https://islamansiklopedisi.org.tr/er-risaletul-hamidiyye
Tam adı er-Risâletü’l-Ḥamîdiyye fî ḥakīḳati’d-diyâneti’l-İslâmiyye ve ḥaḳḳıyyeti’ş-şerîʿati’l-Muḥammediyye’dir. Müellif önsözde kitabını, Isaac Taylor’ın İslâm akaidiyle hıristiyan inançları arasında temel noktalarda fark bulunmadığını ileri süren yazılar yazması, bir İngiliz bilim adamının da İslâm dinini öğretmek için Arapça bir gazete neşretmeye başlaması üzerine İslâm’ın esasları hakkında bilgi vermek, İslâmî hakikatlerle ilmî gerçekler arasında bir uyumsuzluk bulunmadığını göstermek ve Avrupalılar’ın İslâm aleyhinde ileri sürdükleri iddiaları cevaplandırmak amacıyla kaleme aldığını belirtmektedir. Hüseyin el-Cisr, er-Risâletü’l-Ḥamîdiyye’yi Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’e ithaf etmiş ve padişah tarafından ödüllendirilmiştir. Eserin nâşirlerinden Muhammed el-Mu‘tasım-Billâh el-Bağdâdî müellifin Meclisü tetkīki’l-müellefât’ın sansüründen çekindiği için kitabına padişahın adını verdiğini iddia etmişse de (er-Risâletü’l-Ḥamîdiyye, neşredenin girişi, s. 10) bu iddianın asılsız olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Hüseyin el-Cisr’in II. Abdülhamid’e destek veren dönemin Arap asıllı aydınlarından biri olduğu, padişahla yakın ilişki içinde bulunduğu ve onun tarafından ödüllendirildiği bilinmektedir.
Makaleler ve gazete yazılarının bir araya getirilmesinden oluştuğu anlaşılan eserin belli bir sistematiği bulunmadığı gibi bölümlere de ayrılmamıştır. Kitapta önce nübüvvet konusu ele alınmış, Hz. Peygamber’in nübüvvetini kabul veya red konusunda insanların on gruba ayrıldığı belirtilmiş, Resûl-i Ekrem’in ayın ikiye yarılması (inşikāku’l-kamer), parmaklarından su akması vb. mûcizeleri yanında önceki kutsal kitaplarda nübüvvetinin haber verilmesi (beşâirü’n-nübüvve) gibi delillerin bulunduğu dile getirilerek nübüvvet-mûcize ilişkisi ve Allah Teâlâ’nın peygamber göndermesinin hikmeti üzerinde durulmuştur. İslâm inanç esasları ve İslâm ahlâkı naslarla temellendirilmek suretiyle ele alınmış; ibadet, muâmelât ve ahlâka dair bazı hükümlerin hikmetleri tartışılmıştır. Eserde Allah’ın varlığı ve sıfatları konusu ayrıntılı biçimde işlenmiş, âlemin hudûsü, Allah’ın varlığının delilleri, O’na nisbet edilmesi zorunlu olan kemâl sıfatları, bunların zıtlarıyla nitelendirilmesini düşünmenin imkânsızlığı, ilâhî sıfatların insan ve âlemle ilişkisi, esmâ-i hüsnâ ve sıfâtullahın naslarla belirlenmiş olduğu konuları ele alınmış, maddecilerin duyular dışında kalan varlıkları reddetmesi eleştirilmiş, sebep-sonuç ilişkisinin Allah’ın dilemesiyle sürdüğü belirtilerek zorunluluk ilkesini benimseyenlerin itirazları cevaplandırılmıştır. Daha sonra kâinatla ilgili naslar hakkında maddecilerin ileri sürdüğü bazı tereddütlere cevap verilmiş; bezm-i elest, cennet, cehennem, melek, cin, kıyamet, haşir, yeniden dirilme gibi sem‘iyyât konuları işlenmiş, haşirle âhiret hayatını inkâr edenler tenkit edilmiştir. Kur’an’ın vahiy mahsulü olduğuna ve i‘câzına karşı çıkanların itirazları bağlamında Hz. Peygamber’in nübüvvetinin ispatı tekrar ele alınmış, onun tebliğ faaliyetlerine vurgu yapılırken İslâm’da savaş, savaş esiri ve köle hukuku üzerinde durulmuştur. Kur’an ve Sünnet’in kaynak oluşu, dinde ictihad ve icmânın yeri, ictihad kapısının kapanmış sayılmasının sebepleri tartışılmış, hadislere karşı yapılan itirazlar cevaplandırılmış ve mezheplere ayrılmanın hükmü anlatılmıştır.
