MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ

MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ
Müellif: AHMET VEFA ÇOBANOĞLU
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2004
Erişim Tarihi: 21.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/merzifonlu-kara-mustafa-pasa-kulliyesi--kayseri
AHMET VEFA ÇOBANOĞLU, "MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/merzifonlu-kara-mustafa-pasa-kulliyesi--kayseri (21.11.2024).
Kopyalama metni

Kervansaray, arasta, fırın, cami, medrese, sıbyan mektebi, dükkânlar ve hamamdan meydana gelen külliye kervansaray, cami ve hamamda yer alan kitâbelere göre 1081 (1670) yılında yaptırılmıştır. Tamamlanmasından sekiz yıl sonra hazırlanan vakfiyesinden külliyede beş çeşme, tabakhâne, bezirhâne, ambar, boyahâne, mahkeme binası gibi yapıların da vaktiyle mevcut olduğu anlaşılmaktadır. 1277’deki (1860-61) tamirde cami ve avlu duvarı kısmen elden geçirilmiş, dükkânların üstüne ikinci bir kat ilâve edilmiştir. Bu tamir cami ve avlu kuzey kapısı ile dükkânlar üzerinde yer alan kitâbelerde belirtilmektedir. Ayrıca külliyenin camisi 1953-1954, hamamı 1956, kervansarayın kışlık bölümü 1959-1965, revaklı avlusu 1972-1975 yıllarında onarılmıştır.

Kervansaray. Tesisin ana yapısını oluşturan ve doğuda yer alan iki bölümlü kervansarayın güney yönünde “U” şeklinde düzenlenmiş revaklı avlusu ile bunun kuzeyinde kapalı bölümü bulunmaktadır. Kareye yakın yamuk bir alanı kaplayan avlunun İncesu deresine bakan cephesi dıştan dokuz payanda ile takviye edilmiştir. Avlunun doğu yönünde dışa açılan, batı yönünde ise arastaya bağlanan iki kapısı vardır. Kare kesitli ayaklara oturan sivri kemerli revaklardan doğudakiler çapraz tonoz, batı ve kuzeydekiler beşik tonozla örtülüdür. Yalnızca batı revakının kuzey ucundaki bir mekânla güneydeki iki birim çapraz tonozludur. Revakların her birinde duvarlara yerleştirilmiş ocak nişleri bulunmaktadır. Taş konsollara oturan basık kemerli ocakların iki yanında simetrik küçük kemerli nişler mevcuttur. Güneydoğu köşesinde bugün mevcut olan küçük bir parçadan anlaşıldığına göre revakların içleri eskiden bir sekiyle çevrelenmişti. Güneydoğu köşesinde yer alan ve küçük bir kapı ile bağlantılı olan mekânın vaktiyle üst kata geçişi sağlayan merdiven kulesi olduğu tahmin edilmektedir. Avlunun kuzeybatı köşesinde mevcut bir kapı ile burada bulunan helâlara bağlantı sağlanmıştır. Avlunun kuzeyindeki kapalı bölüm revaklara göre daha yüksek tutulmuştur. Cephede dışa taşkın kemerli giriş bölümü beşik tonozlu bir eyvan gibi düzenlenmiştir. Kapı üzerinde 1081 (1670) tarihli inşa kitâbesi yer almaktadır. Dikdörtgen planlı kapalı mekân, ortada iki sıra halinde altışardan on iki kare kesitli pâye ile bölümlenmiş olup yirmi bir çapraz tonozla örtülmüştür. Üstte mazgal pencerelerle aydınlanan mekânda duvar önleri sekilerle çevrelenmiştir. Duvarlarda toplam otuz altı ocak nişi ve her ocağın iki yanında birer küçük niş açılmıştır.

