https://islamansiklopedisi.org.tr/mecmua-i-saz-u-soz
Leh asıllı bestekâr ve mûsikişinas Santûrî Ali Ufkî Bey’in mûsikiyle ilgili üç çalışması arasında en kapsamlı olanıdır. Diğer iki eserden biri, çeşitli bölümleriyle Mecmûa-i Sâz ü Söz’deki güfte ve notalar arasında benzerlik bulunan, bir plan içerisinde yazılmamış, Ali Ufkî Bey’in İstanbul’a gelmesinden çok önce kaleme alındığı anlaşılan, bu özelliklerinden dolayı “Mecmûa-i Sâz ü Söz Müsveddeleri” olarak nitelendirilen Mecmûa (Bibliothèque Nationale, Ancien fonds, nr. 292), diğeri ise mezmûr adlı dinî metinlerin güftelerinin ve notalarının derlendiği Mezmûrlar adlı eserdir (Bibliothèque Nationale, Supplément Turc, nr. 472). Türk mûsiki tarihinin en önemli belgeleri arasında yer alan ve Türk mûsikisinin ilk nota koleksiyonu kabul edilen Mecmûa-i Sâz ü Söz’ü müellifin Osmanlı sarayında meşkhânede görevli iken 1060 (1650) yılında yazmaya başladığı kaydediliyorsa da bitiş tarihi hakkında kesin bilgi yoktur. Eserin başında “Hâzâ Mecmûa-i Sâz ü Söz” ibaresi yer almaktadır.
XVI ve XVII. yüzyıllara ait pek çok sözlü eser ve saz eserinin güftesiyle birlikte derlendiği kitap, farklı bir kalemden çıktığı anlaşılan ve Latin harfleriyle yazılan içindekiler kısmıyla başlar. Bunu, yirmi iki değişik makama göre tasnif edilen ve fasıllar halinde sıralanan mûsiki eserleri takip eder. Ali Ufkî Bey’in kendi bestelerini de içeren, toplam 544 adet notaya alınmış sözlü eser ve saz eserinin yer aldığı kitapta sırasıyla şu fasıllar bulunur: Hüseynî, muhayyer, nevâ, uşşak, bayatî, acem, sabâ, çârgâh, segâh, rast, mâhur, eviç, ırak, nihâvend, uzzâl, nîşâbur, sünbüle, şehnaz, nikriz, bûselik, aşiran bûselik ve hisar. Bu fasıllar içinde ayrıca acem-aşiran, eviç hûzî, gerdâniye, tâhir, muhâlif-i ırâk, muhayyer-sünbüle, serk (?) nihâvend makamlarında eserlerin notalarına da rastlanmaktadır. Eserde ilâhi, savt, tevhid ve tesbih formunda otuz beş, peşrev ve saz semâisi formunda 204 eser yer almaktadır. Diğerleri ise nakış, murabba, raks ve raksiyye (hiciv ve oyun muhtevalı), semâi, şarkı, tekerleme, yelteme, türkü, varsağı formlarındaki eserlerin notalarıdır. Bunların yanı sıra kitapta çeşitli yazı karakterleriyle manzum ve mensur metinler de bulunmaktadır. Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesi’yle yazılan bu metinlerin manzum olanları gazel, muhammes, tahmîs, rubâî, tarih manzumesi, kıta ve müfredlerden; mensur olanlar ise nasihatler, ilâç tarifleri, mûsikiye dair yazılar ve tarih düşürme metinleri ile âyet ve hadislerden ibarettir.
Ölçü çizgisinin ve sus (es) işaretinin yer almadığı kitapta (sadece bir eserde ese benzer bir işaret tesbit edilmiştir) dört değişik anahtar kullanılmış, bazı eserlerde porte başında anahtar konmamıştır. Notalar bugünkü notadan farklı olarak soldan sağa değil sağdan sola yazılmıştır. Kitapta rastlanan değiştirme işaretleri de bugün algılandığı ve kullanıldığı biçimde değildir. Pek çok eserin usul adının verilmediği, ancak bazan bir usulün birden fazla şekille ifade edildiği kitapta usul ifade eden kırk iki değişik şekil altında on altı usul kullanılmış olup bunlar berefşan, çenber, fahte, devr-i kebîr, darb-ı fetih, devr-i revân, düyek, evfer, hafif, fer‘, hâvî, muhammes, nîm-devir, nîm-sakīl, sakīl ve semâi usulleridir. Ancak usuller için kullanılan şekillerin de tutarlı olmadığı, devr-i kebîr, evfer ve semâi usullerinin bugünkü kullanımından farklı olduğu görülmektedir.
Mecmûa-i Sâz ü Söz’ün müellif hattı tek nüshası Londra’da British Museum’da kayıtlıdır (Sloane, nr. 3114). Bu yazmanın varlığından ilk defa Jacob Spon adlı bir Fransız söz etmiştir. Seyahat münasebetiyle 23 Eylül - 16 Ekim 1675 tarihleri arasında İstanbul’da bulunan Spon, 1678’de yayımladığı seyahatnâmesinde arkadaşıyla beraber kendisine İstanbul’da “Hally Beg” (Albertus Bobovius) adlı Polonya asıllı bir mühtedi tarafından yazılan bir Türkçe şarkı mecmuasının gösterildiğini kaydeder. Bir şekilde koleksiyoncu Sir Hans Sloane’nin eline geçen eser onun 1753’te ölümüyle British Museum’a bağışlanmıştır.
Eseri Türkiye’de ilk defa yazdığı bir makale ile Çağatay Uluçay tanıtmış (bk. bibl.), bunu kitap üzerinde yapılan pek çok inceleme takip etmiştir. Haydar Sanal’ın Mehter Musikisi adlı eserindeki (İstanbul 1964) bazı mehter havalarını bu mecmuadan tesbit etmesi, Cafer Ergin’in kitapta yer alan Arapça, Farsça ve Osmanlıca metinleri Latin harflerine çevirerek Musiki Mecmuası’nda neşretmeye başlaması (aralıklarla sy. 233-324; yarıda kalan bu yayım daha sonra Halil İbrahim Şener tarafından yine aynı dergide tamamlanmıştır, aralıklarla sy. 373-407) bu konudaki önemli çalışmalar olarak dikkati çeker. Şükrü Elçin tarafından yayıma hazırlanarak tıpkıbasımı gerçekleştirilen Mecmûa-i Sâz ü Söz üzerinde (İstanbul 1976; Ankara 2000) en önemli çalışmaları Muammer Uludemir’in yapmış olduğunu özellikle belirtmek gerekir. Uludemir bu çalışmalarında mecmuada geçen usuller, değiştirme işaretleri, anahtarlar gibi teknik bilgilerle beraber notaların tamamını bir liste halinde vermiş, ayrıca eser içindeki saz semâisi, murabba ve türkülerin transkripsiyonlu metinlerini yayımlayarak pek çok yeni eseri Türk mûsikisi repertuvarına kazandırmıştır (Ali Ufkî, inceleme kısmı, s. 28). Ancak eserin birtakım yardımcı teknik bilgi ve araştırmalarla, orijinal metnin Latin harflerine ve eski Batı notasıyla yazılan notaların günümüz Batı notasına çevrilmesiyle M. Hakan Cevher tarafından hazırlanan neşri (bk. bibl.) bu konuda şimdiye kadar yapılan en kapsamlı yayımdır.
BİBLİYOGRAFYA
Ali Ufkî Bey, Hâzâ Mecmûa-i Sâz ü Söz (nşr. M. Hakan Cevher), İzmir 2003, inceleme kısmı, s. 1-135.
Blochet, Catalogue, I, 122, 364.
Haydar Sanal, Mehter Musikisi, İstanbul 1964, tür.yer.
Gültekin Oransay, Ali Ufkî ve Türk Dini Musikisi (doçentlik tezi, 1972), AÜ İlâhiyat Fakültesi Ktp., nr. Y. 16566.
Cem Behar, Ali Ufkî ve Mezmurlar, İstanbul 1990, s. 19-20, 33, 37-39.
Çağatay Uluçay, “Mecmua-i Saz-ü Söz”, TMD, sy. 14 (1948), s. 4, 24.
Vasfi Rıza Zobu, “İktibaslar: Kıymetli Sahne Sanatkârı Vasfi Rıza Zobu’nun Londra’daki Tetkiklerinden”, a.e., sy. 35 (1950), s. 6-7, 24.
Cafer Ergin, “Hâzâ Mecmua-i Sâz ü Söz (Ali Ufkî Edvarı)”, MM, sy. 233, 235-237, 239-243, 245-249, 250-259, 261-269, 270, 272-275, 277, 279-281, 285-289, 291-293, 296, 298, 300, 303, 308-309, 316, 318-320, 322-324 (1968-76), tür.yer.
Turgut Kut, “Ali Ufkî Bey ve Eserleri Hakkında”, a.e., sy. 332 (1977), s. 8-10.
H. İbrahim Şener, “Hâzâ Mecmua-i Sâz ü Söz (Ali Ufkî Edvârı)”, a.e., sy. 373-375, 378, 380, 382-386, 389-391, 393-396, 398-399, 400-407 (1980-84), tür.yer.