https://islamansiklopedisi.org.tr/akik--medine
Hurmalıklar ve pınarlarıyla meşhur olan Akīk, Harretülvebere ile Medine’den ayrılır ve kuzeyde Vâdilhamd ile birleşir. Şiddetli yağmurlardan sonra çevredeki yamaçlardan toplanan sularla geniş bir çay görünümüne bürünen Akīk vadisinde diğer zamanlarda yeterli su bulunmamaktadır. Hz. Ömer devrinde görülen vadide yağmur sonrası toplanan seli seyretme âdeti, günümüzde de devam etmektedir. Akīk’ta sahâbeden Sa‘d b. Ebû Vakkās, Saîd b. Âs ve Saîd b. Zeyd’in yazlık evleri bulunduğu gibi, Medine’nin ileri gelenlerinden birçoğu da buraya gezmeye gelmekteydiler. Tatlı suları olan, büyük ve küçük olarak ikiye ayrılan Akīk hakkında birçok şiir de söylenmiştir. 1980’de 4000 civarında olan nüfusu, yaz aylarında daha da artmaktadır.
Hz. Peygamber zamanında Medine’den Mekke’ye giden yolun ilk merhalesi, Akīk üzerinden Zülhuleyfe’ye uzanıyordu. Bazı hadislerde, Cebrâil’in Hz. Peygamber’e burada geldiği ve bu sebeple buranın “mübârek bir vadi” olduğu zikredilmektedir. Medineliler’in mîkātı da yine bu vadideki Zülhuleyfe’dedir. Vadinin Müzeyne topraklarında yer alan kısmı Hz. Peygamber tarafından Bilâl b. Hâris’e mukātaa olarak verilmiş, ancak Hz. Ömer’in hilâfeti zamanında, yeteri kadar imar edilmediği gerekçesiyle bir kısmı alınarak fakir müslümanlara dağıtılmıştır.
Medine’deki Akīk vadisinden ayrı olarak Tâif’te, Orta Arabistan’da, Irak’ta ve Sudan’ın Kızıldeniz kıyılarında da aynı adı taşıyan başka vadiler vardır.
BİBLİYOGRAFYA
Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân, IV, 139.
İbn Hacer, el-İṣâbe, II, 33, 46, 48.
Aynî, ʿUmdetü’l-ḳārî, Kahire 1392/1972, V, 416-419.
Kâtib Çelebi, Cihannümâ, s. 520.
Mir’âtü’l-Haremeyn, II, 1124-1127.
Hamed el-Câsir, Fî Serâti Ġāmid ve Zehrân, Riyad 1397/1977, s. 68.
Ali b. Sâlih es-Sülûk ez-Zehrânî, el-Muʿcemü’l-coġrâfî li’l-bilâdi’l-ʿArabiyyeti’s-Suʿûdiyye: Bilâdü Ġāmid ve Zehrân, Riyad 1401/1981, s. 168-169.
H. Lammens, “Akîk”, İA, I, 247.
G. Rentz, “al-ʿAḳīḳ”, EI2 (İng.), 336-337.