https://islamansiklopedisi.org.tr/said-b-abdulaziz
90 (709) yılında Dımaşk’ta doğdu. İbn Âmir ve Yezîd b. Ebû Mâlik’ten kıraat öğrendi. Bilâl b. Sa‘d, Mekhûl b. Ebû Müslim, Atâ b. Ebû Rebâh, Nâfi‘, Katâde b. Diâme, İbn Şihâb ez-Zührî, Ebü’z-Zübeyr ve Zeyd b. Eslem gibi hocalardan hadis dinledi. Abdullah b. Mübârek, Velîd b. Müslim, Vekî‘ b. Cerrâh, Abdürrezzâk es-San‘ânî, Ebû Âsım en-Nebîl, Ebû Müshir, Abdullah b. Sâlih el-Mısrî gibi birçok âlimle akranlarından Şu‘be b. Haccâc ve Süfyân es-Sevrî ondan hadis rivayetinde bulundu. Ebû Müshir ile Velîd b. Müslim, Saîd’den kıraatle ilgili bazı bilgiler rivayet ettiler; ayrıca Ebû Müshir yanında on iki yıl kaldığı hocasının hayatı hakkındaki bilgileri nakletti. Sabahtan öğleye kadar Dımaşk kadısı Yezîd b. Ebû Mâlik’in, öğleden sonra İbn Ebû Muhâcir diye anılan muhaddis İsmâil b. Ubeydullah ve Rebîa b. Yezîd’in, ikindiden sonra da Mekhûl’ün derslerini takip eden Saîd bu son hocasının derslerinde su dağıtma görevini üstlendi, onun ölümünün ardından Zührî’nin derslerine devam etti. Evzâî ile ilk karşılaşmasında birlikte mescide kadar yürürken hemen ders programı yapacak kadar ilim öğrenmeye meraklıydı. Hâfızası çok güçlü olan Saîd hadisleri yazmaz, onları ezberinden rivayet ederdi. Evzâî, beraber bulundukları yerlerde kendisine yöneltilen soruların Saîd’e sorulmasını isterdi. Evzâî’nin ölümünün ardından Saîd onun yerine Dımaşk müftüsü oldu. Talebelerine rivayet için icâzet verme konusunda çok titiz davranan Saîd, ihtiyarlık döneminde zamanının çoğunu ibadetle geçirdiği için rivayete fazla vakit ayıramadı. Ölümünden bir süre önce hâfızası zayıfladığından rivayetleri birbirine karıştırmış ve kendisine arzedilen rivayetleri için, “İcâzet vermiyorum” demeye başlamıştır (Yahyâ b. Maîn, II, 204). Saîd b. Abdülazîz Dımaşk’ta vefat etti.
Çok sayıda hocadan hadis dinlemiş olmasına rağmen fazla rivayeti bulunmayan Saîd’den nakledilen rivayetleri Taberânî’nin bir cüzde topladığı kaydedilmektedir (Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, VIII, 32). Buhârî’nin el-Edebü’l-müfred’inde yer verdiği Saîd’in rivayetleri diğer Kütüb-i Sitte müelliflerinin eserlerinde de yer almıştır. Sika bir râvi kabul edilen Saîd hakkında Hâkim en-Nîsâbûrî ilimde, fıkıh bilgisinde ve rivayetlerine güven konusunda, “Medineliler için Mâlik ne ise Dımaşklılar için de Saîd odur” demiş, Ahmed b. Hanbel, Dımaşk’ta hadisi onunkinden daha sahih birinin olmadığını belirtmiş (el-ʿİlel, II, 132), İbn Maîn onun için hüccet terimini kullanmış, İbn Sa‘d, “İnşallah sikadır” değerlendirmesini yapmıştır.
Zühd ve takvâ hayatına önem verdiği belirtilen ve hikmetli sözleri nakledilen Saîd’in Muâviye b. Ebû Süfyân’ın ve Dımaşk’ın faziletine dair rivayetleri sened ve metin açısından tenkit edilmiş, İsrâiliyat türü hikâyeleri de aktardığı söylenmiştir. Hocası Evzâî’nin görüşlerinin Suriye bölgesinde yayılmasında katkıları olan Saîd’in kendine has bazı fıkhî görüşlerinin olduğu görülmektedir. Meselâ Evzâî’nin aksine, konuyla ilgili rivayetin neshedildiğini kabul etmemiş olacak ki Saîd’in ateşte pişmiş bir şey yedikten sonra abdest aldığı nakledilmektedir (a.g.e., I, 379).
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, VII, 468.
Yahyâ b. Maîn, et-Târîḫ, II, 204.
Ahmed b. Hanbel, el-ʿİlel (Koçyiğit), I, 379, 382; II, 132.
İbn Ebû Hâtim, el-Cerḥ ve’t-taʿdîl, IV, 42-43.
İbn Hibbân, es̱-S̱iḳāt, VI, 369.
Ebû Nuaym, Ḥilye, VI, 124-129.
İbn Asâkir, Târîḫu Dımaşḳ (Amrî), XXI, 193-213.
Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, X, 539-545.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, VIII, 32-38.
a.mlf., Mîzânü’l-iʿtidâl, II, 149.
İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 307.
İbn Hacer, Tehẕîbü’t-Tehẕîb (nşr. Halîl Me’mûn Şîhâ v.dğr.), Beyrut 1417/1996, II, 325-326.