https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-emacur
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Literatürde İbn Emâcûr künyesi, aslen Türkistan’ın Fergana bölgesinden olan Ebü’l-Kāsım Abdullah ile oğlu Ebü’l-Hasan Ali’yi ve onun âzatlı kölesi Müflih b. Yûsuf’u ifade eder. 272-321 (885-933) yılları arasında çok geniş gözlemler yapan ve birçok astronomi tablosu hazırlayan İbn Emâcûrlar çalışmalarının az bir kısmını Şîraz’da, çoğunu ise Bağdat’ta gerçekleştirmiştir. Bazı müelliflerin Ebü’l-Kāsım’ı Herevî nisbesiyle anmasına bakılırsa (İbnü’l-Kıftî, s. 149) onun bir süre Herat’ta bulunduğu söylenebilir.
Kaynaklarda İbn Emâcûrlar’ın çalıştığı herhangi bir rasathâneden bahsedilmemektedir; ancak yaklaşık elli yıl süren ve birçok astronomi cetvelinin hazırlanmasına esas teşkil eden bu gözlem ve ölçümlerin, rasathâne denilebilecek tam teşekküllü mekânlarda yapılmış olması gerekir. Kendi ifadelerinden çalıştıkları yerde “târuma” veya “târum” denilen gözlem yapmaya elverişli, yüksek bir platform üzerinde bir yapının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu iş için belirli yönlere bakan dar ve uzun pencerelerin bulunduğu da ifade edilmektedir. Ne gibi aletler kullandıkları konusunda da hemen hemen hiçbir bilgi yoktur. Yalnız Abdullah b. Emâcûr, 28 Cemâziyelâhir 316 (18 Ağustos 928) tarihindeki güneş tutulmasını tasvir ederken kullandıkları aletler hakkında bazı ipuçları vermektedir. İbn Yûnus’un naklettiğine göre kendisi bu gözlemlerini şöyle anlatmaktadır: “Ben bu tutulmayı oğlum Ebü’l-Hasan ve Müflih ile birlikte gözledim. Güneş, yüzeyinin dörtte birinden çok az bir kısmı tutulmuş vaziyette yükseldi ve tutulma, diskin dörtte biri kararıncaya kadar farkedilir şekilde artış gösterdi. Güneşi suda çok açık ve belirgin şekilde gözledik. Nihayet tutulmanın sona ermesi ve güneş diskinin tam olarak suda görünmesi üzerine doğuda yükseltisinin 12 dereceden 1/9 derece kadar az olduğunu ölçtük.” Bu cümlelerde yapılan gözlemin modern literatürdeki gibi tasvir edildiği görülmektedir (Sayılı, s. 102).
Ebü’l-Kāsım, ayın enlemini hesaplamak üzere yaptığı ölçümlerde bunun Hipparchos’un (m.ö. II. yüzyıl) bulduğu sonuçtan daha büyük olduğunu tesbit etmiş, sonra kendi ölçümlerinin değişik çıkmasından hareketle ay feleğinde değişkenlik bulunduğu görüşüne ulaşmıştı. Bu durum onun ölçümlerindeki hassasiyeti göstermektedir.
Eserleri. Cevâmiʿu aḥkâmi’l-küsûfeyn ve ḳırânü’l-kevkebeyn, Zîcü’ṭ-ṭaylesân, ez-Zîcü’l-maʿrûf bi’l-ḫâliṣ, ez-Zîcü’l-maʿrûf bi’l-müzenner, Zîcü’l-memerrât, Zîcü’s-Sindhind, Zâdü’l-müsâfir, Kitâbü’l-Ḳann, ez-Zîcü’l-maʿrûf bi’l-bedîʿ, Zîcü’l-mirrîḫ ʿale’t-târîḫi’l-Fârisî (ilk iki eserin yazma nüshaları için bk. Sezgin, VI, 177-178; DMBİ, III, 36).
BİBLİYOGRAFYA
İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 390.
İbnü’l-Kıftî, İḫbârü’l-ʿulemâʾ, s. 149, 155.
L. P. E. A. Sédillot, Prolégomènes des tables astronomiques d’Oloug-Beg, Paris 1847, I, XXXV-XL.
Suter, Die Mathematiker, s. 49-50.
a.mlf., “Nachträge und Berichtigungen”, Abhandlungen zur Geschichte der mathematischen Wissenschaften, XIV, Leipzig 1902, s. 165.
Sarton, Introduction, s. 630.
Brockelmann, GAL Suppl., I, 397.
Aydın Sayılı, The Observatory in Islam, Ankara 1960, s. 101-103.
Sezgin, GAS, VI, 177-178.
J. Vernet, “Ibn Amād̲j̲ūr”, EI2 (İng.), III, 702-703.
Mehdî Selmâsî, “İbn Emâcûr”, DMBİ, III, 36.
Ahmed Saîdân, “İbn Emâcûr ve ẕevûhü”, Mevsûʿatü’l-ḥaḍâreti’l-İslâmiyye, Amman 1993, s. 147.