https://islamansiklopedisi.org.tr/serh-i-sathiyyat
Cezbeli bir mutasavvıf olduğundan Şattâh-ı Fârs veya Şeyh-i Şattâh diye anılan Rûzbihân-ı Baklî’nin bu Farsça eserinin temelini, Bâyezîd-i Bistâmî ile Hallâc-ı Mansûr’un şathiyelerini açıklamak amacıyla daha önce yazdığı Manṭıḳu’l-esrâr bi-beyâni’l-envâr adlı Arapça eser oluşturur. Baklî Şerḥ-i Şaṭḥiyyât’ta kendi mânevî tecrübeleri ve birçok sûfînin şathiyelerinin şerhini ekleyerek Manṭıḳu’l-esrâr’ı üç misli genişletmiştir. Müellif Pasâ’da yazmaya başladığı eserini 570’te (1174) Şîraz’da tamamlamıştır.
Baklî 545 bölümden oluşan esere “Hakk’ın şathiyeleri” dediği Kur’an’daki müteşâbih âyetleri yorumlayarak başlar, ardından sûfîlerin hadis diye kabul ettiği, “Allah Âdem’i kendi sûretinde yaratmıştır” gibi ifadeler üzerinde durur. Hz. Ali’nin, “Görmediğim Hakk’a ibadet etmem”; Hz. Ömer’in, “Kalbim rabbimi gördü” gibi bazı sözlerini şathiye olarak değerlendirip şerheder ve Âmir b. Kays gibi tâbiînin şathiyelerinden örnekler verir. Daha sonra ilk dönem sûfîlerinden elli beş kadarına ait 192 civarında şathiyeyi şerheder. Bunlar arasında Bâyezîd-i Bistâmî, Ebû Bekir eş-Şiblî, Ebû Bekir el-Vâsıtî, Hallâc-ı Mansûr ve Ali b. İbrâhim el-Husrî’ye ait şathiyeler geniş yer tutmaktadır. Baklî şathiyeleri şerhederken Serrâc’ın el-Lümaʿından faydalanmıştır. Ancak Serrâc, Hallâc’ın şathiyelerinden bahsetmediği halde Baklî eserde en geniş yeri bunlara ayırmıştır. Hallâc’ın Kitâbü’ṭ-Ṭavâsîn’inin tam bir şerhini içermesi (s. 456-545) eserin Şerḥ-i Ṭavâsîn adıyla anılmasına sebep olmuştur. Müellif eserinde “sûfîlerin nükteleri” dediği tasavvuf terimlerinin açıklamasına da yer vermiş, bu konuda da el-Lümaʿdan istifade ettiğini belirtmiş, kullandığı diğer eserlerin adlarını zikretmemiştir. Baklî ʿAbherü’l-ʿâşıḳīn adlı eserinde müphem ve muhtasar bir şekilde ele aldığı meseleleri burada daha geniş biçimde açıklamıştır. Bununla birlikte Şerḥ-i Şaṭḥiyyât mecaz, işaret, remiz ve temsillerle dolu, anlaşılması güç bir eserdir. Nitekim müellif kitabın sonunda, “Ne dediğimi sûfîler anlar, aşk remzini anlamaya güç yetmez” diyerek bu hususa dikkat çekmiştir. Eseri iki nüshasına (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1342/27 [müellif nüshası]; Murad Molla Ktp., nr. 1271) dayanarak neşreden Henry Corbin (Tahran 1966, 1981) girişte eseri tanıtıp değerlendirmiş (s. 1-44), sonuna kapsamlı bir isim ve terim indeksi eklemiştir. Şerḥ-i Şaṭḥiyyât uzun süre bilinmediğinden daha sonra bu konuda yazılan kitaplar üzerinde fazla etkili olmamıştır. Rûzbihân-ı Baklî bu eserden önce Cüneyd-i Bağdâdî ile Bâyezîd-i Bistâmî’nin şathiyelerine dair bir kitap yazdığını söylerse de eser günümüze ulaşmamıştır.
BİBLİYOGRAFYA
Baklî, Şerḥ-i Şaṭḥiyyât (nşr. H. Corbin), Tahran 1966.
a.mlf., ʿAbherü’l-ʿâşıḳīn (nşr. Muhammed Muîn – H. Corbin), Tahran 1987, neşredenlerin girişi, s. 70-71.
L. Massignon, “La vie et les oeuvres de Rūzbehān Baqlī”, Opera Minora (ed. Y. Moubarac), Beirut 1963, II, 461-462.
Nazif Hoca, Rūzbihān al-Baḳlī ve Kitāb Kaşf al-Asrār’ı ile Farsça Bâzı Şiirleri, İstanbul 1971, s. 69-72.