https://islamansiklopedisi.org.tr/adi-b-kab-beni-adi-b-kab
Kabileye adını veren Adî b. Kâ‘b’ın şeceresi Adnân’a kadar uzanır. Benî Adî, Câhiliye döneminde Kureyş’in diğer büyük kollarıyla birlikte Mekke yönetiminde söz sahibi olup sefâret görevini yürütüyordu. Kusay b. Kilâb’dan sonra Benî Abdüddâr ile Benî Abdümenâf arasında çıkan anlaşmazlıkta Benî Abdüddâr’ı destekleyen Benî Adî, Kâbe’nin tamiri sırasında Hacerülesved’in yerine konulması hususunda çıkan ihtilâfta da yine Benî Abdüddâr ile iş birliği yapmış ve kan dolu bir kaba ellerini sokarak ölümleri pahasına da olsa bu şerefi başkalarına bırakmayacaklarına yemin etmişlerdi. Bu sebeple Adî b. Kâ‘b ve onlarla birlikte aynı harekete katılan diğer kabilelere “kan yalayanlar” (leakatü’d-dem) denilmiştir.
Benî Adî başlangıçta Hz. Peygamber’in İslâm’a davetine düşmanca bir tavır takınmış, fakat kabilenin ileri gelenlerinden Ömer b. Hattâb’ın müslüman olması üzerine bu tavrını değiştirmek zorunda kalmıştı. Nitekim Bedir Savaşı’nda müşriklerin safında yer alanlar arasında bu kabileye mensup hiç kimse yoktu. Bizzat Hz. Ömer, Benî Adî mensuplarının tamamının Mekke’nin fethinden önce müslüman olduğunu ifade etmiştir. Ashâb-ı kirâmdan Saîd b. Zeyd, Nuaym b. Abdullah ve Hârice b. Huzâfe de bu kabileye mensuptur.
Hicrî altıncı asırda varlıklarını sürdürdükleri bilinen Adî b. Kâ‘b oğullarının bir kısmı, o sırada Fâtımî yönetiminde bulunan Mısır’a yerleşmişlerdi.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Hişâm, es-Sîre², I, 103, 131-132, 196-197; II, 619.
Zübeyrî, Nesebü Ḳureyş, s. 346-386.
Belâzürî, Ensâb, I, 56, 102, 291.
İbn Hazm, Cemhere (nşr. Abdüsselâm M. Hârûn), Kahire 1982, s. 150-159.
İbn Haldûn, el-ʿİber, II, 325-326.
Kalkaşendî, Nihâyetü’l-ereb, Beyrut 1405/1984, s. 325.
Cevâd Ali, el-Mufaṣṣal, IV, 64, 84, 91, 378-379; V, 249, 329.
Kehhâle, Muʿcemü ḳabâʾili’l-ʿArab, Beyrut 1402/1982, II, 766.