Arasta. Kervansarayla cami avlusu arasında yer alan arasta külliyenin ana eksenini oluşturur. 77 m. uzunluğunda ve 11,50 m. genişliğinde bir sokağın etrafında sıralanan arastanın vaktiyle otuz iki dükkândan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Ancak güney uçtaki üç dükkânla bu yönde bulunan kapı günümüze ulaşmamıştır. Batıdaki kapı ile kervansaraya, doğu yönündeki kapı ile de cami avlusuna geçilmektedir. Dışarıya sivri kemerlerle açılan dükkânların üzeri üçer kemerle takviye edilen düz tavanlıdır. Büyük bir kısmı 1972 yılında belediyece yıktırılan arastanın güneydoğu ucundaki fırından iki çapraz tonozlu birim kalmıştır. Ancak daha önce yapılan tesbitte fırının dikdörtgen planlı, altı çapraz tonozla örtülü olduğu ve büyük bir ocağa sahip bulunduğu anlaşılmaktadır.

Cami. Arastanın batısındaki geniş alan içinde yer alan cami, kare planlı bir harimle bunun kuzeyinde üç birimli bir son cemaat yerine ve tek şerefeli bir minareye sahiptir. Sekizgen kesitli dört taş pâyeye oturan sivri kemerli son cemaat yeri pandantifli üç kubbeyle örtülmüştür. Alttaki dikdörtgen pencerelerin dış yanlarında birer basit mihrâbiye yer alır. Üstteki sivri kemerli pencerelerden batıdakinin önünde taş konsollu bir mükebbire bulunmaktadır. Yapının ekseninde yer alan iki renkli taştan basık kemerli kapı üzerinde 1081 (1670) tarihli inşa kitâbesiyle 1277 (1860-61) tarihli tamir kitâbesi görülür. Kare planlı harimin üzerini tromplu, sekizgen kasnaklı, köşelerde ağırlık kuleleriyle takviye edilmiş bir kubbe örtmektedir. Cami üç sıra pencere ile aydınlanmaktadır. Alttakiler sivri hafifletme kemerleri altında dikdörtgen açıklıklı ve lokma demir parmaklıklıdır. İkinci sıra iki renkli taşla örülmüş sivri kemerli, alçı revzenlidir. Kasnakta yer alan üçüncü sıra pencereler yine alçı revzenli olup yuvarlak kemerlidir. Kesme taş mihrap beş kenarlı nişe sahip olup etrafı sade bir bordürle çevrelenmiştir. Üstte yer alan üç dilimli tepelik lâle motifleriyle süslenmiştir. Yine kesme taştan yapılmış olan minber çok sadedir. Kapının batısında bulunan merdivenle ulaşılan ahşap mahfil sekizgen kesitli dört taş sütuna oturmaktadır. Kuzeybatı köşesindeki minare kare kaide üzerinde çokgen gövdeli, tek şerefeli ve kurşun külâhlıdır. Minareye son cemaat yerinin batı ucunda yer alan kapı ile ulaşılmaktadır.

Medrese. Cami avlusunun güney köşesinde yer alan medresenin vakfiyede on beş odasının bulunduğu belirtilmekle birlikte günümüzde batıda sıralanan yedi odası tesbit edilebilmektedir. Bu odaların kuzey ucunda bir dershane vardır. Revaklı avlulu olduğu anlaşılan medresenin bugünkü haliyle planını tam olarak tesbit edebilmek için zeminde küçük bir kazı ve sondaj gerekmektedir. Dershane, önde değişikliğe uğramış iki revaka sahip kare planlı bir mekân olup üzeri pandantifli kubbeyle örtülüdür. Öğrenci odalarından güney ucundaki yıkık olup diğerleri nisbeten sağlam durumdadır. Önlerinde bir revakın varlığına işaret eden konsol başlangıçları günümüzde hâlâ görülebilmektedir. Birer kapı ve pencere ile revaka açılan odalarda kapının karşısında birer ocakla iki yanında birer küçük niş yer almaktadır. Her birim ikişer takviye kemeri ile desteklenmiş olup önde düz tavan, arkada iki beşik tonozlu bir örtü sistemine sahiptir. Medreseye ait kitaplar bugün Kayseri Râşid Efendi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.

Sıbyan Mektebi. Medresenin kuzeyinde yer alan sıbyan mektebi, batıya açılan bir giriş ve bunun önündeki dar bir koridor sayesinde medreseden ayrı tutulmuştur. Yan yana iki odadan oluşan mektebin önünde iki gözlü bir revak yer alır. Cami avlusuna bakan bu revaka açılan tek kapı ve pencereli odalarda bir ocak nişiyle bunun iki yanında birer küçük dolap nişi vardır. Her iki oda da medresedekiler gibi iki kemerle takviye edilmiş olup önde düz tavan, arkada ikişer beşik tonoz örtüye sahiptir. Sıbyan mektebinin kuzeyinde bulunan dükkânların durumu tam olarak anlaşılamamaktadır. Plan, örtü sistemi ve düzenlemeleriyle bu birimlerin medrese ve sıbyan mektebindeki odalarla benzerlikleri görülmektedir. Onarımlarda üzerine ikinci bir kat ilâvesi yapılmış dükkânların cephesinde 1277 (1860-61) tarihli tamir kitâbesi yer almaktadır. Son yıllarda yapılan yeni müdahalelerle bu mekânlar özelliklerini kaybetmiştir. Dükkânların arkasında cami avlusuna açılan birimlerin tabhâne olabileceğini ileri süren araştırmacılar vardır (Kuran, sy. 9 [1971], s. 242).

Hamam. Cami avlusunun kuzeyinde bulunan hamamın, üzeri beşik tonozlu küçük bir giriş mekânından sonra kare planlı pandantifli sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülü soyunmalığına ulaşılmaktadır. Burada kapı üzerinde 1081 (1670) tarihli inşa kitâbesi mevcuttur. Ilıklık bölümü dikdörtgen planlı olup ortada pandantifli altıgen kasnaklı bir kubbe ile bunun iki yanında birer yarım kubbe vardır. Ilıklığın sağında “L” şeklinde birbirine bağlanan iki beşik tonozlu birimin sonundaki helâdır. Sıcaklık bölümü dört eyvanlı şemaya sahip olup girişin solunda tek halvet hücresi bulunmaktadır. Sıcaklık ortada pandantifli altıgen kasnaklı bir kubbe, dört yönde birer yarım kubbeyle kapatılmıştır. Kuzeyde “L” planlı ve beşik tonoz örtülü su deposu, kare planlı ve çapraz tonoz örtülü külhan yer almaktadır. Zamanla zemin kotunun yükselmesi sonucu hamam da biraz çukurda kalmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

Tülay Reyhanlı, Osmanlılar’da Külliye Mimarisinin Gelişmesi (doktora tezi, 1974), İÜ Ed.Fak. Sanat Tarihi Bölümü, s. 392-394.

Gönül Güreşsever (Cantay), Anadolu’da Osmanlı Devri Kervansaraylarının Gelişmesi (doktora tezi, 1974), İÜ Ed.Fak. Sanat Tarihi Bölümü, s. 136-141.

Gülser Altınok, Bünyan -Develi- İncesu’daki Türk Mimari Eserleri (lisans tezi, 1975), İÜ Ed.Fak. Sanat Tarihi Bölümü, s. 45-55.

Zeynep Nayır, Osmanlı Mimarlığında Sultan Ahmet Külliyesi ve Sonrası (1609-1690), İstanbul 1975, s. 227-228.

Mustafa Cezar, Tipik Yapılariyle Osmanlı Şehirciliğinde Çarşı ve Klasik Dönem İmar Sistemi, İstanbul 1985, s. 199-201.

Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Mimarisi, İstanbul 1986, s. 359-361.

Mustafa Denktaş, İncesu’daki Türk Devri Yapıları (yüksek lisans tezi, 1989), SÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 8-33, 42-55, 59-68.

a.mlf., “İncesu Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi”, , sy. 26 (1997), s. 193-224.

a.mlf., “İncesu’daki Türk Devri Anıtları”, Sanatsal Mozaik, sy. 34 (1), İstanbul 2000, s. 72-76.

Abdullah (Aptullah) Kuran, “Orta Anadolu’da Klasik Osmanlı Mimarisi Çağının Sonlarında Yapılan İki Külliye”, , sy. 9 (1971), s. 239-243.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2004 yılında Ankara’da basılan 29. cildinde, 250-252 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER