https://islamansiklopedisi.org.tr/el-hazreciyye
Adını yazarının nisbesinden alır. Halîl b. Ahmed’in ortaya koyduğu aruz sistemiyle kafiye hakkındaki bilgilerin muhtasar olarak nazmedildiği tavîl bahrindeki doksan altı beyitlik kasideye tef‘ile, bahir, daire vb. aruz terimleri için birtakım remizlerin kullanılmış olmasından dolayı müellifi tarafından er-Râmizetü’ş-şâfiye fî ʿilmeyi’l-ʿarûż ve’l-ḳāfiye adı verilmiştir (İbnü’d-Demâmînî, nâşirin önsözü, s. 4). Fakat daha çok el-Ḳaṣîdetü’l-Ḫazreciyye diye tanınan manzume müellifin vatanına nisbetle el-Ḳaṣîdetü’l-Endelüsiyye (a.g.e., a.y.), revîsi maksûr elif olduğu için el-Ḳaṣîdetü’l-maḳṣûre veya sadece er-Râmize adlarıyla da bilinir. Müellifi tartışmalı olan kaside, C. Brockelmann ile P. Smoor tarafından Ebû Muhammed Ziyâeddin Abdullah b. Osman el-Ensârî el-Hazrecî’ye nisbet edilmektedir (GAL, I, 380; Suppl., I, 545; EI2 [İng.], IV, 1187). Ancak kasidenin şârihlerinden Bedreddin İbnü’d-Demâmînî başta olmak üzere (el-ʿUyûn, s. 13) Kâtib Çelebi, Bağdatlı İsmâil Paşa ve Kehhâle gibi birçok kişi el-Ḫazreciyye’nin müellifinin, ʿArûżü’l-Endelüsî adlı bir risâlesi bulunan ve Ebü’l-Ceyş el-Ensârî diye bilinen Ebû Muhammed Ziyâeddin Abdullah b. Muhammed el-Ensârî el-Mağribî olduğunu kaydetmektedir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1135; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 460; Muʿcemü’l-müʾellifîn, VI, 111, 117). Gerek Kâtib Çelebi gerekse Brockelmann, ʿArûżü’l-Ḫazrecî ile (el-Ḳaṣîdetü’l-Ḫazreciyye) ʿArûżü’l-Endelüsî’yi iki ayrı eser olarak ele almaktadır (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1135, 1337; GAL, I, 378, 380; Suppl., I, 544, 545). Nihad M. Çetin de aruza dair pratik amaçlı eser yazanlar arasında Ebü’l-Ceyş el-Ensârî ile Hazrecî’yi (Abdullah b. Osman) farklı kişiler olarak anmaktadır (DİA, III, 429). Öte yandan kasidenin diğer bir şârihi Ebü’l-Kāsım Fettûh b. Îsâ ez-Zemmûrî ile ona dayanan René Basset’ye göre manzume, Ebü’l-Hasan Ziyâeddin Ali b. Muhammed (b. Yûsuf b. Afîf) es-Saîdî el-Hazrecî’ye aittir (EI, IV, 939). Ancak Ebü’l-Hasan’ın biyografisini yazanlardan İbnü’l-Kādî, el-Mevâcidü’l-Ḫazreciyye adındaki divanı dışında onun aruzla ilgili herhangi bir eserinden söz etmemektedir (Dürretü’l-ḥicâl, III, 213-214).
Doğulu ve Batılı âlimlerin dikkatini çeken el-Ḫazreciyye üzerine birçok şerh yazılmış ve Batı dillerine tercüme edilmiştir. Kasideyi eski tarihli bir nüshasına dayanarak ilk defa Ph. Guadagnoli neşretmiş (Breves arabicae linguae institutiones, Roma 1642, s. 286-329), daha sonra Basset tarafından önsöz ve açıklamalarla birlikte Fransızca tercümesi La K̲h̲azradjiyah adıyla gerçekleştirilmiştir (Cezayir 1902). Basset’nin bu neşri metin üzerinde yanlış değerlendirmeler ve baskı hatalarıyla doludur (krş. EI2 [İng.], IV, 1187-1188).
