https://islamansiklopedisi.org.tr/ebu-salim-en-nasibi
582 (1186-87) yılında Nusaybin’in köylerinden Ömeriye’de doğdu. İbn Talha diye de anılır; ayrıca Kureşî ve Adevî nisbeleriyle de bilinir. İlk öğreniminden sonra fıkıh okudu ve diğer ilimlerle meşgul oldu. Tahsilini ilerletmek için Nîşâbur’a gitti, orada Müeyyed b. Muhammed et-Tûsî’den ve Zeyneb eş-Şa‘riyye’den hadis okudu. Kendisinden Muhammed b. Yûsuf Gencî, İbn Fûtî, Mecdüddin İbnü’l-Adîm ve Abdülmü’min ed-Dimyâtî rivayette bulundular. Busrâ, Halep ve Nusaybin’de kadılık, Dımaşk’ta hatiplik yaptı. Şâfiî fıkhında, usul ve hilâf ilimlerinde seçkin bir yeri vardı.
Dımaşk’ta Emîniyye Medresesi’nde ders okuttuğu sırada Şam Eyyûbî Hükümdarı el-Melikü’n-Nâsır Yûsuf tarafından istemediği halde vezirliğe tayin edildi (648/1250). Ancak bu görevi iki gün devam etti, hükümdara mektup yazıp görevden affını istedi. Hükümdar ve devlet adamlarıyla yakın münasebet kurmadı. Bütün mal varlığını halka dağıttı. Daha sonra tasavvuf yolunu seçti ve halktan büsbütün uzaklaşarak kimsenin bilmediği bir yerde yaşamaya ve cefr ilmiyle uğraşmaya başladı. Harflerden bir daire meydana getirerek bu harflerden ve üzerindeki işaretlerden anlamlar çıkarıyor, gaipten bazı şeyler keşfettiğini söylüyordu. Yâfiî’nin kaydına göre Ebû Sâlim, vezirliği terkedip zühdü tercih ettiğini dile getiren, kendisi hakkında söylenmiş bir manzumenin ikinci mısraının on bir harften oluşan son iki kelimesinden (أصاب المعدنا) ölüm tarihini çıkarmış ve tahmin ettiği gibi on bir gün sonra da ölmüştür. Ebû Sâlim cefr ilmiyle uğraşan belli başlı kişilerden biridir. Cefr konusunda birçok kitap yazmakla beraber daha sonra bu işten vazgeçtiği rivayet edilmektedir.
651’de (1254) hac görevini ifa edip Dımaşk’a dönen Ebû Sâlim, burada kısa bir süre er-Risâletü’l-Ḳuşeyriyye’yi okuttuktan sonra Halep’e gitti ve 27 Receb 652 (12 Eylül 1254) tarihinde orada vefat etti.
Eserleri. 1. el-ʿİḳdü’l-ferîd li’l-Meliki’s-Saʿîd. Eyyûbî Hükümdarı Melik Saîd adına telif edilen eser dört bölümden meydana gelmektedir. Ahlâk kurallarına, saltanat ve yönetime, dinî esaslara dair bazı bilgileri ihtiva eden kitap Kahire’de yayımlanmıştır (1283, 1306, 1310).
2. Nefâʾisü’l-ʿanâṣır li-mecâlisi’l-Meliki’n-Nâṣır. Kâtib Çelebi, el-ʿİḳdü’l-ferîd için zikrettiği muhtevayı bu eser için de benzer ifadelerle tekrarlamaktadır (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1965; ayrıca bk. Brockelmann, GAL, I, 607; Suppl., I, 839).
3. Meṭâlibü’s-sûl fî menâḳıbi âli’r-Resûl. On iki imamın menâkıbından bahseder. Süleymaniye (Zühdü Bey, nr. 87; Yenicami, nr. 899) ve Beyazıt (Veliyyüddin Efendi, nr. 2648) kütüphanelerinde çeşitli nüshaları bulunan eser Tahran (1287, Sıbt İbnü’l-Cevzî’nin Teẕkiretü’l-ḫavâṣ adlı eseriyle), Leknev (1302) ve Necef’te (1381) basılmıştır.
4. Miftâḥu’l-felâḥ fî iʿtiḳādi ehli’ṣ-ṣalâḥ. Tasavvuf konusunda telif edilmiş olup bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Ayasofya, nr. 2361/1, vr. 1b-36b).
5. Zübdetü’l-maḳāl fî feżâʾili’l-aṣḥâb ve’l-âl. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi’nde bir nüshası mevcuttur (Damad İbrâhim Paşa, nr. 303, 128 varak).
Ebû Sâlim’in ayrıca İnâsü’l-ḥikem min enfâsi’l-Ḥakem (Brockelmann, GAL Suppl., I, 839), Taḥṣîlü’l-merâm fî tafżîli’ṣ-ṣalât ʿale’ṣ-ṣıyâm ile (Brockelmann, GAL, I, 607) Zübdetü’l-muṣannefât fi’l-esmâʾ ve’ṣ-ṣıfât adlı eserlerinden de söz edilmektedir.
Cefr Konusundaki Eserleri. 1. ed-Dürrü’l-munaẓẓam fi’s-sırri’l-aʿẓam. Cefre dair geniş bilgiler veren ve Cefru İbn Ṭalḥa, Miftâḥu’l-cefr diye de tanınan eserin Süleymaniye (Esad Efendi, nr. 1984; Ayasofya, nr. 517; Lâleli, nr. 1532; Süleymaniye, nr. 1060), Köprülü (nr. 926) ve Millet (Ali Emîrî, nr. 2429) kütüphanelerinde çeşitli yazmaları mevcut olup Hindistan’da el-Cefrü’l-câmiʿ ve’n-nûrü’s-sâṭıʿ adıyla basılmıştır (ts.). Bu eser Keşfü’ẓ-ẓunûn’da (I, 592) el-Cefrü’l-câmiʿ ve’n-nûrü’l-lâmiʿ, Hediyyetü’l-ʿârifîn’de (II, 125) el-Cefrü’l-câmiʿ ve miṣbâḥu’n-nûri’l-lâmiʿ şeklinde kaydedilmektedir.
2. Risâle fi’l-cefr. Bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir (Lâleli, nr. 3663/3).
BİBLİYOGRAFYA
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XXIII, 293-294.
a.mlf., el-ʿİber, III, 269.
Safedî, el-Vâfî, III, 176.
Ebû Şâme, eẕ-Ẕeyl ʿale’r-Ravżateyn, s. 188.
Yâfiî, Mirʾâtü’l-cenân, IV, 128-129.
Sübkî, Ṭabaḳāt (Tanâhî), VIII, 63.
İsnevî, Ṭabaḳātü’ş-Şâfiʿiyye, II, 503-504.
İbn Haldûn, el-ʿİber, V, 213.
Makrîzî, es-Sülûk (Ziyâde), I/1, s. 396.
İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VII, 33.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 360, 592, 734; II, 954, 1152, 1714, 1760, 1965.
İbnü’l-İmâd, Şeẕerât, V, 259-260.
Râgıb et-Tabbâh, İʿlâmü’n-nübelâʾ bi-târîḫi Ḥalebi’ş-şehbâʾ, Halep 1342/1923, IV, 437-438.
Serkîs, Muʿcem, I, 69, 147-148.
Brockelmann, GAL, I, 607-608; Suppl., I, 838-839.
Îżâḥu’l-meknûn, II, 499.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 125.
Âgā Büzürg-i Tahrânî, Ẕeylü Keşfi’ẓ-ẓunûn, Tahran 1387/1967, s. 91.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, X, 104-105.
Abdülazîz Tabâtabâî, “İbn Ṭalḥa”, DMBİ, IV, 144-145.