https://islamansiklopedisi.org.tr/cuveyriye-bint-haris
607 yılı civarında doğdu. Huzâa kabilesinin Benî Mustaliḳ kolunun reisi Hâris b. Ebû Dırâr’ın kızıdır. Hicretin 5. yılında (626-27) Hz. Peygamber’le evlenmeden önce amcasının oğluyla evliydi. Cüveyriye’nin Hz. Peygamber’le evlenmesine sebep olan hadise şöyle gelişti: Mustalikoğulları Hendek Gazvesi öncesinde müslümanlara karşı savaş hazırlıklarına başlamışlardı. Bunu haber alan Hz. Peygamber düzenlediği Benî Mustaliḳ Gazvesi’yle onları mağlûp etti. Bu savaşta yüzlerce esir ele geçirilerek Medine’ye götürüldü ve bunlar gazveye katılan askerlere dağıtıldı. Kocası bu savaşta ölen ve henüz yirmi yaşında bulunan Cüveyriye de esirler arasında idi ve ashaptan Sâbit b. Kays b. Şemmâs’ın veya amcazadesinin hissesine düştü. Esaretten kurtulmak için ödeyeceği fidye miktarını Sâbit b. Kays ile tesbit ettikten sonra Hz. Peygamber’in yanına gitti ve kendisini tanıtarak fidyesinin ödenmesi hususunda yardımcı olmasını istedi. Bunun üzerine fidyesini ödeyen Hz. Peygamber’in evlilik teklifini kabul ederek “müminlerin annesi” oldu (5/627). Bizzat Cüveyriye’ye dayanan bir başka rivayete göre ise babası esir düşen kızını kurtarmak için Medine’ye geldi ve fidyesini ödedikten sonra onu Hz. Peygamber’le evlendirdi. Cüveyriye’nin âzatlı kölesinden gelen diğer bir rivayet de bunu teyit etmektedir.
Hz. Peygamber’in Cüveyriye ile evlendiğini duyan müslümanlar Resûl-i Ekrem’i memnun etmek için onun hısımları olarak kabul ettikleri Mustalikoğulları’na mensup diğer esirleri de serbest bıraktılar. Bu evliliğin Mustalikoğulları ile müslümanlar arasındaki düşmanlığı giderdiği ve Hz. Peygamber’in Cüveyriye ile evlenmesinin asıl hedefinin bu kabileyi İslâm’a yaklaştırmak olduğu anlaşılmaktadır. Mustalikoğulları’nın bu evlilikten sonra İslâmiyet’i kabul etmeleri de bunu göstermektedir.
Cüveyriye’nin müslüman olmadan önceki adı “sâliha, hayırlı kadın” anlamında Berre idi. Böyle adlar almayı insanın kendi kendini temize çıkarması olarak değerlendiren ve bunu hoş karşılamayan Hz. Peygamber ona “küçük kız” anlamında Cüveyriye adını verdi. Hz. Âişe’nin belirttiğine göre Cüveyriye ibadete çok düşkündü.
Cüveyriye Hz. Peygamber’den yedi hadis rivayet etmiştir. Bunlardan biri Ṣaḥîḥ-i Buḫârî’de, biri Ṣaḥîḥ-i Müslim’dedir. Kendisinden de İbn Abbas, Câbir b. Abdullah, İbn Ömer ve Mücâhid b. Cebr gibi sahâbî ve tâbiîler rivayette bulunmuşlardır.
Cüveyriye 56 yılı Rebîülevvelinde (Şubat 676) Medine’de vefat etmiştir (Zübeyr b. Bekkâr, s. 46). Bazı kaynaklarda 50’de (670) vefat ettiği kaydedilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
Buhârî, “Ṣavm”, 63, “ʿItḳ”, 13, “Veṣâyâ”, 1.
İbn İshak, es-Sîre, s. 245.
Vâkıdî, el-Meġāzî, I, 406-413.
İbn Hişâm, es-Sîre, Beyrut, ts., III, 302, 307, 308.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, II, 63-65, 316; VIII, 116-120.
İbn Habîb, el-Muḥabber, s. 89-90.
Zübeyr b. Bekkâr, el-Münteḫab min kitâbi Ezvâci’n-nebî (nşr. Sekîne eş-Şihâbî), Beyrut 1403/1983, s. 45-46.
Belâzürî, Ensâb, I, 441-442.
Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl), II, 604, 610.
İbn Hazm, Cemhere, s. 239.
İbn Asâkir, Kitâbü’l-Erbaʿîn, Dımaşk 1986, s. 94.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, VII, 56-58.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, II, 261-265.
İbn Hacer, el-İṣâbe (Bicâvî), VII, 565-567.
Hamîdullah, İslâm Peygamberi, I, 263, II, 738-739.
Köksal, İslâm Tarihi (Medine), V, 54-58.
Rıza Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadın (doktora tezi, 1991), Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 185.