https://islamansiklopedisi.org.tr/huseyin-kamil
Kahire’de doğdu. Hidiv İsmâil Paşa’nın oğludur. İlk öğrenimine, saray mensupları ve eşraf çocukları için Menyel Sarayı’nda açılan okulda başladı. 1867’de babası ile birlikte İstanbul’a giderek Sultan Abdülaziz’i ziyaret ettikten sonra Paris’e geçti; 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılışına kadar orada kaldı. Kanalın açılış törenlerine katılmak için Kahire’ye dönüşünün ardından Floransa’ya İtalya Kralı Victor Emanuel’in nezdine diplomatik elçi olarak gönderildi. Görevini tamamladıktan sonra 1870’te Kahire’ye dönüp Vakıflar, Nâfia, Dahiliye ve Maliye nâzırı olarak Meclis-i Nüzzâr’da vazife yaptı. Nâfia nâzırı iken Kahire-Hulvân arasındaki demiryolunu inşa ettirdi. Babasının azli (1879) ve sürgüne gönderilmesi üzerine onunla birlikte Napoli’ye yerleşti. Urâbî Paşa’nın isyanının ardından meydana gelen siyasî gelişmeler üzerine 1882’de Mısır’a döndü.
Hüseyin Kâmil’in gerek Hidiv Tevfik Paşa (1879-1892) gerekse Hidiv II. Abbas Hilmi (1892-1914) zamanlarında üstlendiği en önemli resmî görev Meclis-i Şûrâ reisliği oldu. Bu görevinden, 1909’da Süveyş Kanalı imtiyazının uzatılması konusunda çıkan kriz sırasında ayrıldı. Resmî görevlerden uzak kaldığı dönemlerde ticaret ve ziraatla uğraştı. Ayrıca Mısır’da faaliyet gösteren birçok yabancı şirketin temsilciliklerinde bulundu. Mısır’da ziraatın geliştirilmesi için Hidîviyye Ziraat Cemiyeti’ni faaliyete geçirdi. Daha sonra kurulan Ziraat Nezâreti’nin teşkilâtlanmasında bu cemiyet büyük rol oynadı. Bunlara paralel olarak ziraatı teşvik için İskenderiye ve Kahire’de yabancıların da iştirak ettiği ziraat sergileri açtı. İstanbul’da kurulan Ticaret Mektebi’ni örnek alarak giderleri özel gelirlerle karşılanan bir Özel Ticaret Mektebi açtı.
Osmanlı Devleti 1914 sonbaharında I. Dünya Savaşı’na girince İngiltere, Süveyş Kanalı’nı doğrudan kontrol altına almak ve Osmanlı Devleti’nin cihad çağrısına Mısırlılar’ın uymasını engellemek amacıyla, 1882’den beri işgal altında bulundurduğu Mısır üzerinde himayesini ilân etti (18 Aralık 1914). 19 Aralık’ta bu durumu ve o sırada İstanbul’da bulunan Hidiv II. Abbas’ın görevinden azledildiğini hânedanın en yaşlı üyesi sıfatıyla Hüseyin Kâmil’e bildirdi. Ayrıca Mısır’ın eskiden olduğu gibi Mehmed Ali Paşa hânedanından bir prens tarafından yönetileceği ilân edilerek Hüseyin Kâmil’e “sultan” unvanı ile tahta çıkması önerildi. Bu arada İngilizler, tekliflerinin kabul edilmemesi halinde yabancı birini (muhtemelen Ağa Han’ı) Mısır’a kral olarak tayin edecekleri haberini yaydılar. Önce tereddüt gösteren Hüseyin Kâmil daha sonra İngilizler’in teklifini kabul etti ve 20 Aralık 1914’te tahta çıktı. İlk tepkiyi İstanbul’dan tayin edilmiş olan Mısır kadısı göstererek söz konusu sultanlığın geçerli olmadığını, bunun Osmanlı Devleti’nin hükümranlık haklarına aykırı bulunduğunu belirtti. Bu görüşün halk üzerindeki tesirini göz önüne alan Hüseyin Kâmil 21 Aralık’ta kadılığı ilga etti. Bunun ardından İstanbul’dan daha şiddetli tepkiler geldi. Bâbıâli bir fetva çıkartarak “hidîv-i kâzib” diye vasıflandırdığı Hüseyin Kâmil’i hain ilân etti ve müslümanların ona karşı gelmesinin gerektiğini bildirdi. Bu fetva Mısır’da pek etkili olamadı. Zira bütün güç ve iktidar İngilizler’in elindeydi, muhalefet edenler şiddetle cezalandırılıyordu.
Hüseyin Kâmil, kral ilân edildikten sonra ülkeyi dolaşarak halk ile bütünleşmeye çalışmasına rağmen kabul görmedi ve hatta öldürülmek istendi. Aynı zamanda kendisini kral ilân eden İngilizler’le de tam bir uyum içinde olamadı. Bu şartlar altında sağlığı bozulan Hüseyin Kâmil 1916’da hastalandı ve 9 Ekim 1917’de öldü. Yerine kardeşi Ahmed Fuad geçti.
BİBLİYOGRAFYA
BA, Dahiliye-Kalem-i Mahsûs, nr. 35/55.
BA, Dahiliye-Şifre, nr. 48/133, 48/178, 48/202.
Râgıb Râif – Rauf Ahmed, Mısır Meselesi, İstanbul 1334, s. 166.
S. A. Moseley, With Kitchener in Cairo, London 1917, s. 82.
Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, III, 406-409.
Evrâḳu Muḥammed Ferîd (nşr. Merkezü’l-vesâik ve târîhi Mısri’l-muâsır), Kahire 1978, I, 194, 197, 199, 208, 210, 215, 217-218, 241, 243-244.
P. M. Holt, Egypt and the Fertile Crescent: 1516-1922, London 1980, s. 229-230.
P. Mansfield, The Arabe, London 1980, s. 188, 233.
Latîfe M. Sâlim, Mıṣr fi’l-ḥarbi’l-ʿâlemiyyeti’l-ûlâ, Kahire 1984, s. 35-49.
M. Ali Allûbe, Ẕikreyât ictimâʿiyye ve siyâsiyye, Kahire 1988, s. 69-70.
“Hüseyin Kâmil”, TA, XXI, 179.
P. J. Vatikiotis, “Ḥusayn Kāmil”, EI2 (İng.), III, 624-625.