https://islamansiklopedisi.org.tr/ebu-cehm
Hz. Peygamber’in hakemlik yaptığı Kâbe’nin tamiri olayında (605) güçlü kuvvetli bir genç olarak çalıştığı kaynaklarda zikredilmektedir. Kureyş kabilesinin ileri gelenlerinden biri olup adının Ubeyd olduğu da rivayet edilmiştir. Nesep ilmini, Araplar’ın meşhur savaşlarını ve şiiri iyi bilirdi.
Ebû Cehm Mekke’nin fethedildiği gün müslüman oldu. Aynı gün Safâ tepesinde Hz. Peygamber’e biat etti ve Medine’ye göç ederek oraya yerleşti. Huneyn Gazvesi’nde elde edilen ganimetleri Ci‘râne mevkiinde korumakla görevlendirildi. Malların taksiminden önce ganimetten bazı şeyler almak isteyen Hâlid b. Bersâ ile aralarında çıkan kavgada onu yaraladı. Kısas isteyen Hâlid’e Hz. Peygamber diyet vererek gönlünü aldı. Böyle bir olayın onun zekât memurluğu yaptığı sırada cereyan ettiği de Hz. Âişe tarafından nakledilmektedir (Müsned, VI, 232). Ancak bunların aynı hadise olması ihtimali vardır. Ebû Cehm’in Hz. Peygamber’e değerli kumaştan yapılmış iki ucu işlemeli bir ihram hediye ettiği bilinmektedir. Resûl-i Ekrem namaz kılarken bu ihramın kendisini meşgul ettiğini söyleyerek onu Ebû Cehm’e göndermiş, hediyesinin iade edilmesine üzülmemesi için de ondan işlemesiz ihramını istemişti (Buhârî, “Ṣalât”, 14).
Ebû Cehm Hz. Ömer devrinde itirazcı tabiatı sebebiyle halife tarafından uyarılmış, Hz. Osman’ı hilâfetten uzaklaştırmak isteyen âsileri ikna etmeye gelen Hz. Ali’nin yanında o da bulunmuştur. Hz. Osman’ı şehid eden isyancılar onun cenaze namazının kılınmasına ve Bakī‘ Mezarlığı’na defnedilmesine karşı çıktıklarında Ebû Cehm halifenin namazını Allah ve resulünün kıldığını, o haliyle defnedilmesinin uygun olacağını söylemiş, cenazeyi âsilerden kaçırarak üç kişiyle birlikte geceleyin Bakī‘ Mezarlığı dışında bir yere gömmüştür. Ebû Cehm Hz. Ali devrindeki olaylara karışmamıştır. Muâviye döneminde onunla yan yana oturup sohbet ettiği, sert mizacı ve kırıcı konuşmaları sebebiyle Muâviye tarafından uyarıldığı rivayet edilmektedir.
Ebû Cehm’in 120 yıldan fazla yaşadığı ve Kâbe’nin Abdullah b. Zübeyr devrinde yeniden inşasını (64/683) gördüğü belirtilmektedir. Bu durumda onun Muâviye devrinin sonlarına doğru 60’ta (680) vefat ettiği rivayetinden ziyade 70 (690) yılı civarında öldüğünü kabul etmek uygun olacaktır.
Ebû Cehm, daha Câhiliye devrinde iken zararlı olduğunu farkederek içkiyi bıraktığını söylerdi. Müşrik kadınları boşamayı emreden âyet nâzil olunca (el-Mümtehine 60/10) Hz. Ömer’in boşadığı iki kadından biriyle, o tarihlerde henüz müşrik olan Ebû Cehm evlenmişti. Ashaptan Fâtıma bint Kays, Ebû Cehm’in İslâmiyet’i kabul ettikten sonra kendisiyle evlenmek istediğini belirterek bu konuda Hz. Peygamber’in fikrini sorduğunda Resûl-i Ekrem onun sopasını omuzundan indirmeyen biri olduğunu söylemiş ve Ebû Cehm ile evlenmesinin uygun olmayacağını ifade etmişti.
BİBLİYOGRAFYA
Müsned, VI, 232.
Buhârî, “Ṣalât”, 14.
İbn Hişâm, es-Sîre, III, 341; IV, 138.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, I, 457; III, 78; V, 451; VIII, 13.
Zübeyrî, Nesebü Ḳureyş, s. 369-370, 372.
Câhiz, el-Beyân ve’t-tebyîn, I, 322; II, 323; III, 233.
Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl), II, 640; IV, 198, 359, 413; V, 67.
İbn Abdürabbih, el-ʿİḳdü’l-ferîd, I, 52; IV, 286.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb, IV, 32-33.
Süheylî, er-Ravżü’l-ünüf, VII, 282.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, III, 536; VI, 57-58.
a.mlf., el-Kâmil, III, 53, 162, 330; IV, 45.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, II, 556-557.
İbn Hacer, el-İṣâbe (Bicâvî), VII, 71-73.
Ziriklî, el-Aʿlâm, IV, 17.
Sezgin, GAS, I, 263.