https://islamansiklopedisi.org.tr/evhaduddin-i-belyani
Kâzerûn’a bağlı Belyân köyünde doğdu. Kaynaklarda vefat ettiğinde yetmiş yaşında olduğu belirtildiğine göre 616 (1219) yılında doğmuş olmalıdır. VII (XIII) ve VIII. (XIV.) yüzyılların önemli mutasavvıf ve âlimlerinin de yer aldığı bir aile içerisinde yetişti. Ailenin soyu Abdülkerîm el-Kuşeyrî’nin şeyhi ve kayınpederi olan sûfî Ebû Ali ed-Dekkāk’ın oğlu İsmâil’e kadar uzanmaktadır. Dinî ve tasavvufî ilimleri bir Sühreverdî şeyhi olan babası İmâmüddin (Ziyâeddin) Mes‘ûd’dan tahsil etti. Tarikat hırkasını da babasından giydi. Dönemin önemli sûfîlerinden Necîbüddin b. Büzgaş ve Sa‘dî-yi Şîrâzî ile görüştü. Şîraz’da Rûzbihân-ı Baklî’nin kabrini ziyaret etti. Michel Chodkiewicz, Louis Massignon’un verdiği bilgiden hareketle, onun Mekke’de İbn Seb‘în’in en meşhur öğrencilerinden Ebü’l-Hasan eş-Şüşterî ile karşılaşmış ve bu yolla İbn Seb‘în ve ekolünün tasavvuf anlayışından etkilenmiş olma ihtimalinden söz etmektedir. Evhadüddîn-i Belyânî’nin kaynaklarda günümüze ulaşmayan bir divanı olduğu söylenmektedir. Yine bazı kaynaklarda birtakım isim, künye ve nisbe benzerliklerinden dolayı Riyâżü’ṭ-ṭâlibîn, Miftâḥu’l-künûz fi’r-reml, Cihân-ı Remel adlı eserler yanlışlıkla ona nisbet edilmiştir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 622, 936; II, 1770; Brockelmann, II, 286).
Evhadüddîn-i Belyânî Risâletü’l-aḥadiyye’sinde, “Nefsini bilen rabbini bilir” sözünü merkeze alarak mutlak tevhide dair görüşlerini dile getirmiştir. Belyânî’nin tasavvuf anlayışını yansıtan temel ilke gerçek varlığın yalnızca ve mutlak mânada Hakk’a ait oluşudur. Dolayısıyla risâlenin ana teması söz konusu ilkedir ve risâlede ele alınan bütün konular bu ilke çerçevesinde değerlendirilmektedir. Risâletü’l-aḥadiyye’de vücûd-adem, tecellî-zuhur, ayniyet-gayriyet, isim-müsemmâ, tevhid-şirk, tenzih-teşbih, fenâ-bekā, ölmeden önce ölme, nefis mertebeleri gibi tasavvufun pek çok nazarî meselesine kısaca değinilmiştir. Eserde dikkati çeken konulardan biri de Belyânî’nin fenâ anlayışının kendinden önceki bazı sûfîlerden farklı oluşudur. Ona göre fenâ birtakım sûfîler tarafından yanlış anlaşılmış ve mârifetullahı elde etmenin yalnızca fenâ ile mümkün olacağı öne sürülmüştür. Ancak mârifetullahı elde etmek fenâ ile değil mârifetü’n-nefs ile mümkündür, bu ise fenâdan sonra bekāyı gerekli kılmaktadır. Ayrıca risâlede mutlak tevhid konusunun yol açacağı sorunlar, hulûl, ittihad ve hurûc gibi tarih boyunca sûfîlere yöneltilen ithamlar kesin bir dille reddedilmiştir.
