https://islamansiklopedisi.org.tr/bakt
Kelimenin aslının Latince pactum olduğu ve bunun Grekçeleşmiş şekli olan paktondan Arapça’ya geçtiği kabul edilmektedir. Helenistik dönemde karşılıklı mükellefiyetler doğuran antlaşmaya ve bununla ilgili ödemelere pakton denilirdi. İslâm tarihindeki uygulama da bu tarife uymaktadır. Bu vergi İslâm tarihinde ilk defa Amr b. Âs’ın Mısır valiliği zamanında 20 veya 21’de (641-642) Abdullah b. Sa‘d b. Ebû Serh tarafından alınmıştır. Ancak bu onun tarafından ihdas edilmiş bir vergi değildi. Yörede daha önce de mevcut olan bu sistem Abdullah b. Sa‘d tarafından yeniden uygulanmaya başlanmıştır. Müslümanlar Mısır’ı fethedince Amr b. Âs’ın gönderdiği Abdullah b. Sa‘d b. Ebû Serh kumandasındaki birlik Kuzeydoğu Afrika’da, sınırları Kızıldeniz’den Libya çöllerine ve Hartum’a kadar uzanan Nûbe (Nübye) topraklarına girdi ve burada çetin bir mukavemetle karşılaştı. Abdullah b. Sa‘d Nûbeliler’le anlaşma yaparak onları vergiye bağladıktan (bakt) ve burada bir müddet kaldıktan sonra geri döndü (Makrîzî, I, 200). Nûbeliler Hz. Ömer’in ölümü üzerine anlaşmayı bozarak Yukarı Mısır’a saldırmaya başladılar. Hz. Osman tarafından Mısır valisi tayin edilen Abdullah b. Sa‘d b. Ebû Serh Nûbeliler üzerine yürüdü ve sonunda Nûbeliler yeniden barış yapmak mecburiyetinde kaldılar (Ramazan 31 / Nisan-Mayıs 652). Antlaşmaya göre taraflar birbirlerinin topraklarına serbestçe girebilecekler, fakat buralarda devamlı olarak yerleşip oturmayacaklardı. Nûbeliler vergi olarak her yıl 360 köle vereceklerdi. Buna karşılık müslümanlar da kıtlık ve sıkıntı içindeki Nûbeliler’e başta yiyecek ve giyecek olmak üzere çeşitli yardımlar yapacaklardı. Nûbeliler’den İslâm hâkimiyeti altına girerek zimmî olmayı kabul edenler müslümanlarla savaşmayacak ve Nûbe’ye kaçan köleleri iade edeceklerdi. Dongola’da yapılacak bir caminin inşaat masraflarına katılmayı da kabul eden Nûbeli hıristiyanlar ayrıca 360 kölenin müslümanlara teslim edilmesi sırasında görev yapan memurlara da kırk köle karşılığı vergi ödeyeceklerdi.
Nûbeliler daha sonra bu vergiyi muhtemelen savaş esirlerinin bulunmayışı sebebiyle düzenli olarak ödeyemediler. Zaman zaman esir yerine halktan bazı kimseleri vermek zorunda kaldıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca özellikle fil, zürafa ve leopar gibi hayvanlar da göndermişlerdir. Abbâsî halifeleri Mehdî ve Mu‘tasım dönemlerinde baktla ilgili yeni düzenlemeler yapıldı. Mu‘tasım müsamahakâr bir yol takip ettiyse de bu vergiyi temelden değiştirme yönüne gitmedi, sadece Nûbeli hıristiyanlara mükellefiyetlerini üç yılda bir ödeme mecburiyetini getirdi. Bu arada onların, Nûbe sınırları içinde bulunan ve Nûbeliler’in vergilerini teslim ettikleri yer olan Kasr’daki İslâm askerî birliklerinin kaldırılması konusundaki isteklerini de reddetti.
Memlük Sultanı I. Baybars Nûbe’nin merkezi olan Dongola’yı fethettikten ve Nûbe Devleti’ni ortadan kaldırdıktan sonra (674/1276) bölge müslümanların eline geçerek süratle İslâmlaşmış ve bakt vergisi de sona ermiştir.
BİBLİYOGRAFYA
Fîrûzâbâdî, el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ, “bḳṭ” md.
Kāmus Tercümesi, “bḳṭ” md.
R. Blachère v.dğr., Dictionnaire Arabe-Français-Anglais, Paris 1970, II, 751-752.
İbn Abdülhakem, Fütûḥu Mıṣr (Torrey), s. 189.
Belâzürî, Fütûh (Fayda), s. 339-342.
Mes‘ûdî, Mürûcü’ẕ-ẕeheb (İbnü’l-Esîr, el-Kâmil içinde), Kahire 1303, III, 108-111.
İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 155.
Makrîzî, el-Ḫıṭaṭ, I, 199-202.
M. C. Şehabeddin Tekindağ, Berkuk Devrinde Memlûk Sultanlığı, İstanbul 1961, s. 30.
J. Cuoq, Islamisation de la Nubie chrétienne, VIIe-XVIe siècles, 1986, Bibliothèque d’Etudes Islamiques, 9.
Fethî Gays, el-İslâm ve’l-Ḥabeşe ʿabre’t-târîḫ, Kahire, ts. (Mektebetü’n-nehdati’l-Mısriyye), s. 77.
P. M. Holt – M. W. Daly, A History of the Sudan, Hong Kong 1988, s. 16, 19, 22.
C. H. Becker, “Bakt”, İA, II, 258-259.
S. Hillelson, “Nûbe”, a.e., IX, 341-342.
F. Løkkegaard, “Baḳṭ”, EI2 (İng.), I, 966.