HALEBÎ, Ahmed b. Abdülhay - TDV İslâm Ansiklopedisi

HALEBÎ, Ahmed b. Abdülhay

أحمد بن عبد الحيّ الحلبي
Müellif: İSMAİL DURMUŞ
HALEBÎ, Ahmed b. Abdülhay
Müellif: İSMAİL DURMUŞ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2020
Erişim Tarihi: 22.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/halebi-ahmed-b-abdulhay
İSMAİL DURMUŞ, "HALEBÎ, Ahmed b. Abdülhay", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/halebi-ahmed-b-abdulhay (22.12.2024).
Kopyalama metni

1038 (1628) yılında Halep’te doğdu ve orada büyüdü. Ataları Suriye’nin kadim şehri Tedmür’dendir. Kendisi, soyunun cennetle müjdelenmiş on sahâbîden biri olan Abdurrahman b. Avf’a dayandığını ed-Dürrü’n-nefîs adlı eserinde zikreder. İlk öğrenimine Halep’te başladı. 1070’te (1660) tahsil için gittiği Bağdat ve Basra’da âlimlerden ders aldı. Özellikle Basra’da “Şeyhü’ş-şüyûh” olarak nitelendirilen Muhammed er-Rifâî el-Hüseynî’den faydalandı. Sudan Bruno’da Sîdî Abdullah el-Brunâvî’den ders okudu. 1080’de (1669) Fas’a göç edince Abdülkādir el-Fâsî, Muhammed b. Saîd el-Mergīsî, Hamdûn Mizvâr el-Fâsî gibi birçok hocadan ders ve icâzet aldı. İlk zamanlar mutaassıp Mâlikîler ülkesinde bir Şâfiî olarak Fas ulemâsıyla öğrencileri tarafından yadırgandı ve soğuk bir şekilde karşılandı. Fakat daha sonra şiirlerinde Hz. Peygamber’i methetmesi, bazı şiirlerini Hz. Hasan neslinden olup Fas’ta ilk bağımsız İslâm devletini kuran Sultan I ve II. İdrîs’e tahsis etmesi, kızını İdrîsîler’den olan Şerîf Kettânî ailesinden biriyle evlendirmesi, ayrıca edebi, ilmi ve takvâsıyla kendini sevdirip saydırdı. Özellikle kendisi de onun gibi muhitin yabancısı olan, Mâlikî fakihi ve edibi Hasan b. Mes‘ûd el-Yûsî’den yakın ilgi gördü. Yûsî, Halebî’nin bütün maddî ihtiyaçlarını karşıladı. Fas Aleviyye Sultanı Mevlây İsmâil’in saray şairleri arasına giren Halebî’den Merakeşli hadis âlimi Muhammed Sagīr el-İfrenî ve Selâ’dan hadisçi Ahmed el-Hafî tahsil gördü.

Fas’taki uzun ikamet yıllarında çeşitli eserler yazan Halebî çoğu Hz. Peygamber methine dair şiir ve zeceller nazmetti. Bu sebeple kendisine “meddâhu’n-nebî” lakabı verildi. Halebî şiir ve zecelleriyle Miknâs’taki Mevlây İsmâil’in sarayına gider, saray erkânı ve görevlilerinin de katılımıyla bu şiirlerini okur, Fas’a zengin hediyelerle dönerdi. Fakat onun tasavvufa ve gaybiyyâta dalması, Allah’ın dilinden kaside yazması, 1087’de (1676) rüyasında Allah’ı gördüğünü, O’nun vahye benzer tarzda kendisine hitap ettiğini, “Ey kulum! İzzetim ve celâlim hakkı için senin günahlarını bağışlayacağım, seni cennetime koyacağım ve senin soyundan şerifler yaratacağım” dediğini (Abbas b. İbrâhim, II, 332) iddia etmesi âlimler tarafından yadırgandı. Hasan el-Yûsî bu iddialardan vazgeçmesini, Allah’ın dilinden yazdığı kasideyi ortadan kaldırmasını ve tövbekâr olmasını istediyse de Halebî ısrar etti. Bunun üzerine Yûsî kendisiyle ilgisini kesti, malî yardıma devam etmedi ve insanları onunla görüşmekten sakındırdı. Bu durumu öğrenen Sultan Mevlây İsmâil de Halebî’nin Ehl-i sünnet’in dışına çıktığını belirterek onu huzurundan uzaklaştırdı (, III, 200; Abdülvehhâb b. Mansûr, VI, 130-131).

Halebî’nin kızı Fâtıma’nın Sîdî Muhammed b. Arabî ile evliliğinden Arabî, Fudayl, Zemzemî ve Ahmed adında dört torunu oldu. Bu durumu Halebî’nin rüyasının gerçekleşmesi olarak kabul eden Abdülvâhid el-Fâsî, Abdülkādir b. Şakrûn, İbnü’l-Hâc es-Sülemî gibi âlim ve edipler söz konusu aileyi övmüştür. Halebî Fas’ta vefat etti ve Bâbülfütûh dışındaki Matrahulcenne’de defnedildi. Fas ulemâsı ile Ali b. Abdurrahman et-Tâdilî, İbn Nâsır ed-Der‘î ve Dilâî zâviyeleriyle de yakın ilgisi bulunan Halebî’nin tasavvufa dair eserleri onun Kādirî tarikatına mensup olduğunu göstermektedir. Orta düzeyde bir şair olan Halebî sade bir dille Allah’a, Resûl-i Ekrem’e, evliyaya ve özellikle İdrîsîler’e dair çok sayıda kaside ve zecel nazmetmiş, bunların bir kısmı zâviye ve tekkelerde kaside ve na‘t olarak okunmuştur.

Eserleri. 1. el-Ḥulelü’s-sündüsiyye fi’l-maḳāmâti’l-Aḥmediyyeti’l-Ḳādiriyye ev fî medḥi’ş-şemâʾili’l-Muḥammediyye (Fas 1322). Harîrî’nin el-Maḳāmât’ı tarzında yazılan ve 1094 (1683) yılında tamamlanan yirmi beş makāmeden oluşmaktadır.

2. ed-Dürrü’n-nefîs ve’n-nûrü’l-enîs fî menâḳıbi Mevlâ İdrîs b. İdrîs (I-II, Fas 1300, 1314).

3. er-Ravżü’l-bessâm fî rüʾyâ ġayrihî ʿaleyhi’s-selâm. Hz. Peygamber’in dışındaki sâlihlerin gördüğü rüyalara dairdir (Alemî, s. 6).

4. Reyḥânü’l-ḳulûb fîmâ li’ş-Şeyḫ ʿAbdillâh el-Brunâvî mine’l-ġuyûb (a.g.e., a.y.).

5. el-Künûzü’l-maḫtûme fi’ş-şefâʿati’l-maḳsûme li-hâẕihi’l-ümmeti’l-merḥûme I-IV (Rabat, el-Hizânetü’l-âmme, nr. 500, 2724). İslâm’ın beş şartının faziletine dairdir.

6. Keşfü’l-lis̱âm ʿan ʿarâʾisi niʿami’llâhi teʿâlâ ve niʿami Resûlihî ʿaleyhi’s-selâm (Rabat, el-Hizânetü’l-âmme, nr. 561).

7. Merâtiʿu’l-ervâḥ fî kemâlâti’l-fettâḥ. 187 beyitlik bir kaside olup ilâhiyyâta (Allah sevgisi ve övgüsü) dair en iyi şiiridir. Halebî’nin Fetḥu’l-fettâḥ ʿalâ Merâtiʿi’l-ervâḥ adıyla şerhettiği bu şiiri (Rabat, el-Hizânetü’l-âmme, nr. 5425) ʿArâʾisü’l-efkâr adlı divanının ilâhiyyât bölümünde de yayımlanmıştır.

8. Menâhilü’ṣ-ṣafâʾ fî cemâli ẕâti’l-Muṣṭafâ (Dârü’l-kütübi’n-Nâsıriyye [Mekrûte], nr. 2172).

9. Menâhilü’ş-şifâʾ fî rüʾyeti’l-Muṣṭafâ.

10. es-Seyfü’l-meslûl fî ḳatʿi evdâci’l-fellûsi’l-maḫẕûl. Peygamber methiyelerinde “yâ seyyidenâ” değil “yâ Muhammed” şeklinde hitap etmesi sebebiyle kendisini eleştiren bir kişiye yazdığı reddiyedir.

11. es-Seyfü’ṣ-ṣaḳīl fi’l-intiṣâr li-medḥi’r-rabbi’l-celîl.

12. Dîvân. Üç cüzden oluşmaktadır: ʿArâʾisü’l-efkâr ve riyâżü’l-ezhâr, ʿArâʾisü’l-efkâr fî medâʾiḥi’l-Muḫtâr, Riyâżü’l-ezhâr fî medîḥi’l-fużalâʾ ve’l-aḫyâr. 1190 kasideden meydana gelen bu hacimli divanı Muhammed b. Ali el-Kettânî ʿArâʾisü’l-efkâr ve riyâżü’l-ezhâr adıyla neşretmiştir (Beyrut, ticarî baskı). Ayrıca Fevvâz Haccî (Rabat V. Muhammed Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 1989) ve Abdullah b. Attû (aynı fakülte, 1989) tarafından tez çalışması olarak hazırlanmıştır. Eseri Ali b. Müntasır el-Kettânî ve Muhammed Hamza el-Kettânî de yayımlamıştır (Beyrut 2007). Bunların dışında Halebî’nin Rabat el-Hizânetü’l-âmme’de çeşitli mecmualar içinde çoğu Hz. Peygamber’in methine dair çok sayıda kasidesi bulunmaktadır.

13. Miʿrâcü’l-vüṣûl bi’ṣ-ṣalât ʿalâ ekremi’n-nebiyyîn ve’r-rusül (nşr. Hâlid b. Ahmed es-Sıkıllî, Rabat 1417/1997).

14. Kenzü’ẕ-ẕeḫâʾir. Yine Hz. Peygamber’e salât ü selâm hakkındadır (Rabat, el-Hizânetü’l-âmme, nr. 873/17).

15. Nefeḥâtü’ṭ-ṭîb fi’s̱-s̱enâʾi ʿale’l-ḥabîb. İki ciltlik bir eserdir (Rabat, el-Hizânetü’l-âmme, nr. 282, nr. 140/K).

16. el-Menâhilü’l-ʿâṭıre fî meẓâhiri cemâli seyyidi’d-dünyâ ve’l-âḫire.

Ayrıca Halebî’nin başta müveşşah ve zeceller olmak üzere birçok şiiri çeşitli eserlerinde ve kaynaklarda yer almaktadır (Abdülvehhâb b. Mansûr, Aʿlâmü’l-Maġrib, VI, 136-148; , II, 334-350).


BİBLİYOGRAFYA

Ahmed b. Abdülhay el-Halebî, ed-Dürrü’n-nefîs ve’n-nûrü’l-enîs fî menâḳıbi’l-İmâm İdrîs b. İdrîs, Fas 1882, s. 396.

Ebû Abdullah Muhammed b. Tayyib el-Alemî, el-Enîsü’l-muṭrib fî men leḳıyehû müʾellifüh min üdebâʾi’l-Maġrib, Fas 1315/1887, s. 6.

, II, 688-694.

, III, 197, 200, 201.

a.mlf., İltiḳāṭü’d-dürer (nşr. Hâşim el-Alevî el-Kāsımî), Beyrut 1403/1983, s. 302-303.

a.mlf., el-İklîl ve’t-tâc fî teẕyîli Kifâyeti’l-muḥtâc (nşr. Mâriye Dâdî), Rabat 2009, s. 182-183.

Ebü’r-Rebî‘ Süleyman el-Havvât, S̱emeratü ünsî fi’t-taʿrîf bi-nefsî (nşr. Abdülhak el-Himyer), Şefşâven 1996.

Ahmed b. Hâlid es-Selâvî, Ṭalʿatü’l-müşterî fi’n-nesebi’l-Caʿferî, Fas 1309, I, 265.

Râgıb et-Tabbâh, İʿlâmü’n-nübelâʾ bi-târîḫi Ḥalebi’ş-şehbâʾ, Halep 1344/1926, VI, 429-432.

, I, 373.

, II, 533, 683, 684.

, I, 604; II, 36, 168, 365, 389, 462, 564.

İbn Zeydân, el-Menzeʿu’l-laṭîf fi’t-telmîḥ li-mefâḫiri Mevlây İsmâʿîl b. eş-Şerîf, Rabat, el-Hizânetü’l-âmme, nr. 595, s. 308, 331.

, I, 168-169.

, I, 263.

Muhammed Dâvûd, Târîḫu Tıṭvân, Tıtvân 1379/1959, I, 258, 404-405.

, II, 332-350.

Abbas el-Cirârî, el-Edebü’l-Maġribî min ḫilâli ẓevâhirih ve ḳażâyâh, Rabat 1979, II, 162-163.

, I, 144-145.

İdrîs b. Mâhî el-Kaytûnî, Muʿcemü’l-maṭbûʿâti’l-Maġribiyye, Selâ 1988, s. 88-89.

Abdülvehhâb b. Mansûr, Aʿlâmü’l-Maġribi’l-ʿArabî, Rabat 1419/1998, VI, 130-148.

Muhammed b. Ca‘fer el-Kettânî, Selvetü’l-enfâs (nşr. Abdullah Kâmil el-Kettânî v.dğr.), Dârülbeyzâ 1425/2004, II, 184-187.

Hilmî Muhammed el-Kāûd, “ʿAvâmilü nehḍati’ş-şiʿr”, ʿÂlemü’l-fikr, XX/2, Küveyt 1991, s. 198-216.

Hâlid es-Sıkıllî, “Min ʿUlemâʾi’l-ʿaṣri’l-ʿAleviyyi’l-evvel Aḥmed b. ʿAbdülḥay el-Ḥalebî”, Mecelletü Külliyyeti’l-âdâb ve’l-ʿulûmi’l-insâniyye, XIII, Rabat 2004, s. 223-238.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2020 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 514-515 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER