https://islamansiklopedisi.org.tr/rafi-b-hadic
Annesi Halîme bint Mes‘ûd b. Sinân’dır. Önceleri çölde yaşıyordu, daha sonra Medine’ye yerleşti. Kavminin liderlerindendi. Çok sayıda çocuğu olduğu bildirilirse de kaynaklarda yalnız Abdullah, Ubeydullah, Abdülhamîd, Abdurrahman ve Rifâa’nın adları anılır. Râfi‘ Bedir Gazvesi’ne (2/624) katılmak istediyse de Hz. Peygamber yaşının küçüklüğünü ileri sürerek bunu kabul etmedi. Ayak parmaklarının ucunda yükselip büyük görünmeye çalışmasına rağmen aynı gerekçeyle Uhud Gazvesi’nde de (3/625) geri gönderilmek istendi. Fakat babasının Râfi‘in iyi ok attığını söyleyerek Resûlullah’ı ikna etmesi üzerine savaşa katılmasına izin verildi. Bundan sonraki bütün gazvelere iştirak etti. Hz. Ali ile birlikte Sıffîn Savaşı’na (37/657) katıldığı zikredilmektedir.
Hz. Ömer’in halifeliği sırasında İsfahan’a gitti. Ashabın fakihlerinden olan, müzâraa ve müsâkāt konularını iyi bildiği ifade edilen Râfi‘, Muâviye b. Ebû Süfyân zamanında ve ondan sonraki dönemde Medine’de fetva veriyordu. Mervân b. Hakem’in bir konuşmasında yalnız Mekke’nin ve Mekke halkının faziletleriyle Mekke Haremi’nden bahsetmesi üzerine Râfi‘, Resûlullah’ın Medine için de aynı şeyleri söylediğini, bunu neden zikretmediğini sormuş ve bu hususta yanında ceylan derisine yazılmış bir hadis metnini gösterebileceğini belirtmiştir (Müslim, “Ḥac”, 457). Bu ifadeden onun yazı yazmayı bildiği ve hadisleri kaydettiği anlaşılmaktadır.
Uzun bir ömür süren Râfi‘ seksen altı yaşında iken Medine’de vefat etti (73/692). Cenaze namazını bu yılın hac mevsiminden kısa bir süre sonra Mekke’de vefat eden Abdullah b. Ömer b. Hattâb kıldırdı. 74 (693) yılı başlarında öldüğü zikredilmişse de İbn Ömer’in cenaze namazını kıldırıp onu kabre kadar uğurladığına dair rivayetlere bakıldığında 73 yılında vefat ettiğine dair rivayet daha isabetli görünmektedir. Buhârî’nin, Râfi‘in Muâviye zamanında (ö. 60/680) öldüğünü söylemesi (et-Târîḫu’l-kebîr, III, 299), İbn Hacer’in de bu bilginin güvenilir olduğunu, diğer tarihlerin dikkate alınmaması gerektiğini ifade etmesi (el-İṣâbe, I, 496) dikkat çekicidir. Hz. Peygamber’den doğrudan rivayetleri yanında amcası Züheyr b. Râfi‘den de hadis rivayet eden Râfi‘den, oğulları Rifâa, Abdurrahman ve Ubeydullah, torunları Îsâ ve Abâye b. Rifâa, ayrıca Saîd b. Müseyyeb, Ebû Seleme b. Abdurrahman b. Avf, Mücâhid b. Cebr, Amre bint Abdurrahman, Süleyman b. Yesâr, Atâ b. Ebû Rebâh, Nâfi‘ gibi isimler de rivayette bulunmuşlardır.
BİBLİYOGRAFYA
Müsned, VI, 378.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, II, 12, 372, 376; V, 73, 256; VII, 233.
Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, III, 299-300.
Taberânî, el-Muʿcemü’l-kebîr (nşr. Hamdî Abdülmecîd es-Selefî), Beyrut 1405/1984, IV, 239-240.
Ebü’ş-Şeyh, Ṭabaḳātü’l-muḥaddis̱în bi-İṣbahân (nşr. Abdülgafûr Abdülhak Hüseyin el-Belûşî), Beyrut 1407/1987, I, 251-252.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb, I, 495-496.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe (Bennâ), II, 190-191.
Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, IX, 22-25.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, III, 181-183.
İbn Hacer, el-İṣâbe, I, 495-496.
a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, III, 229-230.
Wensinck, el-Muʿcem, VIII, 79-80.
Seyyid Mehdî Hâirî, “Râfiʿ b. Ḫadîc”, DMT, VIII, 105.