaşı Şerîf el-Murtazâ’nın aynı konuyla ilgili Kitâbü’ş-Şâfî fi’l-imâme adlı eserine yazdığı belirtilen Nakżü’ş-Şâfî fi’l-imâme (İbnü’l-Murtazâ, s. 119) adlı reddiyenin de bu eser olması muhtemeldir.
Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin kaynaklarda zikredilen diğer eserleri de şunlardır: 1. Taṣaffuḥu’l-edille fî uṣûli’d-dîn (Faṣîḥu’l-edille). Kaynaklardaki bilgilerden, ilk dönem Mu‘tezile eserlerinin tenkidî bir değerlendirmesini ihtiva eden hacimli bir çalışma olduğu anlaşılan (Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVII, 588; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 413; II, 1272) bu eserden, müellifin talebesi Mahmûd b. Muhammed el-Melâhimî’nin bazı iktibaslarda bulunduğu kaydedilmektedir (EIr., I, 322; EI2 Suppl. [İng.], s. 25).
2. Kitâbü Ġureri’l-edille (Müşkilâtü’l-ġurer). Kelâma dair olan bu esere (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1200) İbn Ebü’l-Hadîd’in bir şerh yazdığı belirtilmektedir (EI2 Suppl. [İng.], s. 25; krş. EI2 [İng.], III, 685).
Ebü’l-Hüseyin’in bunlardan başka, ünlü dilci Halîl b. Ahmed’in Kitâbü’l-ʿAyn adlı eserine Fâʾitü’l-ʿayn ʿalâ Kitâbi’l-ʿAyn adıyla bir şerh (Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 69), Şerîf el-Murtazâ’nın gaybet konusuyla ilgili Kitâbü’l-Muḳnîʿ adlı eserine bir reddiye (EI2 Suppl. [İng.], s. 25; İbnü’l-Murtazâ bu eseri Nakżü’l-Muḳannaʿ fi’l-ġaybe şeklinde kaydeder, bk. Ṭabaḳātü’l-Muʿtezile, s. 119) yazdığı, ayrıca el-İntiṣâr fi’r-red ʿalâ İbni’r-Râvendî (Kehhâle, XI, 20) ve Şerḥu’l-Uṣûli’l-ḫamse (İbn Hallikân, IV, 271; Safedî, IV, 125) adlı eserlerinin bulunduğu kaydedilmektedir.
Ebü’l-Hüseyin el-Basrî ve el-Muʿtemed’in icmâ bölümü, Marie Bernand’ın hazırladığı L’Accord unanime de la communauté comme fondement des statuts légaux de l’Islam d’après Abū l-Ḥusayn al-Baṣrī (Paris 1970) adlı doktora tezine konu teşkil etmiştir (bk. Sourdel, XL, 210-211).
BİBLİYOGRAFYA
Ebü’l-Hüseyin el-Basrî, Kitâbü’l-Muʿtemed fî uṣûli’l-fıḳh (nşr. Muhammed Hamîdullah v.dğr.), Dımaşk 1384-85/1964-65, neşredenlerin girişi, II, 7-24.
Hatîb, Târîḫu Baġdâd, III, 100.
Hâkim el-Cüşemî, Şerḥu’l-ʿUyûn (Fażlü’l-iʿtizâl ve Ṭabaḳātü’l-Muʿtezile içinde, nşr. Fuâd Seyyid), Tunus 1393/1974, s. 387.
Şehristânî, el-Milel (Vekîl), I, 85.
İbnü’l-Kıftî, İḫbârü’l-ʿulemâʾ (Lippert), s. 293-294.
İbn Ebû Usaybia, ʿUyûnü’l-enbâʾ, s. 324.
İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 271.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVII, 587-588.
a.mlf., Mîzânü’l-iʿtidâl, III, 654-655.
a.mlf., el-ʿİber, II, 273.
Safedî, el-Vâfî, IV, 125.
İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 53-54.
Kureşî, el-Cevâhirü’l-muḍıyye, III, 261.
İbnü’l-Murtazâ, Ṭabaḳātü’l-Muʿtezile, s. 118-119.
İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, V, 298.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 413; II, 1200, 1272, 1398, 1732.
İbnü’l-İmâd, Şeẕerât, III, 259.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 69.
Brockelmann, GAL, I, 600; Suppl., I, 829.
Sezgin, GAS, I, 627.
Ziriklî, el-Aʿlâm, VII, 161.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, XI, 20.
Marie Bernand, L’Accord unanime de la communauté comme fondement des statuts légaux de l’Islam d’après Abū l-Ḥusayn al-Baṣrī, Paris 1970.
Abdülvehhâb Hallâf, İslâm Hukuk Felsefesi: İlmü usûli’l-fıkh (trc. Hüseyin Atay), Ankara 1973, tercüme edenin girişi, s. 83-87.
Abdullah Mustafa el-Merâgī, el-Fetḥu’l-mübîn fî ṭabaḳāti’l-uṣûliyyîn, Beyrut 1394/1974, I, 237.
Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleymân, el-Fikrü’l-uṣûlî, Cidde 1404/1984, s. 224-225.
S. M. Stern, “Ibn al-Samh”, JRAS, XVI (1956), s. 31-44.
M. Tayyib Okiç, “Dımaşk’taki Fransız Enstitüsünün Son İslâmî Neşriyatı”, AÜİFD, XIV (1966), s. 283-288.
D. Sourdel, “Bulletin Critique”, REI, XL (1972), s. 210-211.
L. Veccia Vaglieri, “Ibn Abi’l-Ḥadīd”, EI2 (İng.), III, 685.
D. Gimaret, “Abu’l-Ḥosayn al-Baṣrī”, EIr., I, 322-324.
W. Madelung, “Abu’l-Ḥusayn al-Baṣrī”, EI2 Suppl. (İng.), s. 25-26.