https://islamansiklopedisi.org.tr/pfander-karl-gottlieb
Stuttgart’a bağlı Waiblingen kasabasında doğdu. 1825’te, hıristiyan ilâhiyatının yanında İslâmiyat ve Arapça da okuduğu Basel Protestan Misyonerlik Okulu’nu bitirdi. Mezuniyetinin ardından Kafkasya’ya gönderildi. Karabağ merkez olmak üzere on yıl bölgede ve İran’da faaliyet gösterdikten sonra Rusya’nın Kafkasya’da Protestan misyonerliğini yasaklaması üzerine 1839’da Hindistan’a gitti. Kalküta’da Urduca öğrenen Pfander, bağlı bulunduğu Basel Protestan Misyonerlik Okulu’nun muvafakatiyle İngiliz Misyonerlik Cemiyeti’nin üyesi oldu, İngilizler’in desteğiyle Hıristiyanlığı yaymaya çalıştı. Bu arada Mevlânâ Ali Hasan, Seyyid Muhammed Hâdî ve Rahmetullah el-Hindî gibi âlimlerle yaptığı münazaralardaki başarısızlığı sebebiyle âmirleri ve arkadaşlarının gözünden düştü. Bunun üzerine önce Peşâver’de görevlendirildi (1855), daha sonra da Hindistan’ı terketti. 1857’de, Canterbury başpiskoposu tarafından Hindistan’daki hizmetlerinden dolayı kendisine ilâhiyat doktoru unvanı verilen Pfander ertesi yıl İstanbul’da görevlendirildi. Burada Sultan Abdülaziz ile görüşüp ona Hıristiyanlığın Hindistan’da hızla yayıldığına dair yanlış bilgi verdi. Durumu araştıran padişah Rahmetullah el-Hindî’yi İstanbul’a davet etti. Pfander muhtemelen 1865’in sonlarına doğru İngiltere’ye gitti ve 1 Aralık’ta Londra’da öldü.
Arapça, Farsça, Türkçe ve Urduca bilen Pfander müslümanlarla alenî tartışmalara girmiş, devamlı surette Hz. Îsâ’nın tanrılığından, İncil ve Tevrat’ın tahrifata uğramadığından, ancak Hıristiyanlığın kabulüyle günahtan kurtulmanın mümkün olacağından bahsederek müslümanları, Îsâ Mesîh’e inanmaya çağırmıştır. Bunu yaparken de İslâmiyet’i vahiy yerine bazı tarihsel, psikolojik ve fiziksel sebeplerle açıklama gayretinde bulunmuş, Gustav Weil’in yıkıcı fikirlerini tekrarlayıp Kur’an ve Hz. Muhammed hakkında ağır sözler sarfetmiştir. Ancak kendi inançlarını yeterince savunamadığı, özellikle teslîs, hulûl ve aslî günah kavramlarına açıklık getiremediği için saldırganlaşmış, İslâmî değerlere karşı saygısız davranışlar sergilemiştir. Özellikle halkın, din adamlarının ve siyasetçilerin huzurunda yapılan Agra’daki münazaralarda Rahmetullah el-Hindî ile aralarında ciddi tartışmalar olmuştur. Pfander ısrarla savunduğu Hz. Îsâ’nın tanrılığı, İncil ve Tevrat’ın orijinalliği yanında İslâmiyet’in Hıristiyanlık’tan esinlendiğini ileri sürmüştür. Buna karşılık Rahmetullah el-Hindî teslîsin aklen mümkün olamayacağını ortaya koymuş, Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’in lafzî ve mânevî tahrifata uğradığını, her ikisinin de sıhhati konusunda hıristiyanların kendi aralarında dahi ihtilâflar bulunduğunu, bu kitaplarda pek çok çelişki ve hataya rastlandığını, Tevrat ve İncil’den alıntılar yaparak asırlar öncesinden Hz. Muhammed’in peygamberliğine dair müjde verildiğini göstermiştir. Pfander ise buna karşılık Kitâb-ı Mukaddes’teki bazı farklılıkların yazım hatalarından kaynaklanmış olabileceğini söylemiştir.
Hindistan’da başarılı olamayan ve sadece ikisinin adı tesbit edilebilen birkaç müslümanı dinlerinden döndüren Pfander, İstanbul’da da tutumunu değiştirmemiş ve İslâm’a karşı aynı saldırgan ifadeleri tekrarlamayı sürdürmüştür. Bu arada bazı çalışmalarının Türkçe tercümelerini hazırlatarak halka dağıtmıştır. İlk günlerde birtakım kişilerin ilgisini çekmişse de daha sonra şiddetli bir direnişle karşılaşmış, şikâyetler üzerine hükümet tarafından, “Islahat Fermanı’nın din ve mezhep hürriyeti verdiği, ancak bunun diğer dinlere yönelik tahkir edici ifade serbestliği mânasına gelmediği, ayrıca ısrar ve zorlamalarla din değiştirtmeye yönelik planlı çalışmalar yapma hürriyetinin söz konusu olmadığı” gerekçesiyle 1864’te faaliyetleri engellenmiştir. 1857 bağımsızlık savaşı sırasında müslümanları teşkilâtlandırıp İngilizler’e karşı savaşan ve daha sonra Mekke’ye giderek orada yaşayan Rahmetullah el-Hindî 1863 yılı ortalarında Sultan Abdülaziz’in daveti üzerine İstanbul’a gelip Pfander’in ve diğer misyonerlerin propagandalarına cevap vermeye başlamış, Pfander’le yaptığı tartışmalara dair İẓhârü’l-ḥaḳ adlı eserini burada yazmıştır (ayrıca bk. RAHMETULLAH el-HİNDÎ).
Pfander’in aslı Almanca olan (Die Waage der Wahrheit) ve Ermenice, Farsça, Urduca, Türkçe ve Arapça’ya çevrilerek yayımlanan Mîzânü’l-ḥaḳ’tan başka Miftâḥu’l-esrâr ve Ṭarîḳu’l-ḥayât adlı Farsça iki kitabı daha vardır. William St. Clair Tisdall bu üç eseri gözden geçirip İngilizce’ye tercüme etmiştir (The Balance of Truth, London 1910; The Key of Mysteries, London 1912; The Path of Life, London 1912). Ayrıca kaynaklardan, Remarks on the Nature of Muhammadanism, Ḥallü’l-işkâl, Ḥadîs̱ ve İẓhârü’d-dîni’n-Naṣrânî adlı çalışmalarının da varlığı öğrenilmektedir (Rahmetullah el-Hindî, I, 31). Rahmetullah el-Hindî ile 1854’te yaptıkları tartışma el-Münâẓaratü’l-kübrâ beyne’l-ʿallâmeti’ş-şeyḫ Raḥmetillâh ve’d-duktûri’l-Ḳıssîs Fander adıyla yayımlanmıştır (nşr. Muhammed Abdülkādir Halîl, Riyad 1405/1985; Mekke 1410/1990).
BİBLİYOGRAFYA
Karl Gottlieb Pfander, The Mizanu’l-Haqq: The Balance of Truth (trc. W. St. C. Tisdall), London 1910.
a.mlf., Miftahu’l-Asrar: The Key of Mysteries (trc. W. St. C. Tisdall), London 1912.
a.mlf., Tariqu’l-Hyat: The Path of Life (trc. W. St. C. Tisdall), London 1912.
Rahmetullah el-Hindî, İẓhârü’l-ḥaḳ (nşr. Ahmed Hicâzî es-Sekkā), Kahire 1406/1986, I-II.
Ahmed Hicâzî es-Sekkā, “Münâẓaratü’l-Hindi’l-kübrâ beyne’ş-şeyḫ Raḥmetillâh ve’l-Ḳıssîs Pfander” (a.e. içinde), II, 403-466.
W. St. C. Tisdall, The Religion of the Crescent or Islam: Its Strength, Its Weakness, Its Origin, Its Influence, London 1895.
a.mlf., Muhammadan Objections to Christianity, London 1904.
W. Muir, The Mohammedan Controversy, Edinburgh 1897.
J. Richter, A History of Protestant Missions in the Near East, London 1910, s. 100-103, 173-175.
L. L. V. Werff, Christian Mission to Muslims, California 1977.
Avril A. Powell, Muslims and Missionaries in Pre-Mutiny India, Richmond-Surrey 1993, bk. İndeks.
Fatma Genel, Karl G. Pfander’in Mîzânu’l-hakk’ı Işığında İslâm ve Hıristiyanlığa Bakışının Değerlendirilmesi (yüksek lisans tezi, 2002), AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Christine Schirrmacher, “Muslim Apologetics and the Agra Debates of 1854: A Nineteenth Century Turning Point”, The Bulletin, XIII/1-2, Hyderabad 1994, s. 74-84.
Clinton Bennett, “The Legacy of Karl Gottlieb Pfander”, International Bulletin of Missionary Research, XXII/2, Ventnor 1996, s. 76-81.