HAN KİTAP - TDV İslâm Ansiklopedisi

HAN KİTAP

خان كتاب
Müellif:
HAN KİTAP
Müellif: ESRA ÇİFCİ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2020
Erişim Tarihi: 29.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/han-kitap
ESRA ÇİFCİ, "HAN KİTAP", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/han-kitap (29.04.2024).
Kopyalama metni

Yaklaşık 1600-1740 yılları arasında meydana getirilen külliyata bu ismi verenler, Çin’deki en eski etnik grup olan ve Çin’in yerlileri için kullanılan “han” kelimesiyle kendilerini Çinli kabul ettiklerini, “kitap” ile de müslüman olduklarını göstermek istemişlerdir. Bu terimi ilk defa 1852’de Lan Zixi, Tianfang zhengxue (İslâm’ın hakiki öğretisi) başlıklı kitabında kullanmış ve terim genel kabul görmüştür. Han Kitap külliyatı İngilizce’de “Sino-Islamic literature” şeklinde de ifade edilmekte, Çince’de ise daha çok “Zhongven Yisilanjiao yizhu” (İslâmî çeviriler ve yorumlar) diye anılmaktadır (Lipman, s. 74).

Ming hânedanlığının (1368-1644) sonlarıyla Ch’ing/Mançu hânedanlığının (1644-1911) başlarında müslüman ilim adamları, Çin’de daha önce benzeri görülmemiş bir ilmî faaliyete girişerek İslâmiyet’i Çin dinlerinin terminolojisiyle anlatan Han Kitap külliyatını yazmışlardır. Yazarların ortak adı olan “hui-ru” terkibindeki hui “Çince konuşan, Çin kültürünü benimsemiş müslüman”, aslında Konfüçyanist bilim adamları için kullanılan ru ise bu bağlamda “âlim” anlamını içerir. Böylece eserlerin hazırlayıcıları kendilerini Çin ulemâsı üzerinden tanımladıkları için modern dönem araştırmacıları “hui-ru” terkibini “Konfüçyanist müslümanlar” şeklinde açıklamışlardır. Han Kitap külliyatı Arapça-Çince ve Farsça-Çince sözlükler, gramer kitapları, İslâmî metinlerin Çince tercümeleri, şerhler, Kur’an ve hadisler üzerine kavram çalışmaları, orijinal felsefî eserler, biyografi ve bibliyografya kitapları gibi 100’den fazla eserden meydana gelmektedir. Han Kitap, İslâm kültür tarihinde müslümanların gayri müslim bir topluluk içerisinde ve onların diliyle kaleme aldıkları ilk ilmî külliyat olma özelliğini taşır.

T’ang hânedanlığı döneminde (618-906) Çin’e giren İslâmiyet, Sung hânedanlığı devrinde (906-1279) müslüman Arap tüccarların bölgeye yerleşmesiyle yayılmaya başladı. Yüan (Moğol) hânedanlığı zamanında (1279-1368) özellikle Orta Asya ve İran kökenli ilim ve devlet adamlarının ülkeye getirilmesi, müslümanlara geniş imtiyazlar tanınması, ayrıca deniz ticaretine önem verilmesi gibi etkenler çok sayıda müslümanın Çin’e yerleşmesine vesile oldu. Han Kitap metinleri ise özellikle Ming hânedanlığı dönemindeki bazı politik şartlar sebebiyle ortaya çıktı. Yüan hânedanlığının ardından kurulan ve Çin topraklarının yeniden Çinliler’e geçişini temsil eden Ming hânedanlığı kültürel asimilasyon politikası uygulayarak sayıları hayli artmış bulunan yabancıların etkisini kırmak istedi, bu süreç müslümanları da olumsuz etkiledi. Nitekim Çince ad ve soyadı kullanma mecburiyetinin getirilmesi müslümanlarda bir kimlik kaygısı doğurdu, ardından savaşlar sebebiyle batıda ve kuzeydeki Orta Asya devletleriyle ilişkilerin yasaklanması, Çinli müslümanları dinî ve kültürel açıdan canlı tutan en önemli iletişim ağlarının kesilmesine ve onların İslâm dünyasından kopmasına yol açtı. Hacca gitmek isteyenlere engeller çıkarılması, müslüman olmayan Çinli kadınlarla evlenmenin zorunlu kılınması, devlet kademelerinde görev almak isteyenlere Çince’yi ve başta Konfüçyanizm olmak üzere Çin klasiklerini bilme şartının getirilmesi, Çin’de yaşayan müslümanları hem sosyal hayatta hem dinî eğitim ve uygulama alanında ağır sorunlarla karşı karşıya bıraktı.

Bu olumsuzluklar yüzünden İslâm’ın unutulacağı kaygısının artması üzerine Hu Dengzhou öncülüğünde Çin’deki klasik medrese sisteminden “jingtang jiaoyu” (cami eğitimi) denilen yeni bir uygulamaya geçildi; bu uygulamada müfredata Arapça ve Farsça yanında Çince de kondu. İslâmî eserlerle birlikte Çin klasikleri ve tarihinin öğretilmesi, dinî metinlerin ilk defa Çince’ye çevrilmesi faaliyeti başlatıldı, geleneksel Çin eğitimiyle İslâmî eğitim kaynaştırıldı. Ancak gelinen noktada medreselerin başarılı eğitim verebilmesi için İslâm’ın Çince üzerinden ifade edilmesi, Çin dinlerindeki terimlerin kullanılması mecburiyeti doğdu. Han Kitap külliyatını hazırlayan âlimlerin öncülük ettiği bu sistemde özellikle Neo-Konfüçyanizm terminolojisinin kullanılması tercih edildi, nâdiren Taozim ve Budizm’den de yararlanıldı. İlk olarak Hu Dengzhou’nun talebeleri tarafından Xi’an’da kurulan yeni sistem Çin’in doğusundan itibaren başta Shaanxi bölgesinde Xi’an, Henan bölgesinde Kaifeng, Jiangsu bölgesinde Nanjing, Gansu bölgesinde Anhui ve Zejiang olmak üzere pek çok şehirde uygulamaya konuldu. Bu şehirlerdeki Han Kitap âlimleri kendilerini özel bir ilim topluluğunun üyeleri olarak görüyor, tıpkı Çinli entelektüeller gibi belli bir grup adına konuşup yazarak fikrî bütünlüğün oluşmasına imkân sağlamaya çalışıyordu.

Yeni medrese sisteminde Han Kitap yazarlarının eserleri okutulmaya başlamıştı. Sistem yazarlar, tercümanlar, editörler, dağıtımcılar, yayıncılar ve yatırımcılar başta olmak üzere pek çok eleman barındırıyordu. Tercüman veya yazarların hazırladığı bir eser sistem içerisindeki diğer ilim adamlarına gönderiliyor, onların onayı ve düzeltmeleri dikkate alınarak ana metin oluşturuluyordu. Bu süreçte her âlimin incelediği eser hakkında bir mukaddime veya takdir yazısı yazarak fikrini beyan etmesi ve bu yazıların eserin mukaddimeler kısmına eklenmesiyle yeni bir gelenek başlatıldı. Böylece Han Kitap külliyatına dahil eserlerde çok sayıda mukaddime yer aldı, hatta bazılarında mukaddime sayısı yirmi dörde kadar ulaştı. Tamamlanan eserler yatırımcılardan gelen maddî destekle basılıyor, yayımcılar tarafından medreselere gönderilip eğitim hizmetine sunuluyordu.