er-Risâletü’l-Ḥamîdiyye XIX. yüzyılın materyalist ve pozitivist anlayışına karşı İslâm inancını savunan eserler arasında yer alır. Kitapta kevnî âyetlerin izahında aklî ve ilmî deliller kullanılmış, inanç esaslarını ispat için dinî deliller yanında jeoloji, botanik, zooloji, anatomi ve optik konularına da atıfta bulunulmuş, dönemin bazı düşünürleri tarafından savunulan evrim teorisi, kesin bir bilgi ifade etmediği ve zandan ibaret olduğu belirtilerek reddedilmiştir. Nâşirlerinden Hâlid Ziyâde eseri Muhammed Abduh’un Risâletü’t-tevḥîd’i ve Cemâleddîn-i Efgānî’nin Risâletü’r-red ʿale’d-dehriyyîn’i ile aynı değerde kabul etmektedir (er-Risâletü’l-Ḥamîdiyye, neşredenin girişi, s. 5). Bu kitapta ele alınan konuların birçoğu müellifin el-Ḥuṣûnü’l-Ḥamîdiyye adlı eserinde muhtasar bir şekilde tekrar işlenmiştir (bk. el-HUSÛNÜ’l-HAMÎDİYYE).
Çeşitli baskıları yapılan er-Risâletü’l-Ḥamîdiyye’nin (Beyrut 1306; Kahire 1322; Dımaşk 1352) Hâlid Ziyâde (Trablus 1352/1933) ve Muhammed el-Mu‘tasım-Billâh el-Bağdâdî (Trablus 1998) tarafından gerçekleştirilen tahkikli neşirleri bulunmaktadır. Manastırlı İsmâil Hakkı tarafından Türkçe’ye çevrilerek Tercümân-ı Hakîkat gazetesinde tefrika edildikten sonra Tercümetü’r-Risâleti’l-Hamîdiyye (I-IV, İstanbul 1307-1308) ve er-Risâletü’l-Hamîdiyye Tercümesi Beyyinât-ı Ahmediyye (İstanbul 1329) adlarıyla yayımlanan eser Urduca’ya da tercüme edilmiştir. Manastırlı İsmâil Hakkı tercüme esnasında eklemelerde bulunmuş (bk. I, 79, 186, 250, 534; II, 2-11; III, 70, 138, 434, 508), III. cildin sonuna eser için yazılan takrizleri ilâve etmiştir. Tercümetü’r-Risâleti’l-Hamîdiyye’nin dördüncü cildi mütercimin esere yaptığı eklemelerden ibaret olup nübüvvetin aklen mümkün oluşu, şart ve vasıfları, vahiy, ismet-i enbiyâ, mûcize, Hz. Âdem’e isimlerin öğretilmesi, meleklerin ona secde etmesi, eşiyle birlikte cennetten çıkarılması, Hz. Îsâ’nın dünyaya gelişi, annesinin iffetli oluşu gibi konuları içermektedir. Ancak bu cilt de kapak sayfasında Hüseyin el-Cisr’e nisbet edilmiştir. Ahmet Gül, eserin tercümesini ve zeylini sadeleştirerek Risâle-i Hamîdiyye: İslâm Hak ve Hakîkat Dinidir adıyla yayımlamıştır (İstanbul 1973, 1980).
BİBLİYOGRAFYA
Hüseyin el-Cisr, er-Risâletü’l-Ḥamîdiyye (nşr. Muhammed el-Mu‘tasım-Billâh el-Bağdâdî), Trablus 1998, neşredenin girişi, s. 10; a.e. (nşr. Hâlid Ziyâde), Trablus 1352, neşredenin girişi, s. 5-11; a.e., İstanbul 1410/1989, s. b-z, 2-3, a.e.: Risâle-i Hamîdiyye (trc. Manastırlı İsmâil Hakkı), İstanbul 1308, I, 79, 186, 250, 534; II, 2-11; III, 70, 138, 434, 508.
Brockelmann, GAL Suppl., II, 776; III, 321.
Îżâḥu’l-meknûn, I, 563.
E. Van Dyck, İktifâʾü’l-ḳanûʿ bimâ hüve maṭbûʿ, Kum 1409, s. 514.
A. Remtulla, “The Reaction of Muslim Arab Scholars to the Darwinian Revolution”, Muslim Education Quarterly, X/4, Cambridge 1993, s. 57-64.