ABDÜLAZİZ MECDİ EFENDİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

ABDÜLAZİZ MECDİ EFENDİ

Müellif:
ABDÜLAZİZ MECDİ EFENDİ
Müellif: NİHAT AZAMAT
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1988
Erişim Tarihi: 20.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/abdulaziz-mecdi-efendi
NİHAT AZAMAT, "ABDÜLAZİZ MECDİ EFENDİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/abdulaziz-mecdi-efendi (20.04.2024).
Kopyalama metni

Balıkesir’in Okçukara mahallesinde doğdu. Babası Hâfız Hasan Efendi’den ilk bilgileri aldıktan sonra rüşdiyeyi bitirdi. Bu arada Balıkesir Belediyesi’nde başkâtip olan dayısı şair ve müderris Yahyâ Nefî Efendi’den medreselerde okutulan İslâmî ilimleri özel olarak okuyup icâzet aldı. Rüşdiyeyi bitirdikten sonra 1884’te aynı mektebe ikinci muallim olarak tayin edildi ve dokuz yıl bu görevde bulundu. Rüşdiye idâdîye dönüştürülünce açıkta kaldı. Yeni açılan Balıkesir İdâdîsi’ne tayin için İstanbul’a gidip Maarif Nezâreti’ne müracaat etti, ancak dârülmuallimîn mezunu olmadığı için bu isteği kabul edilmedi. Daha sonra Meclis-i Maârif reisi fıkıh âlimi Büyük Haydar Efendi’ye hitaben yazdığı Arapça manzum bir dilekçe heyetin dikkatini çekti, bunun üzerine imtihana çağrıldı. Yapılan imtihanda başarılı oldu ve Balıkesir İdâdîsi Türkçe ve edebiyat muallimliğine tayin edildiği kendisine bildirildi, fakat Şam’a gönderildi. Altı ay sonra da Girit’te Rum mektepleriyle rekabet için açılmış olan Mekteb-i Kebîr-i İslâm’a tayin edildi (1893). Girit’te yayımlanan Hakikat gazetesinde edebî makaleler yazdı ve o yıllarda Girit valisi olan Mahmud Celâleddin Paşa’nın dostluğunu kazandı. Girit İsyanı (1897) sırasında İstanbul’a dönerek Tantâvîzâde Hâlid Bey adına Anadolu’da zahire tüccarlığına başladı. 1902’de birdenbire kendisine bir cezbe ve istiğrak hali geldi ve işini bırakarak Balıkesir’e döndü. Sekiz ay kadar süren bu dönemde Kādirî tarikatına mensup Ali Âşir adında bir zattan inâbe aldı. Bir müddet sonra tekrar ticarete başladı. 1905’te hükümet tarafından Konya ticaret borsası komiserliğine tayin edildi. Konya’da iken tanıştığı Sivaslı Ali Kemâlî Efendi ve Ayaşlı Şâkir adlı iki meczup onun üzerinde derin tesirler bıraktılar. Şeyhi Fâtih türbedarı Ahmed Amiş Efendi’ye intisabı bu yıllarda olmalıdır.

II. Meşrutiyet’ten sonra yapılan ilk seçimlerde Balıkesir’den (Karesi) milletvekili seçildi. İttihat ve Terakkî Cemiyeti içinde muhalefeti temsil eden Hizb-i Cedîd grubunda yer aldı ve partinin politikasını şiddetle tenkit etti. İkinci seçimlerde devre dışı bırakıldı. 1913 yılında Mısır’a gitti ve altı buçuk yıl orada kaldı. Mütarekede İstanbul’a döndü, 1920’deki IV. dönem mebus seçimlerine katılarak milletvekili seçildi. 12 Nisan 1920’de kapatılan bu mecliste ikinci reis vekili olarak görev yaptı. Daha sonra Ankara’ya gitti ve Şûrâ-yı Evkaf üyeliğine getirildi. 1923-1924 yıllarında Şer‘iyye ve Evkaf Vekâleti müsteşarlığı yaptı. Vekâlet kaldırılıp kendisinin Diyanet İşleri başkanlığına getirilmesi söz konusu olunca İstanbul’a döndü. Cumhuriyet’ten sonra resmî ve özel hiçbir görev kabul etmeyerek Beyazıt’taki evine çekildi; dinî, tasavvufî sohbetlerde bulundu. Soyadı kanundan sonra Tolun soyadını aldı. 27 Ağustos 1941’de İstanbul’da vefat etti. Mezarı Edirnekapı Şehitliği’ndedir.

Eserleri. 1. İnsân-ı Kâmil. 1908’de başlayıp tamamlayamadığı bu eserin ilk bölümü Misbâh mecmuasında (sy. 4, İstanbul 1908) yayımlanmıştır.

2. İnsân-ı Kâmil Tercümesi. Abdülkerîm el-Cîlî’nin meşhur eserinin mükemmel ve geniş bir tercümesi olup 1938 yılında tamamlanmıştır. Eserin fotokopiyle çoğaltılmış bir nüshası Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi Kütüphanesi’ndedir (nr. 4015).

3. Dîn-i Muhammedî. İslâmiyet’in siyasî, içtimaî, ahlâkî ve felsefî esaslarını anlatan bir yazı dizisi olup Sebîlürreşâd mecmuasında yayımlanmıştır (sy. 450-453, 456-457).

4. Divan. 1884’ten ölümüne kadar yazdığı şiirler Osman Ergin tarafından yayımlanmıştır (İstanbul 1945). Divan’daki manzumeler yazılış tarihlerine göre sıralanmıştır. Türkçe, Arapça ve Farsça şiirleri olan Abdülaziz Mecdi Efendi, özellikle tasavvufî şiirlerinde başarılı bir şair olarak görünür.

Diğer eserleri şunlardır: Kavâid-i Fârisiyye, Risâle-i Edebiyye, Bedâyi‘, Esrarnâme, Hakîkat-i İnsâniyye Tercümesi, Salât-ı Feyziyye Tercümesi, Tecelliyât-ı İlâhiyye Tercümesi, Vahdet-i Vücûd Tercümesi, Kitâbü’l-Ma‘rife Tercümesi, Merâtibü’l-vücûd Tercümesi, Istılâhâtü’s-sûfiyye Tercümesi (bu eserler ve tercümeler için bk. Ergin, s. 74-90).


BİBLİYOGRAFYA

Mehmed Selâhaddin, Bildiklerim, Kahire 1918, s. 77-80.

Osman Nuri Ergin, Balıkesirli Abdülaziz Mecdi Tolun: Hayatı ve Şahsiyeti, İstanbul 1942, s. 74-90.

, I, 214-215.

Mete Tunçay, Türkiye’de Sol Akımlar, Ankara 1967, s. 32.

Mahir İz, Yılların İzi, İstanbul 1975, s. 161-162, 175.

Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Partiler, İstanbul 1984, I, 239, 253, 275.

Aydın Uğur, “Dünün Aydınları”, Toplum ve Bilim, sy. 24, İstanbul 1984, s. 171-182.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1988 yılında İstanbul’da basılan 1. cildinde, 191-192 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER