https://islamansiklopedisi.org.tr/husayn-b-numeyr
Hadramut’tan Suriye’ye gelip Humus’a yerleşen Kindeliler’e mensuptur. Emevîler’i destekleyen Husayn, Sıffîn Savaşı’nda Muâviye b. Ebû Süfyân’ın yanında yer aldı. 58 (678) yılında Muâviye zamanında Yezîd b. Muâviye adına, 62’de (682) Yezîd’in halifeliği döneminde Humus ordugâhı kumandanı olarak Bizans’a karşı düzenlenen seferlerde görev aldı. Muâviye’nin ölümünden (60/680) sonra Yezîd’e biat eden Husayn, şair İbn Müferriğ’in Ubeydullah b. Ziyâd tarafından hapsedilmesi olayında Yezîd’e başvurarak onun serbest bırakılmasını sağladı. Bu durum onun Yezîd’in yanındaki itibarını göstermektedir.
Husayn b. Nümeyr, Kerbelâ Vak‘ası’ndan sonra Mekke’de Emevîler’e karşı başlatılan hareketin lideri olan Abdullah b. Zübeyr üzerine gönderilen Müslim b. Ukbe el-Mürrî idaresindeki orduya kumanda kademesinde katıldı. Bu ordu önce, Ümeyyeoğulları’nı Medine’den çıkaran ve İbnü’z-Zübeyr’e bağlılıklarını ilân eden Medineliler üzerine yürüdü. Medineliler 27 Zilhicce 63’te (27 Ağustos 683) yapılan Harre Savaşı’nda yenildiler; bu sırada şehir yağmalandı.
Medine’de yaptığı zulümler ve çok sayıda adam öldürmesi yüzünden “müsrif” ve “mücrim” lakabıyla anılan (Mes‘ûdî, III, 80) Müslim b. Ukbe’nin kumandasındaki ordu daha sonra Yezîd’in emriyle Mekke’ye doğru yola çıktı. Müslim b. Ukbe’nin yolda ölümü üzerine yerine Husayn b. Nümeyr getirildi. Emevî ordusu 26 Muharrem 64’te (24 Eylül 683) Mekke önlerine gelerek karargâh kurdu ve Mekke’yi kuşattı. Yaklaşık iki ay süren kuşatma sırasında Kâbe mancınıklarla dövülmüş, örtüleri ve tavanındaki ahşap kısımlar yanmış, bu esnada on bir kişi yanarak ölmüştü (3 Rebîülevvel 64 / 30 Ekim 683). Mekke halkı iki ay boyunca çok sıkıntılı günler geçirdi.
Mekke’nin etrafındaki kuşatma ve çarpışmalar Yezîd’in ölüm haberi Mekke’ye ulaşıncaya kadar (1 Rebîülâhir 64 / 27 Kasım 683) devam etti (Ezrakī, I, 203). Abdullah b. Zübeyr, aralarında Abdullah b. Hâlid b. Esîd’in de bulunduğu Mekke eşrafını Husayn’a gönderip Kâbe’nin yandığını haber verdi. Heyettekilerin kendisini Suriye’ye dönmeye ikna etmeleri üzerine Husayn b. Nümeyr askerlerini geri çekerek Abdullah b. Zübeyr’e bir elçi gönderdi ve onunla görüşmek istediğini bildirdi. Bazı rivayetlere göre Husayn, Abdullah b. Zübeyr’e kendisiyle birlikte Suriye’ye geldiği takdirde ona biat edeceğini söyledi; ancak bu teklifi kabul edilmedi. Bu görüşmelerden sonra Husayn b. Nümeyr Kâbe’yi tavaf etti ve 5 Rebîülâhir’de (1 Aralık) Mekke’den ayrılarak Suriye’ye döndü.