Han Kitap’ı tercümeler, şerhler, gramer kitapları, sözlükler, felsefî eserler, az sayıda reddiye, biyografi ve bibliyografyalar şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Önce fıkıh, hadis, tefsir ve tasavvuf kitapları hazırlandı; Kur’ân-ı Kerîm’den bazı sûrelerin tercümesi yapıldı, tercüme faaliyetleri Han Kitap’ın esasını oluşturdu. İlk tercümenin 1661’de vefat eden Zhang Junshi’nin Guizhen zongyi (geri dönüşün genel prensipleri) başlıklı çalışması olduğu kabul edilir. Junshi ile aynı dönemde yaşayan Sha Zhenzong ve Wu Zunqie de bu dönemin önemli çevirmenlerindendir. Han Kitap ulemâsının tercüme ettiği veya kaynak aldığı Arapça, Farsça eserler hakkında Liu Zhi’nin Tianfang Dian-li ve Tianfang Hsing-li adlı kitaplarının giriş kısmında listeler bulunmaktadır. Altmış sekiz eserin yer aldığı listelerde bazı kitap isimlerinin Çince transkripsiyonla, bazılarının Çince tercümeleriyle kaydedilmiş olması esas kaynakların tamamının tesbit edilmesini engellemektedir. Han Kitap içerisinde en çok atıf yapılan kaynaklar Necmeddîn-i Dâye’nin Mirṣâdü’l-ʿibâd mine’l-mebdeʾ ile’l-meʿâd, Azîz Nesefî’nin Maḳṣad-ı Aḳṣâ, Abdurrahman-ı Câmî’nin Eşiʿʿatü’l-lemaʿât ve Levâʾiḥ adlı eserleridir. Bu dört eserin tercümesi ilk dönemlerde yapıldı. Tefsirde Hüseyin Vâiz-i Kâşifî’nin Mevâhib-i ʿAliyye’si (Tefsîr-i Ḥüseynî), hadiste İmam Nevevî’nin el-Erbaʿûne’n-Neveviyye’si, fıkıhta Sadrüşşerîa’nın en-Nuḳāye Muḫtaṣarü’l-Viḳāye’si kullanıldı. Ayrıca Hâfız-ı Şîrâzî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Sa‘dî-yi Şîrâzî’den çeviriler de yaygındır. Külliyatın sözlük kısmında en önemli çalışma olan Huijing zihui (İslâmî klasikler sözlüğü) başlıklı eser Chang Yunhua tarafından yazılmıştır. Chang ve öğrencileri, Han Kitap müfredatı içinde genellikle Arapça-Çince ve Farsça-Çince sözlükler hazırlamışlardır. Wang Daiyu, Ma Zhu ve Liu Zhi, İslâm ve Çin felsefesi hakkında yaptıkları çalışmalarla Han Kitap sisteminin başta gelen isimleri sayıldılar. Bu yazarlar eserlerinde Tanrı, âlem ve ruh kavramlarını yorumlarken Çin müslümanlarının zihninde yüksek bir metafizik tasavvur geliştirmeyi amaçladılar. Çinli ulemâ, bilhassa İslâm ahlâkı ve tasavvufun Çin klasikleriyle bağdaşan yönlerini naklederek İslâm’ın üstünlüğünü ortaya koymaya çalıştılar.

Han Kitap sistemi içinde yer alan önemli ilim adamlarından bazıları şunlardır: Feng Er, Feng Shaoquan, Feng Yangwu, Feng Tongyu, Feng Bo’an, Feng Shaochuan, Hai Xiansheng, Huangfu Jing, Hai Wenxuan, She Yunshan, Li Yanling, Li Shaorang, Liu Sanjie, Ma Xuxuan, Ma Junshi, Ma Jinyi, Ma Fanglong, Ma Minglong, Ma Shiying, Ma Zhenwu, Yuan Ruqi, Yuan Shengzhi, Wu Zunqi, Wu Yunyi, Zhang Shaoshan, Hei Mingfeng, Jin Tianzhu, Lan Zixi, Liu Sanjie, Ma Boliang, Ma Zhu, Sun Ke’an, Wang Daiyu, Wu Zixian, Zhang Junshi, Yuan Guozuo, Zhao Can (diğer yazarlar, eserleri ve son basım tarihleri için bk. Leslie, Islamic Literature in Chinese, s. 19-63; Benite, The Dao of Muhammad, s. 249-251).

XVII. yüzyılın sonlarında Çin’de ortaya çıkan isyanlar ve çatışmalar ilmî geleneğin çökebileceği, önceki ilim adamlarının ve eserlerinin unutulabileceği endişelerine yol açınca Zhao Can 1550-1670’li yıllar arasını esas alan bir biyografi çalışması yapmaya karar verdi. Bu amaçla Çinli müslüman âlimlerle eserlerini ve hoca-talebe zincirini kaydetmek için pek çok şehir dolaştı, çok sayıda hoca ile görüşüp hem bilgi topladı hem de çalışması hakkında hocaların görüş ve onaylarını aldı. Zhao Can, 1677’de Han Kitap sistemi içerisindeki ilk biyografi çalışması olan Jingxue Xi Chuan Pu (klasik öğretinin silsilesi) adlı kitabını yazdı. Eserin kaybolabileceğinden kaygılandığı için dört nüsha halinde çoğaltarak bunları Çin’in farklı bölgelerinde sakladı. 1989’da Yang Yongchang ve Ma Jizu tarafından yapılan transkripsiyon ve düzenlemelerle bu kitap Çin’de yeniden basıldı. Zvi Ben-Dor Benite, doktora çalışmasında (London 2005) Zhao Can’ın eserini inceleyip Han Kitap sisteminin işleyişi ve yazarları hakkında bilgi verdi.

Ch’ing hânedanlığı imparatorlarından Qianlong, Çinli uzmanlara kendi dönemine kadar yazılmış bütün eserleri kapsayan bibliyografyalar hazırlanması tâlimatını verince Çin’de bibliyografya dönemi başladı. Müslüman âlimlerin de bu sırada kendi bibliyografyalarını hazırladıkları tahmin edilmektedir. İlk olarak 1780’de Yuan Guozuo, Tianfang qunshu xu (İslâmî eserler koleksiyonuna giriş) başlıklı kitabında Han Kitap sistemi içindeki Çinli müslüman âlimlerin kısa biyografileriyle eserlerinin listesini verdi. 1852’de Lan Zixi, Tianfang zhengxue adlı eserinde Yuan Guozuo ile Zhao Can’ın kitaplarını bir araya getirdi, bu çalışmaya sonraki dönemleri içeren bazı eklemeler yaptı. Han Kitap okullarının birleşip bütünleşmesi ve ilmî geleneğin sonraki nesillere aktarılmasında biyografi ve bibliyografya çalışmalarının önemli katkıları oldu. Ancak XVIII. yüzyılın sonlarıyla XIX. yüzyılda Çin’de meydana gelen büyük isyanlar, müslüman gruplar arasında çıkan tasavvuf ve mezhep odaklı çatışmalar Han Kitap çalışmalarının yavaşlamasına ve giderek sistemin çökmesine yol açtı. Bilhassa “yeni öğreti” diye anılan ve daha çok Selefî düşünceyi temsil eden bazı müslümanların Han Kitap mensuplarını Çin doktrinleriyle İslâm’ın saflığını bozmakla suçlamaları ve tarikatların birbiriyle mücadeleleri yeni medrese sistemindeki üretkenliğin çöküşünü hızlandırdı.

Han Kitap’ın ortaya çıkışıyla Cizvitler’in Çin’e girişleri ve Hıristiyanlık hakkında Çince eserler kaleme almaları aynı döneme rastlar. Bu sebeple Han Kitap ulemâsı ve eserleriyle ilgilenen ilk Batılılar Cizvit papazlarıdır. Han Kitap ekolünü Çince’ye hâkim ve Çinlileşme’yi başarmış müslümanlar olarak değerlendiren Cizvitler, Tanrı kelimesinin doğru karşılığını tesbit edebilmek için Han Kitap eserlerini inceledi, müslümanların kullandıkları kelimelerin listesini yaparak Vatikan’a gönderdi. Çinli müslümanlarla ilgili ilk kapsamlı araştırmayı Archimandrite Palladii adlı Rus misyoneri yaptı. Palladii, 1877’de Han Kitap hakkında Chinese Literature of the Muslims başlıklı bir bibliyografya hazırladı (Benite, Hassam Toorawa Trust, s. 13). İkinci önemli bibliyografya çalışması Isaac Mason’a aittir. 1925’te yayımlanan eser Notes on Chinese Mohammedan Literature başlığını taşır. Palladii ve Mason’un temel iddiası, Cizvit papazlarının bölgeye gelmesi üzerine hıristiyanları kendileri için bir tehdit olarak algılayan Çinli müslümanların bu tehdide karşı eserler kaleme almaya başladıkları yönündedir. Onlara göre bu teliflerin esas amacı Çin’in müslümanlaştırılmasıydı. Rus araştırmacısı Vassiliy Pavloviç Vasilyev, müslümanların Han Kitap çalışmasını Budist misyonerlerin faaliyetlerine benzeterek müslüman âlimlerin Çin’in hıristiyanlaşmasının önündeki en büyük engel olduğunu ileri sürdü (a.g.e., s. 21-22). Han Kitap hakkında ilk dönemlerde araştırma yapanlardan Fransız kumandanı Henri Marie Gustave d’Ollone’un iddiası ise müslümanların Han Kitap’ı tamamen birbirinden habersiz yazdıkları şeklindedir. Ancak Benite, Çin müslümanlarının tarihî ve siyasî şartları göz ardı edildiği için hıristiyan misyonerlerin bu tür iddialarının bir kısmını kabul etmemiştir (The Dao of Muhammad, s. 116-119).

Külliyata dahil eserler hakkında XX. yüzyılda A. Vasiliev, Kuwata Rokuro, Jin Jitang, Bai Shouyi, Claude L. Pickens, Tazaka Kodo gibi araştırmacılar çok sayıda biyografi ve bibliyografya çalışması yaptılar (Leslie, Islamic Literature in Chinese, s. 155-164). Bilhassa Donald Daniel Leslie’nin Islamic Literature in Chinese adlı kitabı bütün çalışmaları bir araya getiren en önemli bibliyografik eserdir. Son dönemlerde Jonathan Lipman, Sachiko Murata, Zvi Ben-Dor Benite, James D. Frankel ve K. Petersen (The Great Transformation: Contours of the Sino-Islamic Intellectual Tradition, doktora tezi 2012, University of Washington) gibi isimler de Han Kitap literatürü ve yazarları hakkında önemli çalışmalar yürütmektedir. William C. Chittick, Seyyid Hüseyin Nasr ve Tu Weiming’in de aralarında bulunduğu Sachiko Murata ekolü Han Kitap’ı genellikle “perennializm” (dâimîcilik) akımı çerçevesinde ele almaktadır.

Han Kitap külliyatından günümüze ulaşan bazı eserlerin yeni baskısı yapıldı, çok azı tercüme edildi. Liu Zhi’nin Hz. Muhammed’in hayatını anlatan Chih-sheng shih-lu başlıklı eseri 1921’de Isaac Mason tarafından İngilizce’ye çevrildi. Sachiko Murata Chinese Gleams of Sufi Light (Albany 2000) başlıklı eserinde Wang Daiyu ile Liu Zhi’nin eserleri ve düşüncelerine dair geniş bir incelemeyle birlikte Wang Daiyu’nun Qingzhen daxue (İslâm’ın büyük öğretisi) ve Liu Zhi’nin aslında Abdurrahman-ı Câmî’nin Levâʾiḥ’inin bir çevirisi olan Zhenjing zhaowei (hakiki âlemin sırlarının açıklaması) adlı kitabını İngilizce’ye tercüme etti. Bu çalışmanın içinde C. Chittick tarafından Levâʾiḥ’in Farsça’dan yapılmış yeni bir tercümesi de yer almaktadır. Sachiko Murata, William C. Chittick ve Weiming Tu, The Sage Learning of Liu Zhi adıyla kaleme aldıkları kitapta Liu Zhi’nin eserleri bağlamında Çin ve İslâm düşünce geleneği üzerine bir inceleme ile birlikte onun en önemli kitaplarından biri olan Tiafang Xingli’yi İngilizce’ye tercüme ettiler (Cambridge-London 2009). James D. Frankel, Rectifying God’s Name: Liu Zhi’s Confucian Translation of Monotheism and Islamic Law isimli eserinde Liu Zhi’nin Tianfang Dian-li adlı kitabından çeviriler yaptı ve açıklamalarda bulundu (Honolulu 2011).