Risâletü’l-aḥadiyye’nin pek çok yazma nüshasında müellif olarak İbnü’l-Arabî’nin ismi yer almaktadır (Mutlak Birlik, haz. Ali Vasfi Kurt, s. 3-43). Muhteva ve konu benzerliğinin yol açtığı bu durum risâlenin yapılan şerh, tercüme ve yayınlarında da devam etmiştir. M. Chodkiewicz, eserin İbnü’l-Arabî’ye aidiyeti meselesini geniş bir şekilde ele aldığı çalışmasında risâlenin kesinlikle İbnü’l-Arabî’ye ait olmadığını söylemiştir (Awhad al-dīn Balyānī, s. 17-41). Eser İbnü’l-Arabî’ye nisbet edilerek İsmâil Hakkı Bursevî (Manisa İl Halk Ktp., nr. 5845, vr. 204-218), Abdullah Salâhî Uşşâkī (İÜ Ktp., TY, nr. 2309), Ali Urfî (İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Osman Ergin, nr. 1596), Receb Ferdî (İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Osman Ergin, nr. 82), Mehmed Süreyyâ es-Sa‘dî (Selimiye Yazma Eser Ktp., nr. 130), Es‘ad Erbîlî (nşr. Ali Kadri, İstanbul 1337, haz. Ercan Alkan, İstanbul 2011), Hüseyin Şemsi Ergüneş (haz. Ercan Alkan, İstanbul 2012), Cemal Bardakçı (Ankara 1961), Abdülkadir Akçiçek (İstanbul 1969), Mahmut Sadettin Bilginer (İstanbul 1983), Selahattin Alpay (İstanbul, ts.) ve Abdülvehhab Öztürk (İstanbul 2007) tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Hâlid el-Bağdâdî’nin halifelerinden Ahmed b. Süleyman el-Ervâdî eseri yine İbnü’l-Arabî’ye izâfe ederek şerhetmiştir (Mirʾâtü’l-ʿirfân ve lübbüh, İstanbul 1337, trc. Ahmet Avni Konuk, İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Osman Ergin, nr. 83, 1804). Eser İngilizce (T. H. Weir, London 1901, 1976; trc. Cecilia Twinch, Cheltenham 2011), İtalyanca (Ivan Gustav Aguéli, Kahire 1907), Fransızca (Ivan Gustav Aguéli, Kahire 1911; Paris 1977; Michel Chodkiewicz, Paris 1982) ve Almanca’ya da (Titus Burckhardt, Bonn 2004) tercüme edilmiştir. Risâletü’l-aḥadiyye, Ali Vasfi Kurt tarafından, M. Chodkiewicz’in eser hakkında yaptığı çalışma ve tercüme esas alınıp Evhadüddîn-i Belyânî’ye nisbet edilerek Türkçe’ye çevrilmiştir (Abdullah b. Mes‘ûd Belyânî, Mutlak Birlik -Nefsini Bilen Rabbini Bilir-, İstanbul 2003).
BİBLİYOGRAFYA
Abdullah b. Mes‘ûd Belyânî [Evhadüddîn-i Belyânî], Mutlak Birlik (haz. Ali Vasfi Kurt), İstanbul 2003, s. 3-100.
a.mlf. – İbnü’l-Arabî, Know Yourself: An Explanation of the Oneness of Being (trc. C. Twinch), Cheltenham 2011, s. 69-72.
Lâmiî, Nefehât Tercümesi, s. 301-305.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 622, 936; II, 1770.
Rızâ Kulı Han Hidâyet, Teẕkire-i Riyâżü’l-ʿârifîn, Tahran 1305, s. 124-125.
Brockelmann, GAL Suppl., II, 286.
M. Chodkiewicz, Awhad al-dīn Balyānī: Epître sur l’unicité absolue, Paris 1982.
W. Chittick, Varolmanın Boyutları (trc. Turan Koç), İstanbul 2007, s. 253-254.
James W. Morris, “Jâmî’s Description of Abû ‘Abdallah Balyânî”, Horizons Maghrébins, sy. 30, Toulouse 1996, s. 43-54.
M. Cevâd Şems, “Ḫânedân-ı Belyânî”, Maʿârif, XIV/2, Tahran 1376 hş./1997, s. 70-102.
Seyyid Ali Âl-i Dâvûd, “Evḥadî-yi Belyânî”, DMBİ, X, 414-415.