https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-ferhun-bedreddin
6 Cemâziyelâhir 693’te (4 Mayıs 1294) Medine’de doğdu. Aslen Tunusludur. Endülüslü olduğu da söylenmektedir. Hac maksadıyla Mekke’ye yaptığı elli civarındaki seyahati dışında Medine’den hiç ayrılmadı ve İslâmî ilimlerin hemen her dalında başta babası olmak üzere pek çok hocadan ders aldı. Kendisinden Kur’an öğrenip aynı zamanda rivayette bulunduğu Ebû Abdullah el-Kasrî ile Muhammed b. Hureys es-Sebtî, İzzeddin Yûsuf ez-Zerendî, Vâdîâşî, Radıyyüddin et-Taberî onun hocalarından bazılarıdır. Tanınmış talebeleri arasında Zeynüddin el-Irâkī ve yeğeni Burhâneddin İbn Ferhûn anılabilir. Şerefeddin Ebû Seken el-Mısrî’nin, İbn Ferhûn’un hocalarını ve onlardan yaptığı rivayetleri bir araya getiren birçok meşyeha hazırladığı kaydedilmektedir (İbn Ferhûn, I, 454).
Hadis ilmi yanında tefsir, fıkıh ve fıkhü’l-hadîs alanlarında geniş ilim sahibi olan ve Arap dilinde otorite kabul edilen İbn Ferhûn hayatının önemli bir kısmında Mâlikî fıkhı okuttu. İbn Atıyye’nin tefsirine bu eseri ezbere okuyabilecek derecede vâkıftı. 746 (1345) yılından itibaren yaklaşık yirmi dört yıl Medine kadılığına vekâlet etti.
Zaman zaman mihraba geçip namaz kıldırmasına rağmen kendisine teklif edilen Mescid-i Nebevî imam-hatipliği görevini Hz. Peygamber’e ve onun yüce makamına olan saygısından dolayı kabul etmedi. Sünnete son derece bağlı olduğundan bid‘at ehli fırkalarla daima mücadele etti, belki de bu yüzden iftiraya uğrayarak kısa bir süre hapsedildi, ancak durum anlaşılınca serbest bırakıldı.
Güzel ahlâkı ve cömertliği sayesinde halk arasında çok sevilen İbn Ferhûn, Medine’nin zenginlerinden olması sebebiyle pek çok köle satın alarak hürriyetine kavuşturmuş, bizzat kaleme aldığı vasiyetnâmesinde öldüğünde yoksullara dağıtılmak ve köle âzadı için kullanılmak üzere 30.000 dinar ayırmış, geliri fakirlerin ihtiyacına harcanması şartıyla bir de fırın yapılmasını istemiştir. İbn Ferhûn 10 Rebîülâhir 769’da (4 Aralık 1367) Medine’de vefat etti.
Eserleri. 1. el-ʿUdde fî iʿrâbi’l-ʿUmde. İki cilt olduğu belirtilen bu eserde Cemmâîlî’ye ait ʿUmdetü’l-aḥkâm’da yer alan hadislerin i‘rabı, lugat ve iştikak tahlilleri yapılmıştır. Burhâneddin İbn Ferhûn, bunun müellifin en son eseri olduğunu kaydederek daha önce yazılmış benzerlerinden çok farklı geniş bir çalışma olduğunu söylemektedir (ed-Dîbâcü’l-müẕheb, I, 457). Eserin bir nüshası İskenderiye’dedir (el-Mektebetü’l-belediyye, Hadis, nr. 4).
2. Şerḥu kifâyeti’ṭ-ṭullâb fî şerḥi muḫtaṣari’l-Cellâb. İbnü’l-Cellâb’ın (ö. 734/1333-34) Mâlikî fıkhına dair et-Tefrîʿ adlı eserinin İbrâhim b. Hasan er-Rib‘î tarafından yapılmış es-Sehlü’l-bedîʿ isimli muhtasarının şerhidir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 427).
İbn Ferhûn’un kaynaklarda zikredilen diğer eserleri de şunlardır: ed-Dürrü’l-maḫalliṣ mine’t-Taḳaṣṣî ve’l-Mülaḫḫıṣ (Kābisî’nin el-Mülaḫḫıṣ’ı ile İbn Abdülber en-Nemerî’nin et-Taḳaṣṣî adlı eserinin fıkıh bablarına göre birleştirilip özetlenmesi suretiyle meydana getirilmiş bir eserdir); Keşfü’l-muġaṭṭâ (ġıṭâ) fî şerḥi muḫtaṣari’l-Muvaṭṭaʾ (dört cilt olduğu belirtilen bu eser bir önceki kitabın şerhidir); Nihâyetü’l-ġāye fî şerḥi’l-âye (bazı âyetlerin soru-cevap biçiminde tefsir edildiği bir çalışmadır); Şifâʾü’l-fuʾâd fî iʿrâbi Bânet Süʿâd (eserde Kâ‘b b. Züheyr’in Ḳaṣîdetü’l-bürde’sinin i‘rabı yapılmıştır); Şerḥu Ḳavâʿidi’l-iʿrâb li’bni Hişâm (İbn Hişâm en-Nahvî’nin Muġni’l-lebîb adlı eserinin şerhidir); et-Teysîr fî ʿilmeyi’l-binâ ve’t-taġyîr fi’n-naḥv; el-Mesâlikü’l-celiyye fi’l-ḳavâʿidi’l-ʿArabiyye.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müẕheb, I, 454-459.
İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, II, 300.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 427.
Brockelmann, GAL Suppl., I, 606; II, 221.
Îżâḥu’l-meknûn, II, 95.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 467.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, VI, 137.
Hüseyin b. Muhammed Şevât, Medresetü’l-ḥadîs̱ fi’l-Ḳayrevân, Riyad 1411, II, 845.
Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 7-8, 383.