Bu külliyata ait en büyük yazma koleksiyonu, hıristiyan misyoner araştırmacıları Samuel M. Zwemer, Isaac Mason ve Claude L. Pickens’ın çalışmalarıyla oluşturuldu. Bu yazmalar The New York Public Library’nin Asian and Middle Eastern Division Research Level Collections bölümünde bulunmaktadır. Isaac Mason’un özel kütüphanesindeki Mason Collection of Chinese-Muhammadan Books and Pamphlets bölümü ikinci büyük Han Kitap yazma koleksiyonunu içermektedir. Han Kitap’a ait en eski baskıların büyük bir kısmı Japonya’da Toyo Bunko ve Tenri Kütüphanesi’ndedir. Çin’de ise uzun yıllar Han Kitap’a dair önemli bir çalışma yapılmadı. Çin hükümeti, 2000 yılında Guji Bangongshi’nin (eski kitaplar dairesi) faaliyetleri neticesinde Han Kitap’la ilgili bazı kataloglar hazırlattı, 2005’ten itibaren bu çalışmalarda artış görülmektedir. Bir komite tarafından hazırlanan Qingzhen dadian (İslâm’ın büyük yasası; I-XXV, Hefei 2005) Yuan Devleti’nden bugüne kadar İslâmî ilimler, felsefe, tarih, tıp, astronomi, coğrafya gibi konularla ilgili ve bir kısmı yazmaların tıpkıbasımı olan 167 önemli metni ihtiva etmektedir. Zhongyuo Yisilanjiao dianji Xuan (Çince muteber İslâmî metinlerden bir seçme; haz. Wang Jinanping – Bai Runsheng, Shanghai 2007) Wang Daiyu ve Liu Zhi’nin düşünceleri yanında Kur’an, hadis, edebiyat, gazete yayınları ve eğitime dair elli civarında eseri içerir. Huizu diancang quanshu (kapsamlı bir İslâm klasikleri koleksiyonu; haz. Wu Haiying v.dğr., Gansu Wenhua Chubanshe 2008) dinî 210 metin, siyasî tarihe dair 110 belge, sanat ve edebiyata dair 144 risâle, bilim ve teknolojiyle ilgili altmış sekiz eseri içermektedir. Çin’de külliyatla ilgili bireysel çalışmalar da yapıldı. Hui milliyetçileri olarak tanınan Jin Jitang ve Bai Shouyi, 1940’lı yıllarda Çin’deki İslâm literatürü ve Han Kitap külliyatı hakkında biyografi, bibliyografya ve tarihçe tarzında önemli eserler yazdılar. Çin’de Han Kitap’a ait olduğu tesbit edilen kitaplar koruma altında bulunmakta ve zaman zaman yeni baskıları yapılmaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

Jielian Liu, The Arabian Prophet: A Life of Muhammad from Chinese and Arabic Sources: A Chinese-Moslem Work (trc. Isaac Mason), Shanghai 1921, s. V-VIII.

D. D. Leslie, Islamic Literature in Chinese, Late Ming and Early Ch’ing: Books, Authors and Associates, Canberra 1981, s. 3-14, 19-63, 145-147, 152-164.

a.mlf., Islam in Traditional China: A Short History to 1800, Belconnen 1986, s. 117-122.

a.mlf. – M. Wassel, “Arabic and Persian Sources Used by Liu Chih”, , XXVI/1-2 (1982), s. 78-104.

Hee-Soo Lee, İslâm ve Türk Kültürünün Uzak Doğu’ya Yayılması, Ankara 1991, s. 29-38, 104-121.

J. Lipman, Familiar Strangers: A History of Muslims in Northwest China, Seattle 1997, s. 72-84.

Sachiko Murata, Chinese Gleams of Sufi Light: Wang Tai-yü’s Great Learning of the Pure and Real and Liu Chih’s Displaying the Concealment of the Real Realm, Albany 2000, s. VI-XII, 17-19, 32-35.

Zvi Ben-Dor Benite, The Dao of Muhammad: A Cultural History of Muslims in Late Imperial China, Cambridge 2005, tür.yer.

a.mlf., “Religious Expansion, Assimilation, and the Islamic ‘Conquest’ of China in the Christian Missionary Imagination”, Hassam Toorawa Trust Occasional Paper 7, Port-Louis 2005, s. 1-34.

a.mlf., “Western Gods Meet in the East: Shapes and Contexts of the Muslim-Jesuit Dialogue in Early Modern China”, , LV (2012), s. 517-546.

K. Petersen, The Heart of the Islamic-Chinese Dialogue: Wang Daiyu and the Creation of a Chinese Muslim Discourse (yüksek lisans tezi, 2006), University of Colorado at Boulder, s. 7-12, 15-23.

a.mlf., “Reconstructing Islam: Muslim Education and Literature in Ming-Qing China”, The American Journal of Islamic Social Sciences, XXIII/3, Herndon 2006, s. 24-53.

L. Nikol – M. A. Aldrich, The Parfumed Palace: Islam’s Journey from Mecca to Peking, Reading 2010, s. 14-15, 32, 68-76.

Isaac Mason, “Notes on Chinese Mohammedan Literature”, Journal of the North China Branch of the Royal Asiatic Society, LVI, Shanghai 1925, s. 172-215.

J. D. Frankel, “Benevolence for Obedience: Policies on Muslims in Late Imperial and Modern China”, ASIA Network Exchange, XVI/2, Rock Island 2009, s. 25-42.

Anthony Garnaut, “Chinese Muslim Literature”, The Encyclopaedia of Islam Three, http://www.ccsp.ox.ac.uk/dr-anthony-garnaut (16.07.2014).

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2020 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 528-531 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER