HAKÎM ŞAH el-KAZVÎNÎ - TDV İslâm Ansiklopedisi

HAKÎM ŞAH el-KAZVÎNÎ

حكيم شاه القزويني
HAKÎM ŞAH el-KAZVÎNÎ
Müellif: EYYÜP SABRİ FANİ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1997
Erişim Tarihi: 20.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/hakim-sah-el-kazvini
EYYÜP SABRİ FANİ, "HAKÎM ŞAH el-KAZVÎNÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hakim-sah-el-kazvini (20.11.2024).
Kopyalama metni

Hekim bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Bazı kaynaklar ismini Şah Muhammed el-Kazvînî şeklinde vermekle yetinir. Daha çok Hakîm (Hekîm) Şah lakabıyla meşhur olmuştur. Hakîm Şah, ilk tahsilini yaptıktan sonra ünlü âlim Devvânî’den istifade etmek üzere muhtemelen onun kādılkudâtlık yaptığı 1478-1497 yılları arasında Şîraz’a gitti. Burada uzunca bir süre kaldığı ve tefsir, kelâm, mantık, nahiv, tıp gibi alanlarda kendini yetiştirdiği söylenebilir. Safevîler İran’a hâkim olunca Mekke’ye gidip bir müddet burada mücâvir olarak kalan Hakîm Şah, Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi’nin tavsiyesiyle Osmanlı Padişahı II. Bayezid tarafından İstanbul’a davet edildi. Kınalızâde Hasan Çelebi, bu davete Hakîm Şah’ın padişaha gönderdiği tıbba dair bir risâlenin vesile olduğunu söyler (Tezkire, I, 511). Hakîm Şah, İstanbul’da 120 akçe yevmiye ile saray hekimi olarak görevlendirildiyse de II. Bayezid ile oğlu Selim arasındaki taht kavgasında Selim’in tarafını tuttuğu söylentisi üzerine görevinden uzaklaştırıldı. Ancak I. Selim’in tahta geçmesinden sonra (918/1512) görevine iade edildi ve sarayda seçkin bir yer elde etti.

Padişah hekimi sıfatıyla I. Selim’in birçok seferine katılan Hakîm Şah, Kanûnî Sultan Süleyman’ın saltanatının ilk yıllarında vefat etmiş olup bu tarih Mehmed Süreyyâ tarafından 928 (1522) olarak verilmektedir (, IV, 109). Ancak Hakîm Şah’a ait Naṣîḥatnâme’nin Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki müellif hattı nüshasında (Şehid Ali Paşa, nr. 2799) eserin 929 (1523) yılında yazıldığı belirtilmekte, bu bilgi Kâtib Çelebi tarafından da kaydedilmektedir (, II, 1958). Kâtib Çelebi ayrıca onun vefat tarihini iki yerde 920’li (1514) yıllar (a.g.e., II, 1144, 1146), bir yerde de 966 (1559) olarak (a.g.e., I, 208) vermektedir ki son kayıt yanlış olmalıdır. Yine Hakîm Şah’a ait Terceme-i Mecâlisü’n-nefâʾis’in müellif hattı nüshasında (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3877) eserin 929 (1523) yılında yazıldığı belirtilmiştir.

Son dönemlere ait bazı kaynaklarda Hakîm Şah ile Mîrek el-Buhârî olarak bilinen Muhammed b. Mübârek Şah (ö. 740/1339 [?]) birbirine karıştırılmakta ve Mîrek el-Buhârî’ye ait bazı eserler Hakîm Şah’a nisbet edilmektedir (meselâ bk. , II, 229; Kehhâle, XI, 170; Nüveyhiz, II, 610; Ziriklî, VII, 17-18).

Eserleri. Telif, hâşiye, şerh ve tercüme olarak Arapça ve Farsça çeşitli eserleri bulunan Hakîm Şah’ın belli başlı eserleri şu şekilde sıralanabilir:

1. Tefsîrü’l-Ḳurʾân (Tefsîru Ḥakîm Şâh). Müellifin yazdığı en önemli eser olarak kabul edilir. Kaynakların çoğunda eserin Feth sûresinden Kur’an’ın sonuna kadar bir tefsir olduğu belirtilirken Bağdatlı İsmâil Paşa tefsirin Nahl sûresinden itibaren başladığını söylemektedir (, II, 229).

2. Kitâbü’r-Rabṭ beyne’s-süver ve’l-âyât (Rabṭu’s-süver ve’l-âyât, Ḥûrü’l-ʿîn fî tebyîni ḥüsni vechi naẓmi süveri’l-Ḳurʾân ve’l-kitâbi’l-mübîn). Müellif hattıyla bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Ayasofya, nr. 375). Ferâğ kaydında eserin II. Bayezid’e hediye edilmek üzere Mekke’de yazıldığı ifade edilmektedir. Eyyüp Sabri Fâni, adı geçen nüshayı esas alarak hazırladığı yüksek lisans tezinde eseri tahkik etmiştir (bk. bibl.).

3. Ḥâşiye ʿalâ Şerḥi’l-ʿAḳāʾidi’n-Nesefiyye li’t-Teftâzânî. Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki müellif hattı nüshasında (Ayasofya, nr. 2212) eserin 920’de (1514) yazıldığı ve Sultan I. Selim’e takdim edildiği kaydı yer almaktadır. Hâşiyenin aynı kütüphanede iki nüshası daha vardır (Hacı Mahmud Efendi, nr. 1419; Cârullah Efendi, nr. 1162).

4. Ḥâşiye ʿalâ Şerḥi’l-ʿAḳāʾidi’l-ʿAḍudiyye li’d-Devvânî. Eserde, Hakîm Şah’ın bazı konularda Devvânî’ye karşı Bâkıllânî ve İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’yi desteklediği görülür. Hâşiyenin Hacı Selim Ağa (nr. 605) ve Köprülü (nr. 224) kütüphanelerinde birer nüshası bulunmaktadır.

5. Naṣîḥatnâme. Aristo’nun Büyük İskender için yazdığı nasihatnâmeyi andıran ve Kanûnî Sultan Süleyman’a sunulmak üzere yazılan Farsça bir eserdir. Kitapta sağlığı korumaya yönelik tavsiyeler âyet ve hadislerle de teyit edilmiştir. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Şehid Ali Paşa, nr. 2799/3) 929 (1523) tarihli müellif hattı bir nüshası mevcuttur.

6. er-Risâle fî esbâbi’s-sitteti’ż-żarûriyye. Yine Kanûnî Sultan Süleyman’a takdim edilmek üzere kaleme alınan risâle, sağlıkla ilgili tavsiyeleri ihtiva etmekte olup bir nüshası Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 3509).

7. Şerḥu’l-Mûcez fi’ṭ-ṭıb. İbnü’n-Nefîs’in el-Mûcez (Mûcezü’l-Ḳānûn) adlı eserinin şerhidir. Hastalıkları ve bunların tedavi yollarını anlatan ve bazı kaynaklarda Hakîm Şah’ın kendi telifi olduğu belirtilen eserin Süleymaniye (Beşir Ağa, nr. 509; Damad İbrâhim Paşa, nr. 123) ve İstanbul Üniversitesi (AY, nr. 2326) kütüphanelerinde yazma nüshaları vardır.

8. Terceme-i Mecâlisü’n-nefâʾis. Ali Şîr Nevâî’nin Çağatay Türkçesi ile yazdığı Mecâlisü’n-nefâis’in Farsça tercümesidir. Eserin sonuna mütercim tarafından kırk bir Türk şairinin biyografisi ilâve edilmiştir. Süleymaniye Kütüphanesi’nde müellif hattı bir nüshası bulunan (Esad Efendi, nr. 3877) ve 929’da (1523) yazılıp Kanûnî Sultan Süleyman’a takdim edildiği kaydedilen eser Hikmet Ali Asgar tarafından bir önsözle birlikte yayımlanmıştır (Mecâlisü’n-nefâʾis der Teẕkire-i Şuʿarâ-i Ḳarn-ı Nühüm-i Hicrî içinde, Tahran 1323 hş./1944, s. 180-409).

Bunların dışında kaynaklarda Hakîm Şah’ın şu eserlerinden de söz edilmektedir: Şerḥ (Ḥâşiye) ʿalâ Şerḥi’l-Mevâḳıf (Adudüddin el-Îcî’nin el-Mevâḳıf adlı eserine Cürcânî’nin yazdığı şerhin hâşiyesi); Keşfü’l-ḥaḳāyıḳ (fî şerḥi’l-Kâfiye); Şerḥu’l-Îsâġūcî (fi’l-manṭıḳ); Ḥâşiye ʿalâ Tehâfüti Ḫocazâde (Hocazâde Muslihuddin Efendi’nin Tehâfütü’l-felâsife adlı eserinin hâşiyesi); Terceme-i Ḥayâtü’l-ḥayevân (Demîrî’nin Ḥayâtü’l-ḥayevân adlı eserinin Farsça tercümesi olup Hakîm Şah’ın bu eseri Sultan I. Selim’in isteği üzerine Farsça’ya tercüme ettiği söylenir).


BİBLİYOGRAFYA

, s. 330-331.

, s. 341-342.

, II, 573.

, I, 511-513.

Hâfız Mustafa Vecdi, Târih, Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 4225, vr. 188b.

, I, 208, 446, 513, 685, 697, 832; II, 1144, 1146, 1371, 1591, 1825, 1893, 1958.

, IV, 109.

, III, 1632.

, II, 292.

, II, 229.

, XI, 151, 170.

, II, 54-55.

, II, 624.

, s. 113.

Ahmed Îsâ, Muʿcemü’l-eṭıbbâʾ, Beyrut 1402/1982, s. 215.

, II, 610.

, VII, 17-18.

Eyyüp Sabri Fâni, Hakîm Şah el-Kazvînî ve Kitâbü’r-Rabt beyne’s-süveri ve’l-âyât Adlı Eseri (yüksek lisans tezi, 1991), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü.

, III, 1970.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1997 yılında İstanbul’da basılan 15. cildinde, 194-195 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER