https://islamansiklopedisi.org.tr/arif-bey-carsambali
Hacı Ârif Bey veya Fatih’in Çarşamba semtinde oturduğu için de Çarşambalı lakabıyla şöhret bulmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
Sülüs-nesih yazılarıyla tuğrayı Mustafa Râkım’ın çırağı Hâşim Efendi’den, ta‘liki ise Sâmi Efendi ile beraber Kıbrısîzâde İsmâil Hakkı Efendi’den öğrendi. Bir müddet sonra hocasını bırakıp Ali Haydar Bey’den ders almaya başladı. Aynı zamanda Mektûbî-i Mâliye Mukabeleciliği’nde çalışıyordu. Hayatının en verimli çağında vefat etti. Mezarı Eyüp yolu üzerindeki Yâvedûd Kabristanı’ndadır.
Daha çok celî yazıda maharet sahibi olan Hacı Ârif Bey ile hattat Sâmi Efendi arasında talebelik devresinde başlayan ve uzun süre devam eden dostluk, birbirlerinin yazı hatalarını tashih ederek sanatlarında ilerlemelerine de vesile olmuştur.
Celî sülüs istif tertibinde pek mâhir olan Hacı Ârif Bey, “hatt-ı müsennâ” denilen aynalı yazıda da şaheserler meydana getirdi. İstanbul’un Gedik Paşa, Aksaray Vâlide, Üsküdar Selimiye, Rum Mehmed Paşa gibi çeşitli camilerinde kitâbe ve levhaları mevcuttur. Celî sülüs ve celî ta‘lik yazılarını, gördüğü eski hat örneklerinin hangi hattata ait olduğunu tayin edecek derecede iyi bilen ve bu sanatın inceliklerine vâkıf bulunan Hacı Ârif Bey’in mütevazi, nüktedan ve hoşsohbet bir şahsiyeti olduğu rivayet edilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
İbnülemin, Son Hattatlar, s. 50.
Uğur Derman, Hattat Hacı Arifler, İstanbul 1965, s. 2.
Eşref Edip, “Ârif”, İTA, I, 496-497.
“Ârif”, TA, III, 309.
R. Ekrem Koçu, “Ârif Bey”, İst.A, II, 984-985.