https://islamansiklopedisi.org.tr/kusasi
991’de (1583) Medine’de doğdu (es-Simṭü’l-mecîd, vr. 67a). Soyunun baba tarafından Hz. Ali’ye ulaştığı (Muhibbî, I, 343-344) ve Kudüs yakınlarındaki Decân köyünden Medine’ye göç ettikleri nakledilir. Dedesi Yûnus ucuz ve değersiz eşya (kuşâşe) sattığı için Kuşâşî nisbesiyle anılmış, Safiyyüddin Ahmed de bu nisbeyle tanınmıştır. İlk eğitimini dönemin âlim ve sûfîlerinden olan babasından alan Kuşâşî babasıyla birlikte 1011’de (1602) Yemen’e gitti ve orada Şeyh Emînüddin b. Sıddîk el-Merâvihî, Seyyid Muhammed el-Garb, Şeyh Ahmed es-Satîha ez-Zeylaî, Seyyid Ali el-Kab‘, Şeyh Ali Mutayr gibi âlim ve şeyhlerden faydalandı. Bir müddet sonra Mekke’de Seyyid Ebü’l-Gays Şecer, Şeyh Sultân el-Meczûb gibi âlimlerin sohbetlerine katıldı. Ardından Medine’ye döndü ve burada Şeyh Ahmed b. Fazl, Ömer b. Kutb el-Âdilî, Şehâbeddin el-Melkânî ve diğer bazı âlimlerin meclislerine devam etti.
Kuşâşî babasından Ahmediyye, Rifâiyye, Kuşeyriyye, Şâzeliyye ve Kādiriyye icâzeti aldı (es-Simṭü’l-mecîd, vr. 25a-b, 53b-54a). Medine’de hadis ve diğer bazı ilimleri tahsil ettiği şeyh Ahmed b. Ali eş-Şinnâvî’nin kızıyla evlendi, onun ölümünden sonra halifesi olarak yerine geçti. Ayrıca ondan Gavsiyye tarikatının temel kitapları arasında sayılan Muhammed Gavs’ın el-Cevâhirü’l-ḫams adlı eserini okudu (a.g.e., vr. 29a). Şinnâvî’den başta Şettâriyye olmak üzere Sıddîkıyye (Tayfûriyye), Üveysiyye, Hızıriyye, İlyâsiyye, Cüneydiyye, Kuşeyriyye, Nakşibendiyye, Kādiriyye, Gülşeniyye, Sühreverdiyye, Çiştiyye, Rifâiyye, Ahmediyye, Şâzeliyye, Hemedâniyye, Vefâiyye ve Firdevsiyye-i Kübreviyye hilâfeti aldı (silsileler için bk. a.g.e., vr. 28a-33b, 44a-45b, 52a-57a). Kuşâşî ayrıca, hem Muhammed Gavs yoluyla hem de birinde Şehâbeddin es-Sühreverdî, diğerinde Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin bulunduğu iki ayrı yolla Veysel Karanî’ye ulaşan silsilesini kaydetmiş, Muhammed Gavs’a Bâyezîd-i Bistâmî, Abdülkādir-i Geylânî, Şehâbeddin es-Sühreverdî gibi zatlardan bâtınî olarak gelen hilâfetlerin de kendisine ulaştığını belirtmiştir (a.g.e., vr. 34a). Onun Şinnâvî’nin pîrdaşı Seyyid Es‘ad Belhî’nin sohbetlerine de katıldığı ve bu zatın ahvaline vâris olduğu nakledilir. Harîrîzâde, Kuşâşî’nin Şinnâvî vasıtasıyla Zeyniyye tarikatının bir şubesinden de hilâfet aldığını gösteren bir silsileyi kaydetmiştir (Tibyân, II, vr. 106b). Kendisine ulaşan bütün silsilelerden icâzet verdiğini belirten Kuşâşî, ölümünden sonra yerine geçen İbrâhim b. Hasan el-Kûrânî ile Îsâ b. Muhammed es-Sa‘lebî’yi en yetkin halifeleri olarak zikreder (es-Simṭü’l-mecîd, vr. 34b). Diğer ileri gelen halifeleri Açeli Abdürraûf es-Sinkilî, Seyyid Abdurrahman el-Mağribî el-İdrîsî, Şeyh Mehnâ b. İvaz, Seyyid Abdullah Bâ Fakīh’tir. Kuşâşî’den sonra Medine’de İbrâhim el-Kûrânî’den de hilâfet alan Abdürraûf es-Sinkilî, Açe’ye dönerek Şettâriyye tarikatını yaymaya çalışmıştır. Öğrencileri vasıtasıyla tarikat Cava ve Endonezya’ya da götürülmüştür. Endonezya’da faaliyet gösteren tarikatlardan birinin Kuşâşiyye diye kaydedilmesi (DİA, XI, 199), tarikatın zaman içinde Şeyh Kuşâşî’ye nisbetle de anıldığını veya bu isimle bir kol oluştuğunu akla getirmektedir. 1071 (1661) yılı sonunda Medine’de vefat eden Kuşâşî, Bakī‘ Mezarlığı’na defnedildi. Mâlikî iken şeyhi Şinnâvî’nin Şâfiî olması sebebiyle kendisi de bu mezhebe geçen Kuşâşî, döneminde vahdet-i vücûdu savunanların önderi olarak tanınmış, kendisini asrın “hatmü’l-evliyâ”sı olarak görmüş ve devrin ileri gelen birçok şeyhi tarafından zamanın imamı kabul edilmiştir.
Eserleri. Kuşâşî’nin çoğu tasavvufa dair yetmiş civarında eser kaleme aldığı ve bunlardan elli kadarının kaynaklarda zikredildiği belirtilmektedir.
1. es-Simṭü’l-mecîd fî selâsili ehli’l-beyʿa ve ilbâsi’l-ḫırḳa ve’t-taṣavvuf ve sülûki ehli’t-tevḥîd (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1197, 1221; Esad Efendi, nr. 1491). Zikrin çeşitleri ve tarikatlara göre usulleri, hırka giyme, biat âdâbı gibi konuları ve müellifin hilâfet aldığı tarikatların silsilelerini kaydettiği eser basılmıştır (Haydarâbâd 1327).
2. ed-Dürretü’s̱-s̱emîne fîmâ li-zâʾiri’n-nebî (a.s.) ile’l-Medîneti’l-münevvere. Hz. Peygamber’i ziyaret etmenin âdâbı ve bunun sağladığı mânevî faydalar hakkındadır (Mısır 1326).
3. Miftâḥ min mefâtîḥi’r-raḥme fî iẕâʿati kerâme min kerâmeti’l-ümme (Hacı Selim Ağa Ktp., Kemankeş Emîr Hoca, nr. 246). Bazı mübarek gün ve gecelerle bu zamanlarda yapılması tavsiye edilen nâfile ibadetlere dairdir.
4. Kelimetü’l-cûd ʿale’l-ḳavli bi-vaḥdeti’l-vücûd (Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 428). Mustafa Tuncay tarafından yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır (1997, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü).
5. el-İfâde bimâ beyne’l-iḫtiyâri’l-ilâhî ve’l-irâde.
6. Kitâbü Sûreti’s-saʿâde bi-tilâveti kitâbi’l-ibdâʿ ve’l-iʿâde. Kuşâşî, Süleymaniye Kütüphanesi’nde aynı mecmua içinde bulunan (Reşid Efendi, nr. 428) bu eseriyle bir önceki eserinde Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin bazı görüşlerine açıklık getirmiştir.
7. el-Manẓûme fi’l-ʿaḳāʾid (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 1251; Şehid Ali Paşa, nr. 1696, 2722). İtikadî konuların manzum olarak anlatıldığı birkaç varaklık risâle, Kuşâşî’nin halifesi İbrâhim b. Hasan el-Kûrânî tarafından Ḳaṣdü’s-sebîl ilâ tevḥîdi’l-ḥaḳḳi’l-vekîl adıyla şerhedilmiştir (Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 795; Şehid Ali Paşa, nr. 1696). Kûrânî bu şerhini daha sonra ihtisar etmiştir (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 2722).
8. el-İṣâbe fî şerḥi Dürreti’l-ḳalâʾid (TSMK, Hazine, nr. 180).
9. Kitâbü’l-Miḳyâs fî neyli maʿrifeti’l-ʿurefâʾi billâhi’l-iḳyâs (Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 428).
Kuşâşî’nin ayrıca Abdülkerîm el-Cîlî’nin el-İnsânü’l-kâmil adlı eserinin 50-54. bölümlerine yaptığı bir şerhi bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 428). Kaynaklarda adı geçen diğer bazı eserleri de şunlardır: Kitâbü’n-Nuṣûṣ, Bustânü’l-ʿâbidîn ve ravżü’l-ʿârifîn, Şerḥu ʿAḳīdeti İbn ʿAfîf, el-Kelimetü’l-vüsṭâ fî şerḥi Ḥikemi İbn ʿAtâʾ (diğer bazı eserleri için bk. Muhibbî, I, 345; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 161; Abdülhay el-Kettânî, II, 971). Kuşâşî’nin bir de divanı vardır.
BİBLİYOGRAFYA
Kuşâşî, es-Simṭü’l-mecîd fî selâsili ehli’l-beyʿa ve ilbâsi’l-ḫırḳa ve’t-taṣavvuf ve sülûki ehli’t-tevḥîd, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1197, tür.yer.
Ayyâşî, er-Riḥletü’l-ʿAyyâşiyye, Fas 1316, I, 407-429.
Muhibbî, Ḫulâṣatü’l-es̱er, I, 343-346.
Harîrîzâde, Tibyân, II, vr. 106b.
Serkîs, Muʿcem, II, 1513.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 161.
Îżâḥu’l-meknûn, I, 413; II, 300.
Fihrisü’l-Ḫizâneti’t-Teymûriyye, Kahire 1367/1948, III, 243.
Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, II, 970-971.
M. Ömer Hammâde, Aʿlâmü Filisṭîn, Dımaşk 1985, I, 259-261.
Dihhudâ, Luġatnâme, XXI/B, s. 297.
A. H. Johns, “al-Ḳus̲h̲āshī”, EI2 (İng.), V, 525-526.
“Aḥmed b. Muḥammed b. Yûnus ed-Deccânî”, Mv.Fs., I, 109.
Nihat Azamat, “Abdürraûf es-Sinkilî”, DİA, I, 294.
İsmail Hakkı Göksoy, “Endonezya”, a.e., XI, 199.