Kasidede genel olarak bahirler ve tef‘ilelerin tarifleri, Halîl b. Ahmed’in sisteminde önemli yer tutan daireler, bu dairelere belli tertipte yerleştirilmiş olan on altı bahir ve bazı genel tariflerle zihaf ve illet çeşitleri, bunların on altı bahrin her biri için örnek olmak üzere meşhur beyitler üzerinde uygulanması, nihayet kafiye ve kafiye çeşitleri yer alır. Kasidenin muhtevası, aruza dair kaleme alınmış manzum veya mensur eserlerle (IV-XII./X-XVIII. yüzyıllar arasında yazılmış benzeri eserlerin bir listesi için bk. EI2 [İng.], I, 668), meselâ İbn Abdürabbih’in el-ʿİḳdü’l-ferîd adlı kitabında aruza dair verilen bilgilerle karşılaştırıldığında esaslı bir değişiklik göze çarpmaz. Ancak burada, Halîl b. Ahmed’in “fe‘ale” üçlüsünden hareketle kullandığı feûlün, mefâîlün vb. tef‘ileleri (cüz) remizle belirtmek üzere yoğun bir şekilde harflere, bahirleri ifade etmek için de rakamlara yer verilmiştir. Dolayısıyla eserin kolayca anlaşılıp çözülmesi güç, hatta imkânsızdır. Bu sebeple manzume üzerine birçok şerh yazılmış olup bilinen otuzu aşkın şerhinden bazıları şunlardır: Şerîf el-Gırnâtî, Şerḥu’l-Ḫazreciyye; İbn Merzûk el-Hafîd, el-Mefâtîḥu’l-merzûḳıyye li-ḥalli’l-aḳfâl ve’stiḫrâci ḫabâya’l-Ḫazreciyye; Ebü’l-Kāsım Fettûh b. Îsâ es-Sanhâcî ez-Zemmûrî, Şerḥu’l-Ḫazreciyye; İbnü’d-Demâmînî, el-ʿUyûnü’l-(fâḫıretü’l-)ġāmize ʿalâ ḫabâya’r-Râmize; Zekeriyyâ el-Ensârî, Fetḥu Rabbi’l-beriyye bi-şerḥi’l-Ḳaṣîdeti’l-Ḫazreciyye; Ebû Ca‘fer Ahmed b. Dâvûd el-Belevî, Şerḥu’l-Ḫazreciyye; Şemseddin Muhammed b. Muhammed ed-Delcî el-Osmânî, Refʿu ḥicâbi (ḥâcibi) ʿuyûni’l-ġāmize ʿan künûzi’r-Râmize; Vahyîzâde Muhammed b. Ahmed el-İznîkî, el-İşârâtü’l-ḥâʾize li-şerḥi ḥalli’r-Râmize (şerhlerin tamamı ve nüshalarının bulunduğu kütüphaneler için bk. Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1135, 1337; Îżâḥu’l-meknûn, II, 230; Brockelmann, GAL, I, 380; Suppl., I, 545-546).
BİBLİYOGRAFYA
İbnü’d-Demâmînî, el-ʿUyûnü’l-ġāmize ʿalâ ḫabâya’r-Râmize (nşr. Hassânî Hasan Abdullah), Kahire 1994, s. 13, ayrıca bk. neşredenin önsözü, s. 3-11.
Ph. Guadagnoli, Breves arabicae linguae institutiones, Rome 1642, s. 286-329.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1135, 1337.
İbnü’l-Kādî, Dürretü’l-ḥicâl (nşr. M. el-Ahmedî Ebü’n-Nûr), Kahire, ts. (Dârü’t-türâs), III, 213-214.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 460.
Îżâḥu’l-meknûn, II, 230.
Brockelmann, GAL, I, 378, 380; Suppl., I, 544-546; II, 511, 537.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, VI, 111, 117.
René Basset, “al-K̲h̲azrad̲j̲ī”, EI, IV, 939.
a.mlf., İA, V/1, s. 416-417.
G. Meredith-Owens, “ʿArûḍ”, EI2 (İng.), I, 668.
P. Smoor, “al-K̲h̲azrad̲j̲ī”, a.e., IV, 1187-1188.
Nihad M. Çetin, “Arûz”, DİA, III, 429.