Muâviye b. Yezîd’in ölümünden sonra Husayn, Câbiye’deki hilâfet tartışmaları esnasında Mervân b. Hakem’i destekledi. Onun halifeliği döneminde Irak valisi olan Ubeydullah b. Ziyâd’ın yanında görev yaptı. Ubeydullah, Süleyman b. Surad liderliğindeki Tevvâbîn topluluğuna karşı takviye olarak Husayn b. Nümeyr’i 12.000 kişilik bir ordu ile gönderdi. Husayn, savaşa girmeden önce Tevvâbîn’i Emevî halifesine itaate davet etti. Süleyman b. Surad ise Hz. Hüseyin’in katili olarak kabul ettikleri Ubeydullah b. Ziyâd’ın kendilerine verilmesini, halifenin hal’ini ve idarenin Ehl-i beyt’e teslim edilmesini istedi. Bazı rivayetlerde bu sırada Emevî tahtında Abdülmelik b. Mervân’ın bulunduğu kaydedilmekte (Belâzürî, V, 204, 210; Taberî, V, 597), bazı kaynaklarda ise (meselâ bk. Taberî, V, 598) bu savaş için Cemâziyelevvel 65 (Aralık 684) tarihi verilerek Abdülmelik’in hilâfetinden (Ramazan 65 / Nisan 685) önce meydana geldiği belirtilmektedir. Anlaşma sağlanamayınca iki ordu 22 Cemâziyelevvel 65’te (4 Ocak 685) Aynülverde denilen yerde karşılaştı. Başlangıçta Emevî ordusu yenilgiye uğradıysa da daha sonra Süleyman b. Surad ile Tevvâbîn topluluğu kılıçtan geçirildi.
Husayn b. Nümeyr, Ubeydullah b. Ziyâd’ın yanında Muhtar es-Sekafî’ye karşı da savaştı. İbrâhim b. Eşter kumandasındaki Muhtâr es-Sekafî’nin ordusu ile Ubeydullah b. Ziyâd kumandasındaki Emevî ordusu Musul yakınında Hâzir ırmağı kenarında karşı karşıya geldi. 9 Muharrem 67 (5 Ağustos 686) tarihinde meydana gelen savaşta Ubeydullah b. Ziyâd ve Husayn b. Nümeyr öldürüldü.
Husayn’ın hadis rivayetiyle ilgisi olmadığı halde bazı müellifler (İbn Asâkir, XIV, 382) onu Bilâl-i Habeşî’den hadis rivayet eden, aynı adı ve nisbeyi taşıyan râvi ile karıştırmışlardır (İbn Hacer, I, 184). Ubeydullah b. Ziyâd’ın, Kûfeliler’in hac ve umre dışında Hicaz’a gitmesine ve halkın Hz. Hüseyin ile irtibat kurmasına engel olmak için dört bin kişilik bir süvari birliğinin başında Kûfe çevresinde görevlendirdiği Husayn b. Nümeyr et-Temîmî de onunla karıştırılmıştır (Dîneverî, s. 243).
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, IV, 292-293; V, 158-159; VI, 25-26, 216.
Halîfe b. Hayyât, et-Târîḫ (Ömerî), s. 225, 236, 253, 254-255, 263.
Ezrakī, Aḫbâru Mekke (Melhas), I, 65, 196-204, 216.
Belâzürî, Ensâb, V, 128, 134, 138, 156, 204, 209-210, 212, 217, 247, 249-250, 268, 299.
Dîneverî, el-Aḫbârü’ṭ-ṭıvâl, s. 240, 243, 259, 264, 267, 268, 293, 295.
Ya‘kūbî, Târîḫ, II, 253.
Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl), V, 484, 490, 496-498, 530, 535-536, 544, 594, 597-599, 605; VI, 89-90.
Mes‘ûdî, Mürûcü’ẕ-ẕeheb (Abdülhamîd), III, 80-81.
İbn Asâkir, Târîḫu Dımaşḳ (Amrî), XIV, 382-389.
Safedî, el-Vâfî, XIII, 88-89.
İbn Hacer, Taḳrîbü’t-Tehẕîb, I, 184.
J. Wellhausen, Arap Devleti ve Sukutu (trc. Fikret Işıltan), Ankara 1963, s. 74-75, 78-79, 82-83, 87-88.
H. Lammens, “Hüseyin”, İA, V/1, s. 643.
a.mlf. – V. Cremonesi, “al-Ḥusayn b. Numayr”, EI2 (İng.), III, 620-621.
Hakkı Dursun Yıldız, “Yezîd b. Mu’âviye”, İA, XIII, 412-413.
Abdülkerim Özaydın, “Aynülverde Savaşı”, DİA, IV, 283.