ŞENGEL, Ali Rıza - TDV İslâm Ansiklopedisi

ŞENGEL, Ali Rıza

Müellif: NURİ ÖZCAN
ŞENGEL, Ali Rıza
Müellif: NURİ ÖZCAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2010
Erişim Tarihi: 24.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/sengel-ali-riza
NURİ ÖZCAN, "ŞENGEL, Ali Rıza", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/sengel-ali-riza (24.11.2024).
Kopyalama metni

İstanbul’un Eyüp semtinde doğdu. Bu sebeple daha çok Eyyûbî Ali Rıza Bey diye tanındı. Babası son dönem zâkirbaşılarından, dinî eserler bestekârı Eğrikapılı Mehmed Efendi, annesi Emîr Buhârî Tekkesi şeyhi Mesud Efendi’nin kız kardeşi Zeynep Hanım’dır. Babasının evlerinde düzenlediği mûsikili toplantılarına katılarak küçük yaştan itibaren mûsiki ortamında yetişti. On dört-on beş yaşlarında iken klasik eserleri icra edebilecek bir düzeye geldi. Ancak ciddi mûsiki öğrenimine on sekiz yaşında Muallim İsmâil Hakkı Bey’in mûsiki dershanesinde aldığı solfej ve nazariyat dersleriyle başladı. Ayrıca Ali Rıza Bey’in mûsiki hayatında tekkelerin büyük etkisi oldu. Rifâiyye tarikatına intisabının yanı sıra dayıları Emîr Buhârî Tekkesi şeyhi Mesud Efendi, Kādirî şeyhi Râşid ve Remlî Dergâhı şeyhi Hâlis efendilerden öğrendiği eserlerle dinî mûsiki repertuvarını geliştirdi. Bu arada genç yaşta başladığı zâkirlik görevini pek çok tekkede zâkirbaşılıkla devam ettirdi ve son dönemde yetişmiş üstat nevbezenler arasına girdi. Sahneye ilk defa 1908 yılında Donanma Cemiyeti yararına verilen bir müsamerede hânende olarak çıktı. 1914’te Mehterhâne-yi Hâkānî’de mehterbaşı sıfatıyla görevlendirildi. Mûsikī-i Osmânî Cemiyeti’nin Eyüp şubesinde hocalık yaptı. İstanbul ve Ankara radyolarında bazı görevlerde bulundu. Bir süre İstanbul Türk Müziği Yüksek Sanatkârları Cemiyeti İcrâ Heyeti ile İstanbul Belediye Konservatuvarı İcrâ Heyeti şefliğini yürüttü. Muallim İsmail Hakkı Bey’in kurup orkestrasını yönettiği İstanbul Opereti’nde uzun süre çalpara çaldı. 28 Eylül 1953 tarihinde vefat etti ve Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi.

Son devrin önemli mûsikişinasları arasında yer alan Ali Rıza Şengel mûsiki birikimi (mahfûzâtı), bestekârlığı ve hocalığı ile tanınmıştır. Mûsiki nazariyatı konusunda kendini yetiştirdikten sonra özellikle dinî mûsiki üzerinde yoğunlaşmış, bizzat meşkettiği ve zâkirlerden dinlediği pek çok eseri notaya almıştır. Bu vesileyle 21 Kasım 1906 tarihinde yazmaya başladığı “İlâhiyyât” adlı derlemesini iki defterde toplamıştır. Vefatından sonra bacanağı zâkirbaşı Selahattin Gürer’e intikal eden, 424 dinî eserden müteşekkil birinci defter Kubbealtı Kültür ve Sanat Vakfı tarafından Türk Mûsıkîsi Klâsikleri: İlâhîler adıyla yayımlanmıştır (nşr. Yusuf Ömürlü, I-IV, İstanbul 1979-1982). İkinci defter ise bugün Hüseyin Tolan’ın vârislerinde bulunmaktadır. İyi derecede ud, kanun ve keman çalardı. Evinde ve dershanelerde verdiği derslerde pek çok talebe yetiştirmiştir. Bunlar arasında Arif Sami Toker ve Hâfız Hüseyin Tolan en önemlileridir.

Kendini bildiğinden beri Türk mûsikisi üzerinde çalıştığını söyleyen Şengel tertip ettiği şehnaz-kürdî, tâhir-kürdî ve şehnaz-hâverân makamlarıyla (bazılarına göre şehnaz-hâverân makamını yeniden canlandırmıştır) mûsiki nazariyatı sahasındaki bilgisini ortaya koymuştur. Onun dinî ve din dışı formlarda 1000 kadar eser bestelediği söylenir. İlk eseri 1905’te bestelediği, “Her ne dem alsa ele câm-ı sefâyı sâkî” mısraıyla başlayan râhatülervah makamındaki zencir bestesidir. Öztuna peşrev, saz semâisi, longa, beste, semâi, marş, şarkı, tevşîh ve ilâhi formlarında 155 eserinin listesini vermektedir (BTMA, II, 349-351). Ayrıca Türk Mûsıkîsi Klâsikleri: İlâhîler adlı eserle Abdülkadir Töre’nin koleksiyonu birleştirilerek yapılan dokuz ciltlik yayımda bestelediği kırk dokuz tevşîh ve ilâhinin notası güftesiyle birlikte neşredilmiştir (İstanbul 1979-1996). “Yâ kerîm Allah bize mağfiret kıl” mısraıyla başlayan ısfahan; “Ben bilmez idim gizli ayan hep sen imişsin” mısraıyla başlayan acem-aşiran; “Dervişlik baştadır taçta değildir” mısraıyla başlayan nikriz ilâhileriyle, “Derdmendim mücrimim dermâna geldin yâ resûl” mısraıyla başlayan rast; “Cânım kurban olsun senin yoluna” mısraıyla başlayan hüseynî tevşîhleri dinî eserlerinden bazılarıdır. Şengel’in hüseynî makamında bestelediği, “Ceddin deden neslin baban” mısraıyla başlayan eski Ordu Marşı da günümüzde mehter repertuvarının çok sevilen eserleri arasındadır.


BİBLİYOGRAFYA

Sadettin Nüzhet Ergun, Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1943, II, 629, 644, 660, 670.

Vural Sözer, Müzik ve Müzisyenler Ansiklopedisi, İstanbul 1964, s. 406-407.

Mustafa Rona, 20. Yüzyıl Türk Musıkisi, İstanbul 1970, s. 220-225.

, I, 9-10.

, tür.yer.

, II, 183-184.

“Musikimizin Tipik Siması: Eyyûbi Ali Rıza Şengel”, Radyo Haftası, sy. 57, İstanbul 1951, s. 11-15.

, II, 349-351.

Nuri Özcan, “Mehmed Efendi, Eğrikapılı”, , XXVIII, 452.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 38. cildinde, 537-538 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER