MEÂNİ’l-KUR’ÂN - TDV İslâm Ansiklopedisi

MEÂNİ’l-KUR’ÂN

معاني القرآن
Müellif: ŞÜKRÜ ARSLAN
MEÂNİ’l-KUR’ÂN
Müellif: ŞÜKRÜ ARSLAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2003
Erişim Tarihi: 11.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/meanil-kuran--ferra
ŞÜKRÜ ARSLAN, "MEÂNİ’l-KUR’ÂN", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/meanil-kuran--ferra (11.12.2024).
Kopyalama metni

Asıl adı Tefsîru müşkili iʿrâbi’l-Ḳurʾân ve meʿânîh’tir (Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ, I, 1). Meâni’l-Kur’ân garîbü’l-Kur’ân, i‘râbü’l-Kur’ân gibi Kur’an ilimleri arasında yer alan bir telif türünün adı olup daha önce bu türde yazılan eserlerin birçoğuna aynı adın verilmesi sebebiyle bu eserin de Meʿâni’l-Ḳurʾân adıyla şöhret bulmuş olması muhtemeldir. İbnü’n-Nedîm de meâni’l-Kur’ân kitaplarından bahsederken bu adı kullanmıştır (el-Fihrist, s. 37).

Lugavî tefsir olan meâni’l-Kur’ân türü eserler, İslâm devletinin sınırlarının genişlemesiyle birlikte ana dili Arapça olmayan unsurların İslâm’a girmesi neticesinde dilde ve Kur’an kıraatinde hataların (lahn) ortaya çıktığı dönemde telif edilmeye başlanmıştır. Bilindiği kadarıyla ilk lugavî tefsiri Zeyd b. Ali (ö. 122/740) kaleme almış, bu eserler Ferrâ’nın Meʿâni’l-Ḳurʾân’ı ile olgunluk dönemine ulaşmıştır.

Meʿâni’l-Ḳurʾân’ın, Abbâsî valilerinden Hasan b. Sehl’in sorularını cevaplandırmakta sıkıntıya düşen lugat ve nahiv âlimi Ömer b. Bükeyr’in Ferrâ’dan bunlara cevap vermekte yardımcı olacak bir eser yazmasını istemesi üzerine kaleme alındığı ve müellifin aralarında seksen kadar kadının da bulunduğu kalabalık bir cemaate eserini imlâ ettiği belirtilir (a.g.e., s. 73). Ferrâ’nın iki risâle dışında hâfızasındaki bilgilere dayanarak takrir ettiği eserin imlâsı büyük bir ihtimalle 202’de (817-18) başlayıp 204’te (819) tamamlanmıştır. Kitapta bazı âyetlerin sırasında takdim-tehir yapılmış olmakla birlikte genellikle sûre ve âyet sırasına göre açıklamalarını sürdüren Ferrâ gerekli gördüğü âyetleri, çok defa da âyetin belli bir kısmını izah etmiştir.

Lugavî tefsirlerin en önemlilerinden olan Meʿâni’l-Ḳurʾân’da Ferrâ’nın en başarılı olduğu, kendinden sonrakileri en çok etkilediği husus lugavî ve filolojik açıklamalarıdır. Ele aldığı Kur’an lafızlarının etimolojik tahlillerini büyük bir titizlikle yapan Ferrâ kelimelerin kökenlerini, türetilişlerini ve diğer durumlarını açıklamıştır. Nahiv ve sarf ilimlerinin hemen bütün konularına temas eden Ferrâ kelime ve cümlelerin i‘rabları, farklı i‘rab şekilleri üzerinde durmuş, anlam nüanslarını belirtmiş, i‘rab şekillerini âyetlerden, Arap edebiyatından getirdiği örneklerle desteklemiştir. Kıraat farklarına da büyük önem veren Ferrâ kıraatlerin i‘rab ve dil hususiyetlerini, Arap diline uygunluğunu, kıraatler arasındaki anlam farklarını başka âyetlerden ve Arap edebiyatından getirdiği örneklerle açıklamış, yer yer tercihlerde bulunmuş, hurûf-ı mukattaanın kıraati üzerinde durmuş, bir kısmını seleften gelen bilgilerden de yararlanarak açıklamaya çalışmıştır. Müellif genellikle âyetin veya belli bir bölümünün anlamını ayrıntıya girmeden vermiş, bazan âyetin sadece bir kelimesini açıklamıştır. Dil yönünü anlattığı halde mânası üzerinde durmadığı âyetler de vardır. Âyetlerin açıklanmasında başka âyetlere, Arap edebiyatına başvurmuş, özellikle hüküm ihtiva eden âyetlerin tefsirinde senedlerini zikretmeksizin hadislerden, sahâbe ve tâbiîn sözlerinden yararlanmıştır. Bir kısım âyetlerin nüzûl sebeplerini zikretmiş, bazı âyetlerin nâsih ve mensuh durumlarını belirtmiş, yer yer fıkhî konularda kısa bilgiler vermiştir. Genellikle kevnî ve müteşâbih âyetleri tefsir etmeyen Ferrâ bazı kevnî âyetleri Araplar’ın kelimeyi kullandığı mâna ile açıklamış, müteşâbih âyetlerden nâdiren te’vil ettikleri de olmuştur. Bir kısım âyetlerin belâgat yönüne temas etmiş, teşbih ve kinayeleri, istiare ve mecaz nevilerini açıklamıştır. Bazı kaynaklarda Ferrâ’nın Mu‘tezile’ye meylettiği söylenirse de Meʿâni’l-Ḳurʾân’da bu fırkanın görüşlerine rastlanmaz.

Telif edildiği dönemde büyük ilgi gören Meʿâni’l-Ḳurʾân’dan Kûfe dil mektebinin imamlarından Ebü’l-Abbas Sa‘leb övgüyle söz etmiş, başta lugat kitapları ve tefsirler olmak üzere pek çok eserde ondan alıntı yapılmıştır. Cevherî, İbn Manzûr, Fîrûzâbâdî gibi lugatçılar eserden çok miktarda nakil yapan müelliflerden bazılarıdır. Birçok kütüphanede yazma nüshası bulunan Meʿâni’l-Ḳurʾân üç cilt halinde basılmış (I. cilt, nşr. Ahmed Yûsuf Necâtî – M. Ali en-Neccâr, Kahire 1955; II. cilt, nşr. M. Ali en-Neccâr, Kahire 1966; III. cilt, nşr. Abdülfettâh İsmâil Şelebî, Kahire 1972), daha sonra bu neşrin ofset baskısı yapılmıştır (Beyrut 1980, 1983).

Eser üzerine yapılan çalışmalardan bazıları şunlardır: Subhî Abdülhamîd Muhammed Abdülkerîm, el-Lehecâtü’l-ʿArabiyye fî Meʿâni’l-Ḳurʾân (Kahire 1406/1986); Hüseyin Muhammed Şerîf Hâşim, Menhecü’l-Ferrâʾ fî Tefsîri Meʿâni’l-Ḳurʾân (yüksek lisans tezi, 1406, Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye); Muhtâr Ahmed Dîre, Dirâse fi’n-naḥvi’l-Kûfî min ḫilâli Meʿâni’l-Ḳurʾân (Dımaşk 1411/1991); Kinga Dévényi, Al-Farrāʾ’s Maʿāni’l-Qur’ān: Index of Qur’ānic References (Budapest 1992); Naphtali Kinberg, A Lexicon of al-Farrāʾ’s Terminology in his Qurʾān Commentary: With Full Definitions, English Summaries and Extensive Citations (Leiden 1996).


BİBLİYOGRAFYA

Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ, Meʿâni’l-Ḳurʾân (nşr. Ahmed Yûsuf Necâtî – M. Ali en-Neccâr – Abdülfettâh İsmâil Şelebî), Beyrut 1980, I-III.

, s. 37, 73.

, XIV, 153.

Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâʾ (nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl İbrâhim), Kahire 1386/1967, s. 98-103.

, V, 620.

, VI, 176-182.

, II, 367-368.

Zülfikar Tüccar, al-Farrāʾ, Hayâtı, Eserleri ve Arap Dili ve Edebiyatındaki Mevkii (doktora tezi, 1987), İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü (İSAM Ktp., nr. 1378).

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 28. cildinde, 208 numaralı sayfada yer almıştır.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER