ESTERÂBÂDÎ, Azîz b. Erdeşîr - TDV İslâm Ansiklopedisi

ESTERÂBÂDÎ, Azîz b. Erdeşîr

عزيز بن اردشير استرآبادى
Müellif: TAHSİN YAZICI
ESTERÂBÂDÎ, Azîz b. Erdeşîr
Müellif: TAHSİN YAZICI
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1995
Erişim Tarihi: 24.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/esterabadi-aziz-b-erdesir
TAHSİN YAZICI, "ESTERÂBÂDÎ, Azîz b. Erdeşîr", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/esterabadi-aziz-b-erdesir (24.11.2024).
Kopyalama metni

XIV. yüzyılın ikinci yarısı ile XV. yüzyılın başlarında yaşadı. Hayatı hakkında bilinenler, kendi tarihinde verdiği bilgilerle Şehâbeddin İbn Arabşah’ın ʿAcâʾibü’l-maḳdûr adlı eserine dayanmaktadır. İbn Arabşah, Esterâbâdî’nin Celâyirliler’den Sultan Ahmed b. Üveys’in gözde nedimlerinden biri olduğunu, şöhretini duyan Kadı Burhâneddin’in Sultan Ahmed’den onu kendisine göndermesini istediğini, bu isteğin reddedilmesi üzerine Esterâbâdî’nin bir gece kaçarak Sivas’a gittiğini söylerse de bu rivayet gerçekle bağdaşmamaktadır. Zira Esterâbâdî, Bezm ü Rezm’de bazı hadiseler dolayısıyla Sultan Ahmed’le ilişkilerini anlattığı halde böyle bir olaydan bahsetmez. Esterâbâdî’nin Sultan Ahmed’le olan münasebeti, Timur’un 795’te (1393) Bağdat’ı işgali üzerine efendisiyle birlikte Meşhed’e (Necef) kaçmasından ibarettir. Meşhed’i de ele geçiren Timurlular Esterâbâdî’yi buradan alıp Hille’de bulunan Timur’un oğlu Mîrân Şah’a götürdüler. Bir süre sonra ordu ile birlikte Diyarbekir’e hareket eden Esterâbâdî, Diyarbekir’le Mardin arasında konakladıkları bir sırada geceleyin kaçmayı başardı ve Ergani yoluyla Sivas’a Kadı Burhâneddin’in yanına gitti (1394). Kadı Burhâneddin’in öldürülmesinden (800/1398) sonra Mısır’a giden Esterâbâdî’nin buradaki faaliyetleri bilinmemektedir. Ancak Arap ve Fars edebiyatları alanındaki geniş bilgisi sebebiyle kendisinin Memlük hükümdarlarından da ilgi gördüğü söylenebilir. Esterâbâdî içmiş olduğu fazla içki sebebiyle ölmüştür. Ölüm tarihi bilinmemektedir. Gerek Bezm ü Rezm’deki üslûbundan, gerekse bu eserde rastlanan şiir parçalarından onun iyi bir şair ve nesir ustası olduğu anlaşılmaktadır.

Esterâbâdî’nin bilinen tek eseri olan Bezm ü Rezm, Kadı Burhâneddin’in emriyle kaleme alınmış özel bir tarih mahiyetindedir. Bazı kaynaklarda (, I, 299) adı Târîḫu’l-Ḳāḍî Burhâneddîn es-Sivâsî şeklinde kaydedilmişse de müellif eserine Bezm ü Rezm adını verdiğini açıkça ifade etmektedir (s. 32, 538). Esterâbâdî, Arapça’nın türlü üstünlükleri olduğunu kabul etmesine rağmen eserini, o dönemde (XIV. yüzyıl) hemen bütün Anadolu halkının konuştuğu, resmî yazışmalarda da kullanılan Fars diliyle yazdığını söyler. Bununla beraber metin arasında Arapça şiirlere de yer verilmiştir.

İbn Arabşah eserin dört cilt olduğunu kaydeder. Müellif de eserinin I. cildini 800’de (1398) bitirdiğini ve II. cilde başlayacağını ifade eder (s. 540). Ancak Kadı Burhâneddin’in öldürülmesinden sonra Mısır’a giden Esterâbâdî’nin eserinin geri kalan kısımlarını ikmal edip etmediği bilinmemektedir. Müellif, XIV. yüzyılda Anadolu’da yaşanan karışıklıkları ve huzursuzlukları en iyi şekilde anlattığı Bezm ü Rezm’de yazılış sebebini açıkladıktan sonra Bağdat’ta geçen hayatı ile o dönemde Irâk-ı Arab ve Irâk-ı Acem’de hâkim olan Celâyirliler ve bu ülkeleri onların ellerinden alan Timurlular hakkında bilgi verir. Ardından Anadolu’ya gelişini ve Kadı Burhâneddin’e intisabını anlatır. Onun isteği üzerine yazmaya başladığı eserinde bu hükümdarın soyu, yetişmesi ve hükümdar oluşu hakkında geniş bilgi verir. Kadı Burhâneddin’in hükümdarlığı boyunca Eretnaoğulları, Mutahharten Beyliği, Karamanoğulları ve diğer beyliklerle mücadelelerinden ve bunlar arasında meydana gelen savaşlardan bahseder. Zaman zaman mübalağaya kaçan tarafları olmakla beraber eser, Kadı Burhâneddin Devleti’nin özellikle 1394’ten sonraki tarihi için birinci elden değerli bir kaynaktır.

Bezm ü Rezm önce Ahmed Tevhid tarafından parçalar halinde (Târîh-i Osmânî Encümeni Mecmuası, İstanbul 1330-1331, cüz 28-39, s. 106-109, 178-182, 234-241, 296-307, 347-357, 405-409, 468-478), daha sonra, başta bugün Süleymaniye Kütüphanesi’ne intikal etmiş bulunan Ayasofya Kütüphanesi’ndeki nüshası (nr. 3465) olmak üzere Topkapı Sarayı Müzesi (III. Ahmed, nr. 2822), Süleymaniye (Esad Efendi, nr. 2079) ve Râgıb Paşa (nr. 982) kütüphanelerindeki nüshaları karşılaştırılmak suretiyle Kilisli Muallim Rifat tarafından M. Fuad Köprülü’nün mukaddimesiyle birlikte yayımlanmıştır (İstanbul 1928). Heinz Helmut Giesecke eseri Das Werk des ʿAzīz ibn Ardašīr Āstarābāḏī: Eine Quelle zur Geschichte des Spätmittelalters in Kleinasien adıyla özet olarak Almanca’ya çevirmiştir (Leipzig 1940). Bezm ü Rezm Mürsel Öztürk tarafından Türkçe’ye tercüme edilmiştir (Ankara 1990).


BİBLİYOGRAFYA

Esterâbâdî, Bezm ü Rezm (nşr. Kilisli Muallim Rifat), İstanbul 1928, s. 32, 536-538, 540; a.e., M. Fuad Köprülü’nün mukaddimesi, s. 5-21.

İbn Arabşah, ʿAcâʾibü’l-maḳdûr (nşr. Murtazâ Nazmîzâde), İstanbul 1142, I, 177, 228.

, I, 299.

, I, 193.

, I, 411.

Yaşar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakkında Araştırmalar, Ankara 1989, II, 27.

, s. 5.

M. Fuad Köprülü, “Anadolu Selçukluları Tarihi’nin Yerli Kaynakları”, , VII/27 (1943), s. 380.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 11. cildinde, 438 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER