https://islamansiklopedisi.org.tr/abdulmelik-b-muhammed-el-mehdi
Muhammed el-Mehdî’nin 1557’de ölümü üzerine yerine oğlu Abdullah el-Galib geçti. Tahta geçer geçmez kendisine rakip olmasından endişe ettiği kardeşi Osman’ı öldürttüğü gibi, Abdülmelik ile diğer kardeşlerini de baskı altına aldı. Abdullah el-Galib 1574’te ölünce, tahta Müstansır unvanıyla oğlu Muhammed el-Mütevekkil çıktı. Fakat hükümdarlıkta hak iddia eden amcaları Abdülmelik ve Ahmed ile mücadele etmek zorunda kaldı. Fas’ta öteden beri hânedan mensuplarından biri Osmanlılar’ın desteğini sağlarsa diğeri mutlaka hıristiyanların himayesine sığınırdı. Yeğeni karşısında Osmanlılar’ın desteğini kazanmak isteyen Abdülmelik de aynı yola başvurdu ve İstanbul’a giderek hakkı olan hükümdarlığın yeğeni tarafından gasbedildiğini söyledi ve yardım istedi. Eski dostu Kaptanıderyâ Kılıç Ali Paşa Abdülmelik’e yardımcı oldu. Cezayir Beylerbeyi Ramazan Paşa’ya bir ferman gönderilerek Muhammed el-Mütevekkil’in, amcası Abdülmelik’in hakkını gözetmesi ve bir anlaşmaya varmaları istendi. Fakat Muhammed el-Mütevekkil bu fermanı dinlemedi. Bunun üzerine Ramazan Paşa kumandasındaki 20.000 kişilik Osmanlı ordusu Mütevekkil’in üzerine yürüdü. Miknâs civarında meydana gelen savaşta Mütevekkil mağlûp olup kaçtı.
Abdülmelik, 9 Mart 1576’da el-Mu‘tasım-Billâh unvanıyla tahta çıktı ve 1577 yılı Mayısında Osmanlı Padişahı III. Murad’a elçilerle birlikte değerli hediyeler göndererek şükranlarını sundu. Daha sonra Osmanlı teşrifat ve teşkilâtının tesiri altında giyim kuşamda, saray geleneklerinde ve diğer bazı hususlarda birtakım değişiklikler yaptı; hatta Osmanlı padişahları gibi cuma ve bayram günleri namaza alayla çıkmaya başladı. Bu arada Tanca’ya sığınarak Portekizliler’le anlaşan Muhammed el-Mütevekkil yeniden saltanat mücadelesine girişti ve Portekiz Kralı Don Sebastian’ın emrindeki büyük bir orduyla amcası Abdülmelik üzerine yürüdü. Abdülmelik de Türkler’den ve Araplar’dan oluşan bir orduyla Portekiz kuvvetlerinin karşısına çıktı. 4 Ağustos 1578 tarihinde Vâdilmehâzin yakınlarında meydana gelen ve tarihe “Üç Kral Harbi” (Ma‘reketü mülûki’s-selâse) adıyla geçen savaşta her iki taraf da ağır kayıplar verdi. Sonunda Muhammed el-Mütevekkil ve Kral Sebastian’la birlikte Abdülmelik de öldü; yerine kardeşi Ahmed el-Mansûr geçti.
BİBLİYOGRAFYA
BA, MD, nr. 18, s. 15; nr. 30, s. 185, 197.
Müneccimbaşı, Sahâifü’l-ahbâr, III, 262-263.
Les sources inédites de l’histoire du Maroc (ed. Henry de Castries), Paris 1905, I, 383-393, 395 vd.
Düvel-i İslâmiyye, s. 68.
Ziriklî, el-Aʿlâm, IV, 311.
Abdülkerîm Kerîm, el-Maġrib fî ʿahdi’d-devleti’s-Saʿdiyye, Rabat 1397/1977, s. 97-106.
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, III/1, s. 45-48; III/2, s. 268-269.
Ch.-A. Julien, Histoire de l’Afrique du Nord: Tunisie-Algérie-Maroc, Paris 1980, II, 209-211.
Jamil M. Abu’n-Nasr, A History of the Maghrib in the Islamic Period, London 1987, s. 213-215.
A. Cour, “Sa’dîler”, İA, X, 43.