EZRAKĪ-i HEREVÎ - TDV İslâm Ansiklopedisi

EZRAKĪ-i HEREVÎ

أزرقيء هروي
Müellif:
EZRAKĪ-i HEREVÎ
Müellif: A. NACİ TOKMAK
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1995
Erişim Tarihi: 29.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ezraki-i-herevi
A. NACİ TOKMAK, "EZRAKĪ-i HEREVÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ezraki-i-herevi (29.04.2024).
Kopyalama metni

Herat’ta doğdu. Aynı şehirde kitapçılık yapan babasının, Gazneli Mahmud’un gazabından kaçıp Herat’ta kendisine sığınan Şâhnâme müellifi Firdevsî’yi bir süre evinde barındırdığı rivayet edilir. Ezrakī’nin eserlerinden oldukça iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. Şiir ve edebiyata ilgisi büyük bir ihtimalle babasının mesleğiyle bağlantılıdır. Kaynaklar ünlü sûfîlerden Hâce Abdullah-ı Ensârî ile (ö. 481/1088) tanıştığını ve onun için kaside yazdığını nakleder. Bir kasidesinde çok genç yaşta şiir yazmaya başladığını söylediğine göre Alparslan’ın oğlu Horasan Valisi Şemsüddevle Doğan Şah’a intisap ettiği sırada yirmi beş otuz yaşlarında olmalıdır. Buna göre Ezrakī’nin 425-440 (1034-1048) yılları arasında doğduğunu söylemek mümkündür. Onun Doğan Şah, Kirman Selçukluları’ndan Kavurd Bey’in oğlu Mîrân Şah ve Abdullah-ı Ensârî dışında herhangi bir kimse için yazdığı kasideye rastlanmamıştır. Alparslan’ın ölümünden sonra Melikşah tarafından yine Horasan valiliğinde bırakılan, bir rivayete göre ise Melikşah’a karşı ayaklandığı için İsfahan’da hapsedilen Doğan Şah, yine Melikşah tarafından esir edilip gözlerine mil çekilen Mîrân Şah’tan sonra gelen ve hemen hemen hepsi şairleri koruyan Melikşah, Mahmud, Berkyaruk gibi hükümdarlar için kaside yazmamış olması, onun bu olaylar sırasında veya daha önce öldüğü, yahut çok sevdiği Doğan Şah ve Mîrân Şah’ın feci âkıbetlerini görüp bir daha kaside yazmadığı şeklinde yorumlanabilir. Kasidelerinden herkes için methiye yazacak bir şair olmadığı anlaşılan Ezrakī’nin ölümü için Rızâ Kulı Han Hidâyet’in verdiği 526 (1132) ve Takī-i Kâşî’nin kaydettiği 527 (1133) tarihlerinin doğru olması pek mümkün değildir.

Eserleri. Ezrakī’nin kaside ve rubâîlerden oluşan divanındaki beyit sayısı muhtelif yazmalarına göre 2600-2700 arasında değişmektedir. Kasideleri genellikle Unsurî tarzındadır. Büyük bir şair olduğunu söyleyen ve şiirlerinde kendine has teşbih, terkip ve tasvirlere, ayrıca ince mânalara yer veren Ezrakī sebk-i Hindî’nin öncülerinden sayılır. Dönemine kadar alışılagelmişin dışında bir üslûp kullandığı için belâgatla ilgili Ḥadâʾiḳu’s-siḥr adlı eserinde Reşîdüddin Vatvât onu eleştirmiştir. Divanın Ali Abdürresûlî ve Saîd-i Nefîsî tarafından iki ayrı basımı yapılmıştır (Tahran 1336 hş.). Tezkireler Ezrakī’nin, Hint kökenli olup Arapça’ya çevrilen ve Farsça olarak sonradan Muhammed b. Ali b. Muhammed ez-Zâhirî es-Semerkandî tarafından 600 (1203-1204) yılında yeniden kaleme alınan Sindbâdnâme’yi nazma çektiğini kaydeder. Avfî, Ezrakī’nin Doğan Şah’ın iktidarsızlığını gidermek üzere o dönemin müstehcen sayılan eserlerinden Elfiyye ve Şelfiyye’yi nazmettiğini söyler. Kâtib Çelebi’nin, muhtemelen Benâkitî’nin Ravżatü li’l-elbâb fî tevârîḫi’l-ekâbir ve’l-ensâb adlı eserine dayanarak ona ait olduğunu belirttiği (, II, 1003), bu iki eser günümüze ulaşmamıştır. Nizâmî-i Arûzî’nin Çehâr Maḳāle’sine ta‘lîkāt yazan Muhammed-i Kazvînî, Tahran Kraliyet Kütüphanesi’nde bulunan ve aynı adı taşıyan bir eserin Ezrakī’ye ait olabileceğini ileri sürmektedir (Çehâr Maḳāle, ta‘lîkāt, s. 22).


BİBLİYOGRAFYA

Ezrakī-i Herevî, Dîvân (nşr. Ali Abdürresûlî), Tahran 1336 hş., nâşirin mukaddimesi; a.e. (nşr. Saîd-i Nefîsî), Tahran 1336 hş., nâşirin mukaddimesi.

Nizâmî-i Arûzî, Çehâr Maḳāle (nşr. Muhammed-i Muîn – Muhammed-i Kazvînî), Tahran 1333 hş., s. 69-71, 80, ta‘lîkāt, s. 193, 213, 215-219, 222-223.

, II, 86-104.

Devletşah, Teẕkire (nşr. Muhammed-i Abbâsî), Tahran 1337 hş., s. 82-83.

, II, 1003.

Hidâyet, Mecmaʿu’l-fuṣaḥâʾ, Tahran 1295/1878, I, 139.

, I, 62.

A. Hayyâmpûr, Ferheng-i Süḫanverân, Tebriz 1340 hş., s. 37.

, I, 53.

Zehrâ-yi Hânlerî [Kiyâ], Ferheng-i Edebiyyât-ı Fârsî, Tahran 1348 hş., s. 26-27.

, s. 195.

a.mlf., Edebiyyât-ı Îrân der Zamân-ı Selçûḳıyân ve Moġūlân (trc. Ya‘kūb-i Âjend), Tahran 1364 hş., s. 140.

Bedîüzzaman Fürûzanfer, Süḫan ve Süḫanverân, Tahran 1350 hş., s. 202-207.

, II, 432-438.

Rızâzâde-i Şafak, Târîḫ-i Edebiyyât-ı Îrân, Tahran 1352 hş., s. 307-310.

, s. 103-104.

E. G. Browne, Târîḫ-i Edebiyyât-ı Îrân ez Firdevsî tâ Saʿdî (trc. Gulâm-ı Hüseyn-i Sadrî Efşâr), Tahran 1366 hş., II, 26-27, 234-235.

“Ezrakî”, , IV, 443.

H. Massé, “Azraḳī”, , I, 850.

, III, 1978-1981.

Dj. Khaleghi-Motlagh, “Azraqī Heravī”, , III, 272-273.

, I, 115.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 12. cildinde, 69-70 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER