https://islamansiklopedisi.org.tr/meccavi
Tilimsân’da doğdu. Mağrib-i Aksâ’nın kuzeybatısında yaşayan Meccâve kabilesine mensuptur. Babası Fas’ta tahsilini tamamlamasının ardından Tilimsân’da yirmi beş yıl kadılık yapmış, daha sonra Fas’a dönerek Karaviyyîn Camii’nde ders vermiş, kadılık ve müderrislik yaptığı Tanca’da vefat etmiştir. Abdülkādir el-Meccâvî Tilimsân, Tanca ve Tıtvân’da (Tittâvîn) öğrenim gördükten sonra Fas’a gidip Karaviyyîn’de tahsilini tamamladı. Hocaları arasında Muhammed b. Medenî Kennûn, Muhammed el-Alevî, Sâlih eş-Şâvî, Ahmed b. Sûde ve Ca‘fer b. İdrîs el-Kettânî anılmaktadır. Ardından Tilimsân’a döndü ve 1286 (1869) yılında gittiği Kostantîne’de (Kosantîne) önce Sîdî el-Kettânî Camii’nde (1287/1870 veya 1290/1873), daha sonra din âlimi ve kadı yetiştirmek üzere Fransız yönetiminin açtığı okullardan Kettâniyye Medresesi’nde (1295/1878) müderrislik yaptı. Burada iki dilde yayımlanan haftalık el-Münteḫab gazetesine yazılar yazdı. 1877’de Kahire’de basılan ve Cezayir’e az miktarda sokulabilen İrşâdü’l-müteʿallimîn adlı eserinde dinî ve millî değerlere bağlı kalarak çağdaş ilimleri ve yabancı dilleri bilmenin, çağdaş eğitim metotlarını uygulamanın gereğine işaret edip millî uyanışa giden yolun bundan geçtiğini dile getirdi. Bu küçük kitap, milliyetçi çevrelerin büyük takdirini kazandığı ölçüde Fransız sömürge yönetimi ve basını ile onları destekleyen bazı Cezayirliler’in tepkisine yol açtı. Sömürge yönetiminin Cezayir halkının Fransız vatandaşlığını ve aile hukukunu benimsemesine yönelik telkin ve baskılarına karşı 1891’de şehrin önde gelenleri ve ulemânın sosyal, ekonomik ve özellikle Arapça öğretimi, İslâmî yargı ve eğitimi kapsayan kültürel talepleriyle ilgili olarak Fransız yönetimine sundukları tarihî mektubun yazılmasında öncü rol oynadı. Bu konuda hemen bir netice alınamadıysa da sonraki yıllarda bu yöndeki faaliyetlerin etkisi kendini gösterdi. 1906’da İslâm hukukunun kodifikasyonu için oluşturulan, on altı Fransız yöneticisiyle hukukçusunun yer aldığı heyette bulunan altı Cezayirli’den biri Meccâvî idi.
Kostantîne’de yirmi yıla yakın sürdürdüğü müderrislik görevinden sonra 1315’te (1897) Cezayir’e giden Meccâvî, yine resmî bir okul olan Cezayir Medresesi’nin (Seâlibiyye Medresesi) yüksek kısmında ders verdi. Burada Abdülhamîd b. Bâdîs ile Tayyib el-Ukbî ve Muhammed Beşîr el-İbrâhimî gibi Cezayir ıslah ve bağımsızlık hareketi liderlerinin hocası olan Hamdân el-Venîsî, yine İbn Bâdîs’in hocalarından ve Kostantîne Mâlikî müftüsü Mevlûd b. Mevhûb, Kostantîne Hanefî müftüsü Abdülkerîm Başterzî, Cezayir Hanefî kadısı Hammû İbnü’d-Derrâcî, Cezayir Mâlikî müftüsü ve Seâlibiyye müderrislerinden Muhammed Saîd İbn Zekrî, Mahmûd Kahûl, Ahmed el-Bûanî, Muhammed Bû Şerît’in de aralarında bulunduğu birçok öğrenci yetiştirdi. Cezayir’de Sîdî Ramazan Camii’nde hatiplik yaptı. Zilkade 1332’de (Ekim 1914) Kostantîne’de vefat etti. Diğer kaynakların aksine R. Bencheneb Cezayir’de öldüğünü belirtir. Verdiği mücadeleden dolayı zehirlenerek öldürüldüğü de söylenmektedir.
Dinî ilimler yanında Arap dili ve edebiyatı, astronomi, matematik, iktisat gibi ilim dallarında, ayrıca Batı kültürü konusunda bilgi sahibi olan Meccâvî eserlerinin çeşitliliğine de yansıyan ansiklopedik bir âlim özelliğine sahipti. Uzun zaman müderrislik yapan Meccâvî kaleme aldığı bazı eserlerde eğitimle ilgili görüş ve tecrübelerine yer vermiştir. Dönemindeki diğer bir kısım âlimler gibi Cemâleddin-i Efgānî ve Muhammed Abduh’un fikirleri doğrultusunda Selefî ve geleneksel ıslahçı tavrıyla bid‘atlara ve tasavvuf ehlinin bazı uygulamalarına karşı çıkmıştır. Islahçı fikirleri savunan haftalık el-Maġrib gazetesiyle (1903-1913) on beş günde bir çıkan el-İḥyâʾ dergisinde (1906-1907) yazılar yazmış, Fransız okullarından mezun olan Cezayirli gençlerin 1894’te kurduğu, eğitim ve kültürel faaliyetleri yanında Cezayir’in bağımsızlığını da hedef alan el-Cem‘iyyetü’r-Reşîdiyye gibi kuruluşların kültür faaliyetlerine katılarak onları desteklemiştir. Muhafazakâr-ıslahçı bir çizgide yer almakla birlikte bu yaklaşıma sahip âlimlerin çoğunun aksine Fransızca eğitime, Batı uygarlığının birtakım kurumlarını benimsemeye ve modern bilimlerin öğrenilmesine karşı değildi. Öğrencilerinden Mevlûd b. Mevhûb’un sosyal problemleri dile getirdiği kasidesine 1912’de yazdığı el-Lümaʿ ʿalâ naẓmi’l-bidaʿ adlı şerhin mukaddimesinde ıslah ve kalkınmanın yolunun eğitimden geçtiğine, çocuklar ve kadınların eğitiminin önemine dikkat çekmiş, yalnız dinî ilimleri öğrenmenin artık yetmeyeceğini, modern bilimleri de öğrenmek gerektiğini belirtmiştir. Kendisinin, arkadaşları ve öğrencilerinin İslâmî eğitim ve öğretim konusundaki çabaları ferdî planda kaldığından önemli bir başarı elde etmediyse de 1931’de kurulan Cem‘iyyetü’l-ulemâi’l-müslimîn’in ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
Eserleri. İrşâdü’l-müteʿallimîn (Kahire 1294); Naṣîḥatü’l-mürîdîn (Tunus, ts.); Şerḥ ʿalâ Manẓûmeti Muḥammed el-Mecrâdî es-Selâvî (Kostantîne 1878); Şerḥu’l-Lâmiyyeti’l-Mecrâdiyye fi’l-cümel (Annâbe 1894); Şerḥu Ḳaṣîdeti Muḥammed el-Menzilî et-Tûnisî (Cezayir, ts.); Naṣîḥatü’l-iḫvân: Şerḥ ʿalâ manẓûmeti Âdâbi’l-mürîdîn li-Muḥammed el-Menzilî (Tunus 1313); Kitâbü’l-İfâde li-men yaṭlubü’l-istifâde (Cezayir 1901); Şerḥu Şevâhidi İbn Hişâm (Kostantîne, ts.); Nüzhetü’ṭ-ṭarf fi’l-meʿânî ve’ṣ-ṣarf (Cezayir, ts.); Şerḥu’l-Cümeli’n-naḥviyye (Cezayir, ts.); ed-Dürerü’n-naḥviyye ʿale’l-Manẓûmeti’ş-Şebrâviyye (Cezayir, ts.); Şerḥu Manẓûmeti İbn Ġāzî fi’t-tevḳīt (Kostantîne, ts.); el-Ferîdetü’s-seniyye fi’l-aʿmâli’l-ceybiyye (Cezayir 1321); el-Mirṣâd fî mesâʾili’l-iḳtiṣâd (Cezayir 1904, Ömer Berîhmât ile birlikte); el-İḳtiṣâdü’s-siyâsî (Cezayir, ts.); Risâle fî mesâʾili’l-kesb ve’l-iḫtiyâr (Cezayir, ts.); Tuḥfetü’l-aḫyâr fi’l-cebr ve’l-iḫtiyâr (Cezayir, ts.); el-Ḳavâʿidü’l-kelâmiyye (Cezayir 1329); el-Lümaʿ ʿalâ naẓmi’l-bidaʿ (Cezayir 1330).
BİBLİYOGRAFYA
Serkîs, Muʿcem, II, 1291.
Âdil Nüveyhiz, Muʿcemü aʿlâmi’l-Cezâʾir, Beyrut 1400/1980, s. 286-287.
Hifnâvî, Taʿrîfü’l-ḫalef bi-ricâli’s-selef, Beyrut 1402/1982, II, 453-457.
Ammâr et-Tâlibî, İbn Bâdîs: Ḥayâtühû ve âs̱âruh, Beyrut 1403/1983, I, 19-25.
Mâzin Salâh Mutabbakānî, Cemʿiyyetü’l-ʿulemâʾi’l-müslimîne’l-Cezâʾiriyyîn ve es̱eruha’l-ıṣlâḥî fi’l-Cezâʾir, Cezayir 1985, s. 92.
A. Christelow, Muslim Law Courts and the French Colonial State in Algeria, Princeton 1985, s. 24, 206, 213, 216, 230-234, 255-256, 263.
Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah, Ebḥâs̱ ve ârâʾ fî târîḫi’l-Cezâʾir, Beyrut 1990, II, 193-195.
a.mlf., el-Ḥareketü’l-vaṭaniyyetü’l-Cezâʾiriyye, Beyrut 1992, II, 135, 140, 144, 147-148, 188, 294, 386.
a.mlf., Târîḫu’l-Cezâʾiri’s̱-s̱eḳāfî, Beyrut 1998, III, 34, 91, 125, 128, 129, 130, 287, 390; IV, 373, 467, 471, 533; V, 232, 235, 314, 489; VI, 38, 209, 220-223, 241, 331-332; VII, 146, 153-154, 157, 173, 196-197, 279-280; VIII, 45, 77, 98, 165, 210-211, 249, 259.
R. Bencheneb, “al-Mad̲j̲d̲j̲āwī”, EI2 (İng.), V, 1029-1030.