https://islamansiklopedisi.org.tr/alemi
Ailenin soy itibariyle Kuzey Afrikalı meşhur sûfî Abdüsselâm b. Meşîş’e (ö. 625/1228) ulaştığı rivayet edilmektedir. Başka bir rivayette ise bu ailenin Türkmen asıllı olduğu ileri sürülmüştür.
Alemüddin Kudüs’te “nâibü’s-saltana” unvanı ile valilik yapmıştı. Mûsâ (ö. 802/1399) ve Ömer (ö. 806/1403) adlı iki oğlu sırasıyla kendisine halef olmuşlar, Kudüs ve Halep’teki vakıflara nâzırü’l-haremeyn olarak nezaret etmişlerdir. Aile mensuplarından bazıları, 1453’e doğru Eşref İnal’ın Memlük Sultanlığı’nı eline geçirmesine kadar emîr-i hâcib görevini üstlenmiştir.
Alemî ailesinden yukarıda adı geçen devlet adamlarının yanı sıra birçok mutasavvıf ve âlim yetişmiştir. Bunlardan Şeyh Muhammed b. Ömer el-Alemî (ö. 1038/1628) Suriye bölgesinde devrinin en tanınmış mutasavvıflarından biri idi. Oldukça büyük bir nüfuza sahip olan Şeyh Alemî’nin, hıristiyanlarca kutsal sayılan Zeytindağı’ndaki Makām-ı Urûc yakınlarında bir cami inşa etmek istemesi ortaya bazı problemler çıkarmıştı. Şeyh Alemî devrin Osmanlı şeyhülislâmı Esad Efendi’nin desteğini sağlayarak tamamladığı camiye (1025/1616), şeyhülislâmın hâtırasını yaşatmak düşüncesiyle Esadiyye adını vermiş, vefat ettiğinde de buraya defnedilmiştir. Şeyh Muhammed’in Tâʾiyye, Feyżu Fetḥi’r-raḥmân, Meʿâlimü’t-taṣdîḳ fî maʿrifeti duḫûli’ṭ-ṭarîḳ adlı eserleri ve bir de divanı vardır.
XVIII. yüzyılda Kudüs’e uğrayan Arap seyyahları Mescid-i Aksâ’da ders veren Alemî ailesine mensup birçok Hanefî kadısının bulunduğundan bahsederler. Alemî ailesine mensup tanınmış âlimlerden Nâsırüddin Muhammed b. Hıdır (ö. 948/1541), Şemseddin Muhammed b. Ali er-Rifâî (ö. 1018/1609), Hasan b. Muhammed (ö. 1055/1645), Muhammed et-Tihâmî (ö. 1130/1718’den sonra), Ali b. Îsâ (ö. 1315/1897’den sonra), Feyzullah el-Hasenî, Abdüsselâm b. Muhammed (ö. 1323/1905) ve Abdullah b. Muhammed (ö. 1355/1936) özellikle zikredilebilir.
BİBLİYOGRAFYA
Muhibbî, Ḫulâṣatü’l-es̱er, I, 396; IV, 318.
Harîrîzâde, Tibyân, II, vr. 300a-301b.
Hüseyin Vassâf, Sefîne, I, 246.
Brockelmann, GAL, II, 449; Suppl., II, 470.
Îżâḥu’l-meknûn, I, 277.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, XII, 171.
W. A. S. Khalīdī, “al-ʿAlamī”, EI2 (İng.), I, 352.