HALLAC MAHMUD MESCİDİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

HALLAC MAHMUD MESCİDİ

Müellif: SEMAVİ EYİCE
HALLAC MAHMUD MESCİDİ
Müellif: SEMAVİ EYİCE
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1997
Erişim Tarihi: 12.10.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/hallac-mahmud-mescidi
SEMAVİ EYİCE, "HALLAC MAHMUD MESCİDİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hallac-mahmud-mescidi (12.10.2024).
Kopyalama metni

Eski Ankara’nın merkezinde, Ulus civarında Doğanbey mahallesinde bulunmaktadır. Adını kimden ve ne zaman aldığı tesbit edilemeyen mescidin kapısı üstünde yer alan iki satırlık orijinal Arapça kitâbesinde bu hayır eserinin 952 (1545-46) yılında Ali b. Abdullah tarafından yaptırıldığı yazılıdır. İbrahim Hakkı Konyalı, Mübârek Galib Bey tarafından evvelce yayımlanan kitâbenin hatalı olduğunu ve bu arada tarihinin 902 (1496-97) şeklinde yanlış verildiğini belirtir. Bu esas inşa kitâbesinin üstünde, doğrudan doğruya duvar yüzeyine siyah sabit mürekkeple dört beyitlik manzum bir tamir kitâbesi daha yazılmıştır. Burada mescidin 1323 (1905) yılında Hacı Hakkı Efendi adında bir kişi tarafından tamir ettirildiği bildirilmektedir. Hallac Mahmud Mescidi Vakıflar İdaresi’nce 1950’lerde bir daha tamir ettirilmiştir.

Hallac Mahmud Mescidi’nin önemi, Ankara’nın çok sayıdaki ibadet yeri arasında Osmanlı dönemi tek kubbeli camiler tipini temsil etmesidir. Mescid kare bir plan üzerine son cemaat yeri olmaksızın inşa edilmiş, duvarlar değişik ölçülerde yontulmuş taşlardan örülmüştür. Bu taşların aralarındaki derzler yakın tamirlerde yapılmış olmalıdır. Beden duvarları sekizgen biçiminde sağır kasnaklı, kurşun kaplı bir kubbeyi taşımaktadır. Kıble duvarında alt sırada yer alan iki pencere tamirlerde bozulmuş, mihrap üstündeki tek pencere tuğladan sivri kemeriyle orijinal biçimini korumuştur. Yan cephelerde ikişer dikdörtgen, üstlerde sivri tuğla kemerli pencereler vardır. İki yanında birer pencere olan giriş, sivri tuğla kemerli bir nişin içinde olup mermer söveli ve yay kemerlidir. Harimde, kareden kubbe yuvarlağına geçiş köşelerde içleri mukarnaslı tromplarla sağlanmıştır.

Ankara camilerinin çoğunda görüldüğü gibi mihrap alçıdan kalıplama tekniğiyle bezenmiştir. Mukarnaslı kavsaraya sahip mihrap nişinin etrafında biri kelime-i tevhid yazısı, diğeri tezyinî olan iki kuşak dolaşır. Konyalı, mihrabın üstünde beşi büyük olmak üzere on iki parça çini bulunduğunu, çinilerde altı şualı yıldızlar, açık yeşil ve mavi renkler kullanıldığını yazmıştır. Ancak bu çinilerin hâlâ yerinde durup durmadığı ve İznik eseri olup olmadığı kontrol edilememiştir. Ayrıca Ankara camilerine dair başka yayımlarda bu çinilerin bahsi geçmemektedir.

Hallac Mahmud Mescidi’nin kubbe kasnağı ile kubbe göbeğinde, halen mevcut klasik üslûpta başarılı kalem işi nakışlar ve güzel bir hatla yazılmış yazılar yakın tarihlere aittir. Altlarında daha eski nakışların bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. İçine yakın tarihlerde ahşap bir minber konulmuş olduğundan mescid bir cami durumuna geçmiştir. Orijinal bir minaresi yoktur; ilk yapıldığında minaresi bulunduğuna dair bir ize de rastlanmamıştır. Ayrıca bitişiğine yapılan çirkin bir dükkânla sağ cephesi tamamen kapatılmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

Mübârek Galib, Ankara II: Kitâbeler, İstanbul 1928, s. 33.

Gönül Öney, Ankara’da Türk Devri Dini ve Sosyal Yapıları, Ankara 1971, s. 58-59, plan nr. 27, rs. 106-108.

Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, Ankara 1972, I, 423-424.

İbrahim Hakkı Konyalı, Ankara Camileri, Ankara 1978, s. 49-51.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1997 yılında İstanbul’da basılan 15. cildinde, 376-377 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER