https://islamansiklopedisi.org.tr/gaznevi-abdussamed-b-mahmud
Hayatına dair kendisinin verdiği dışında fazla bilgi yoktur. 436’da (1044-45) Ebû Nasr Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Şebîb el-Kâğıdî’den icâzetle tefsir dersi almış ve tefsirini 487’de (1094) tamamlamıştır (Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿaẓîm, Süleymaniye Ktp., Mihrişah Sultan, nr. 26, vr. 648a). Ayrıca tefsir okuduğu hocaları arasında Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. Talha en-Nâşibânî ve Ebû Ca‘fer Muhammed b. Mekkî b. Hüseyin el-Hayyûnî’nin isimlerini zikreder. Bazı tefsir kaynaklarını ise amcası Kādılkudât Ebû Süleyman Dâvûd b. Yûnus b. Muhammed’den ve babası Kādılkudât Ebü’l-Kāsım Mahmûd b. Yûnus’tan okuduğunu söyler (a.g.e., vr. 648a-b). Gazneliler döneminin ünlü tarihçisi Muhammed b. Hüseyin el-Beyhakī, Kādılkudât Ebû Süleyman Dâvûd b. Yûnus’un, kardeşi Mahmûd ile birlikte Sultan Mahmud’un Gazne’de yaptırdığı bir medresede yetişen, devrin seçkin âlimlerinden biri olduğunu kaydeder (Târîḫ, s. 213.). Gaznevî nisbesiyle anılması, ayrıca babası ve amcasının Gazne’de yetişmiş olması Abdüssamed’in de burada yaşadığını gösterebilir. Kādılkudât unvanları ile dikkat çeken babası ve amcasından tefsir dersleri alması, aynı şekilde kādî unvanıyla zikredilen oğlu Yahyâ b. Abdüssamed’in babasının tefsirini nakletmesi (Kureşî, III, 430) Gaznevî’nin ilim ehli bir aileye mensup olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca tefsirinde isminin başında “şeyhü’l-imâm, rüknü’l-İslâm, şemsü’l-eimme, sirâcü’l-enâm” ve özellikle “kādılkudât” şeklinde unvanlar zikredilmesi (Gaznevî, Süleymaniye Ktp., Mihrişah Sultan, nr. 24, vr. 1b; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 562, vr. 1b; TSMK, III. Ahmed, nr. 84, vr. 1a) onun devrinin ileri gelen âlimleri arasında yer aldığına işaret eder.
Gaznevî’nin günümüze ulaşan tek eseri olan Tefsîrü’l-fuḳahâʾ ve tekẕîbü’s-süfehâʾ fıkhî yönüyle dikkat çeken bir dirâyet tefsiridir. İkisi tam (Süleymaniye Ktp., Mihrişah Sultan, nr. 24, 25, 26; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 562), ikisi eksik (TSMK, III. Ahmed, nr. 84; Hizânetü’l-Karaviyyîn, nr. 49) olmak üzere dört nüshası bulunan eserin Mihrişah nüshasının I ve II. ciltlerinin sonunda müstensih tarafından düşülen ferağ kayıtlarında eserin adının Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿaẓîm olduğu belirtilmiş, Fas nüshasının iç kapağında ise adı Tefsîrü’l-fuḳahâʾ ve tekẕîbü’s-süfehâʾ şeklinde kaydedilmiştir. Kaynaklarda tefsirin adı ikinci şekilde geçer (Kureşî, III, 430; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 462; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 574; el-Mevsûʿatü’l-müyessere, II, 1233). Gaznevî, orta hacimdeki tefsirinde Kur’an’ı başından sonuna kadar âyetleri tek tek ele alıp tefsir etmiş, genellikle önce ilgili rivayetleri nakletmiş, ardından dirâyet metodunu uygulamıştır. Eserde Kur’an’ın Kur’an’la tefsirine önem verilmiş, bununla birlikte Kur’an’ın sünnetle tefsiri de ihmal edilmemiştir. Asrın tefsir geleneğine uygun biçimde hadis rivayetlerinde senedler çıkarılarak sadece ilk râvi zikredilmiş, bazı âhâd hadisler rivayet açısından sahih bulunmamış, bazıları da muhteva açısından ele alınarak metin tenkidi yapılmıştır. Kıraat farklılıklarına değinen müellif bunlar arasındaki mâna ayrılığına işaret ederek şâz kıraatleri açıklamış, bazan kendi görüş ve tercihine de yer vermiştir. Lugat ve belâgata dair açıklamaların da görüldüğü tefsirin en çok dikkat çeken özelliklerinden biri fıkhî yönüdür. İtikadda Mâtürîdî, fıkıhta Hanefî olduğu anlaşılan Gaznevî tefsirinde fıkhî hükümlerle ilgili açıklamalara geniş yer ayırmış, ihtilâflı meselelerde öncelikle Ebû Hanîfe ve arkadaşlarının, bazan da diğer mezhep imamlarının görüşlerini aktarmıştır. Eser Hanefî fıkhını ihtiva etmekle birlikte diğer mezheplerin muhalif görüşleri de kaydedilmiştir. Gaznevî eserin sonunda yararlandığı kaynakları da belirtmiştir. Zeccâc’ın Meʿâni’l-Ḳurʾân’ı, Ebû Bekir Muhammed b. Fazl el-Belhî’nin Câmiʿu’l-ʿulûm’u, Tahâvî ve Cessâs’ın Aḥkâmü’l-Ḳurʾân’ları, Ebü’l-Leys es-Semerkandî’nin tefsiri onun başlıca kaynaklarıdır. Ayrıca eserde Taberî, Hakîm et-Tirmizî ve Ebû Mansûr el-Mâtürîdî gibi müfessirlerin tefsirleri dışında Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Âs̱âr ve es-Siyerü’l-kebîr’i ile İbn İshâk’ın Kitâbü’l-Meġāzî’sine atıflar görülmektedir. Gaznevî’nin tefsiri sonraki fakih ve müfessirler üzerinde etkili olmuştur. Kutbüddîn-i Şîrâzî, Ebû Bekir el-Haddâd, Ebû Abdullah İbnü’l-Vezîr ve Âlûsî tefsirlerinde onun görüşlerine yer verilmiştir (Özmen, UÜ İlâhiyat Fakültesi Dergisi, XXI/1 [2012], s. 90-111). Tefsir üzerine Ferihan Özmen doktora tezi hazırlamış (bk. bibl.), tefsirin muhtelif kısımları 1430 (2009) yılından itibaren Mekke Ümmülkurâ Üniversitesi’nde yüksek lisans tezi olarak tahkik edilmiştir (http://www.quran-c.com/display/Disptitle.aspx?UID=18749&CID=169, erişim: 26.05.2015).
BİBLİYOGRAFYA
Abdüssamed b. Mahmûd el-Gaznevî, Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿaẓîm, Süleymaniye Ktp., Mihrişah Sultan, nr. 24, vr. 1b; nr. 26, vr. 648a-b; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 562, vr. 1b; TSMK, III. Ahmed, nr. 84, vr. 1a.
Muhammed b. Hüseyin el-Beyhakī, Târîḫ (trc. Yahyâ el-Haşşâb – Sâdık Neş’et), Beyrut 1982, s. 213.
Kureşî, el-Cevâhirü’l-muḍıyye, III, 430.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 453, 462.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 574.
Îżâḥu’l-meknûn, I, 309.
M. Âbid el-Fâsî, Fihrisü maḫṭûṭâti Ḫizâneti’l-Ḳaraviyyîn, Dârülbeyzâ 1399/1979, I, 89.
Nüveyhiz, Muʿcemü’l-müfessirîn, I, 285.
el-Fihrisü’ş-şâmil: ʿUlûmü’l-Ḳurʾân, maḫṭûṭâtü’t-tefsîr ve ʿulûmih (nşr. el-Mecmau’l-melekî), Amman 1409/1989, I, 215.
el-Mevsûʿatü’l-müyessere fî terâcimi eʾimmeti’t-tefsîr ve’l-iḳrâʾ ve’n-naḥv ve’l-luġa (haz. Velîd b. Ahmed Hüseyin ez-Zübeyrî v.dğr.), Medine 1424/2003, II, 1233.
Mahmûd b. Abdullah eş-Şınkītî, Tefsîrü’l-fuḳahâʾ ve tekẕîbü’s-süfehâʾ li’l-Ḳāḍî Ebi’l-Fetḥ ʿAbdiṣṣamed b. Maḥmûd b. Yûnus el-Ġaznevî mine’l-âye 60 min sûreti’l-Enʿâm ile’l-âye 157 min sûreti’l-Aʿrâf (yüksek lisans tezi, 1430), Câmiatü Ümmi’l-kurâ, s. 3-4, 9-19.
Ferihan Özmen, Abdüssamed el-Gaznevî ve Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm’i (doktora tezi, 2010), UÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, tür.yer.
a.mlf., “Abdüssamed el-Gaznevî ve Tefsiri”, Sakarya Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, XIV/25, Adapazarı 2012, s. 139-161.
a.mlf., “Abdüssamed el-Gaznevî’nin Tefsirinin Kaynakları ve Tesirleri”, UÜ İlâhiyat Fakültesi Dergisi, XXI/1, Bursa 2012, s. 87-113.