https://islamansiklopedisi.org.tr/kemaleddin-el-farisi
665 (1267) yılında doğdu. Modern kaynaklarda babasının ve kendisinin adlarının Muhammed b. Hasan, ölüm tarihinin 720 (1320) olarak gösterilmesi Heinrich Suter’in yanlış tesbit ve tahminine dayanmaktadır. Kitâbü’l-Beṣâʾir fî ʿilmi’l-menâẓır’ını istinsah eden öğrencisi Simnânî eserin sonunda onun adını Hasan b. Ali b. Hasan şeklinde vermiş, ayrıca 19 Zilkade 718’de (12 Ocak 1319) elli üç yaşında iken Tebriz’de öldüğünü belirtmiştir. Öte yandan kaynaklarda görülen Ebü’l-Hasan, Ebü’l-Hayr ve Ebû Muhammed künyelerinin doğru olduğuna dair de kesin bir bilgi yoktur.
Kemâleddin el-Fârisî, İbnü’l-Havvâm el-Bağdâdî’nin yanında uzun süre matematik öğrenimi gördü; arkasından otuz beş yaşında iken Tebriz’e giderek Kutbüddîn-i Şîrâzî’nin derslerine devam etti. Bu arada ilm-i menâzır (optik) konusuyla ilgilenmeye başladı ve özellikle Nasîrüddîn-i Tûsî’nin en gözde talebesi olan hocası Şîrâzî’nin tavsiyesi ve yardımlarıyla elde ettiği İbnü’l-Heysem’in optik ilmine dair Kitâbü’l-Menâẓır’ını okuyup inceledi. Ardından bu esere Tenḳīḥu’l-Menâẓır adıyla bir şerh yazarak sonuna bir küre yüzeyinde ışığın yansıması ve kırılması, gök kuşağı, hâle ve karanlık oda konularına dair yeni tesbitlerini ekledi; böylece İbnü’l-Heysem’in orijinal çalışmalarının düzeltilerek günümüze ulaşmasına yardımcı oldu. Kemâleddin el-Fârisî Tenḳīḥu’l-Menâẓır’ı bitirince hocalarından Cemâleddin et-Türkistânî’ye göstermiş ve onun, kitabı inceledikten sonra telhis etmesini söylemesi üzerine Kitâbü’l-Beṣâʾir fî ʿilmi’l-menâẓır’ı kaleme almıştır.
Kemâleddin el-Fârisî gök kuşağı teorisini çağdaşı Freiburglu Theodoricus’tan daha iyi açıklamıştır. Her ikisi de teorilerini İslâm dünyasındaki üstün optik çalışmalarından elde edilen sonuçlara, esas itibariyle de İbnü’l-Heysem’in çalışmaları üzerine kurmuştur; ancak öncelik Fârisî’ye aittir. Gök kuşağı olayının doğru olarak açıklamasını yapan Fârisî, İbn Sînâ’nın bir su damlası ile içi su dolu bir cam küre arasında kurduğu benzetmeden hareket ederek ve İbnü’l-Heysem’in “yakan küre” deneylerini de dikkate alarak teoriye küresel ortamda, aralarında bir veya birkaç yansımanın meydana geldiği iki kırılma açıklamasını dahil etti. Bu iki kırılma arasındaki yansımaları ayrı ayrı tanımlayarak ışın konileri konusu içinde ayrıntılı bir tarzda ortaya koydu (ayrıca bk. GÖK KUŞAĞI). Fârisî küresel sapmadan kaçınmak için hiperbolik mercekler kullanmayı önerdi. Kuvvetlerin birleşimi prensibini uyguladı ve İbnü’l-Heysem’in karanlık oda tatbikatını geliştirdi. Ona göre karanlık bir yerde elde edilen resimler (görüntüler) ışığın girdiği deliğin şeklinden bağımsızdır ve delik ne kadar küçükse görüntüler o kadar keskin hatlı ve nettir. Geliştirdiği aletlerle tutulmaları, bulutların ve kuşların hareketlerini inceledi. İslâm bilim tarihinin en parlak ve en orijinal ürünlerinden birini teşkil eden Tenḳīḥu’l-Menâẓır’da ışığın yayılması hakkında şu bilgilere yer verilmektedir: Sonsuz olduğu düşünülen ışığın hızı sonludur; fakat çok büyüktür. Farklı ortamlarda ışığın hızı optik yoğunlukla ters orantılıdır (madde yoğunluğu gibi değildir). Onun ulaştığı bu sonuç gerçekte ışığın tanecik teorisine karşı geliştirilen dalga teorisinin bir özeti sayılır.
Eserleri. 1. Tenḳīḥu’l-Menâẓır li-ẕevi’l-ebṣâr ve’l-beṣâʾir. Fizik ve fizyolojik optikten başka meteoroloji, perspektif ve renk etkileri hakkında önemli açıklamalar içeren eserde ayrıca müellifin ilim âleminde tanınmasını sağlayan 212 optik şekil yer almaktadır. Kitabın sonuna İbnü’l-Heysem’in Maḳāle fi’l-hâle ve ḳavsi ḳuzaḥ, Maḳāle fi’l-küreti’l-muḥriḳa, Maḳāle fî keyfiyyeti’l-aẓlâl, Ṣûretü’l-küsûf ve Maḳāle fi’ḍ-ḍavʾ adlı risâlelerinin şerhleri de eklenmiştir; bu risâlelerin ilk üçünü Eilhard Wiedemann Almanca’ya, diğer ikisini Rüşdî Râşid İngilizce’ye tercüme ederek yayımlamışlardır (DSB, VIII, 219). İstanbul kütüphanelerinde çeşitli nüshaları bulunan Tenḳīḥu’l-Menâẓır (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2598; TSMK, III. Ahmed, nr. 3340; İÜ İslâm Araştırmaları Ktp., nr. 527) iki defa neşredilmiştir (Haydarâbâd 1347/1928-1348/1929; Kahire 1984). Eserle ilgili olarak Hüseyin Gazi Topdemir Kemâliddin el-Fârisî’nin, İbnü’l-Heysem’in Optik Kitabının Kırılmaya Ait Bölümüne Yazdığı Açıklamanın Arapça’dan Çevirisi ve İncelemesi adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (1988, AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü).
2. el-Beṣâʾir fî ʿilmi’l-menâẓır. Kısaca optik hakkında ulaşılan sonuçları ihtiva eder (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2451, Esad Efendi, nr. 2006; Tahran Sipehsâlâr Medresesi Ktp., nr. 554; Meşhed Âsitâne-i Kuds-i Radavî Ktp., nr. 5434).
3. Esâsü’l-ḳavâʿid fî uṣûli’l-fevâʾid. Hocası İbnü’l-Havvâm’ın ferâiz, aritmetik ve geometri konusunda kaleme aldığı el-Fevâʾidü’l-Bahâʾiyye fi’l-ḳavâʿidi’l-ḥisâbiyye’sinin şerhidir. Bir mukaddime ile beş bölümden (makāle) oluşan eserin ilmî neşrini Mustafa Mevâlidî gerçekleştirmiştir (Kahire 1994). Ayrıca Mustafa Mevâlidî, P. Landry ile beraber üçüncü bölümün ikinci babını teşkil eden “Veznü’l-arż”ı da Fransızca’ya çevirmiştir (Mecelletü târîḫi’l-ʿulûmi’l-ʿArabiyye, sy. X/1-2 [Halep 1994], s. 81-90).
4. Risâle fî keyfiyyeti ḍavʾi’ş-şems fi’l-hevâ (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 4855, vr. 178-199, hicrî 721).
5. Teẕkiretü’l-aḥbâb fî beyâni’t-teḥâb. “Dost sayılar” (amicable numbers) hakkındadır. Eserin ilmî neşrini yapan Rüşdî Râşid (Mecelletü târîḫi’l-ulûmi’l-Arabiyye, sy. VI [Halep 1982], s. 3-72) ayrıca metin üzerine inceleme yapmıştır (Târîḫu’r-riyâżiyyât, s. 317-346).
6. Hâşiye ʿalâ ẕikri’l-aṣli’r-rücûʿ ve’l-istiḳāme (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 848, vr. 154-158).
7. Risâle-i baḥs̱ der zâviye (Tahran Meclis-i Şûrâ-yı Millî Ktp., Mecmua, nr. 6584).
8. Taḥrîru Ṣûreti’l-küsûf. İbnü’l-Heysem’in Fî ṣûreti’l-küsûf’u üzerine yapılan bir çalışmadır (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2598).
9. Maḳāle. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin geometrik orantılar üzerine yazdığı on üçüncü makale hakkındadır (Leiden Üniversitesi Ktp., nr. 1031). Köprülü Kütüphanesi’nde Kemâleddin el-Fârisî’nin adına kayıtlı, ancak Sâbit b. Kurre’ye ait olabileceği tahmin edilen Mesʾele fi’d-dâʾire adında küçük bir risâle daha bulunmaktadır (Ahmed Paşa, nr. 941, vr. 138-139).
BİBLİYOGRAFYA
Kemâleddin el-Fârisî, Esâsü’l-ḳavâʿid fî uṣûli’l-fevâʾid (nşr. Mustafa Mevâlidî), Kahire 1994, neşredenin girişi, s. 5-23, 35-54.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 74, 384, 500; II, 1296.
Suter, Die Mathematiker, s. 159.
Brockelmann, GAL, I, 619; II, 273; Suppl., I, 852, 853; II, 215, 295.
Sarton, Introduction, II, 707-708.
Sezgin, GAS, VI, 257, 302-303; VII, 288.
Ali Abdullah ed-Deffâ‘ – Celâl Şevkī, Aʿlâmü’l-fîzyâʾ fi’l-İslâm, Beyrut 1404/1984, s. 322-331.
Ebü’l-Kāsım Kurbânî, Fârsînâme, Tahran 1363/1984.
a.mlf., Zindegînâme-i Riyâżîdânân-ı Devre-i İslâmî, Tahran 1365 hş., s. 400-413.
Rüşdî Râşid, Târîḫu’r-riyâżiyyâti’l-ʿArabiyye beyne’l-cebr ve’l-ḥisâb, Beyrut 1989, s. 317-346.
a.mlf., “Kamâl al-Din Abu’l Hasan Muhammed Ibn al-Hasan al-Fârisî”, DSB, VIII, 212-219.
E. Wiedemann, “Über die Brechung des Lichtes in Kugeln nach Ibn al Haiṯam und Kamâl al Dîn al Fârisî”, Sitzungsberichte der physikalisch-medizinischen Sozietät zu Erlangen, XLII, Erlangen 1910, s. 15-58.
a.mlf., “Kemâleddin”, İA, VI, 569.
Syed Hashimi (Faridabadi), “The Da’iratul-Ma’arif”, IC, IV (1930), s. 663.
Üsâme Ânutî, “Kemâlüddîn el-Fârisî”, ed-Dîrâsâtü’l-edebiyye, VIII/1-2, Beyrut 1966, s. 49-59.
Hüseyin Gazi Topdemir, “Kemâlüddin el-Fârisî’nin Gökkuşağı Açıklaması”, DTCFD, sy. 33 (1990), s. 477-492.
D. Pingree, “Kamāl al-Dīn al-Fārisī”, EI2 (İng.), IV, 515.
Ekber Dânâ, “Kemâleddin Pârsî”, UDMİ, XVII, 394-397.
Gül A. Russell, “Fāresī, Kamāl-al-dīn Abu’l-Hasan Mohammad”, EIr., IX, 245-249.