https://islamansiklopedisi.org.tr/halimi-celebi
Kastamonu’da doğdu. Asıl adı Abdülhalim, babasının adı Ali’dir. İlk öğrenimini doğduğu şehirde tamamladıktan sonra Alâeddin Arabî Efendi’nin hizmetine girdi. Onun vefatı üzerine Bursa’da Zeyniyye şeyhlerinden Hacı Halife’ye intisap etti. Bir süre Arap ülkelerinde dolaştıktan sonra İran’a geçti. Kastamonu’ya dönünce Trabzon valisi olan Şehzade Selim’in daveti üzerine Trabzon’a gitti. Yavuz Selim kendisine imam tayin ettiği Halîmî’yi ayrıca şehzadesi Süleyman’ın eğitimiyle de görevlendirdi. Padişah olduktan sonra da günlük 200 akçe maaş bağlayarak hâce tayin etti ve bazı köyleri ona mülk olarak verdi. I. Selim’in Halîmî Çelebi’ye gösterdiği ilgi, onun huzurundan bir an bile ayrılmasına izin vermeyecek dereceye ulaşmıştı. Hatta bazı vezirlerin, padişaha arzedilecek hususları önce Halîmî’ye danışıp daha sonra padişahın huzuruna çıktıkları rivayet edilir. Çağdaşı olan bir şair, “Şol pâdişah ki nâm-ı şerîfi Selîm ola / Lâyık budur musâhibi onun Halîm ola” beytinde bu hususu dile getirmiştir.
Yavuz Sultan Selim’le birlikte Mısır seferine katılan Halîmî Çelebi sefer dönüşü Şam’da hastalanmış ve orada vefat etmiştir. Cenaze namazında padişah da hazır bulunmuş, vefatına “râha Hâce Halîmî” ibaresi tarih düşürülmüştür.
Arapça ve Farsça müşkül beyit ve muammaları çözme konusundaki başarısıyla tanınan Halîmî’nin şiirleri hakkında Âşık Çelebi ve Latîfî müsbet ifadeler kullanırken Kınalızâde Hasan Çelebi onun şiiri bildiğini, fakat samimi bir söyleyişe sahip olmadığını belirtir. Bazı kaynaklarda Halîmî Çelebi’ye nisbet edilen Lugat-ı Halîmî adlı eser Lutfullah Halîmî’ye aittir.
Halîmî Çelebi Kastamonu’da cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret ve misafirhaneden ibaret bir külliye ile bir çifte hamam inşa ettirmiştir. Küpçüğez mahallesinde bulunan ve Çifte Hamam adıyla bilinen yapı halen metruk olup kitâbesinden 920 (1514) yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, halk arasında Yâkub Ağa Camii (Ağa İmareti) adıyla şöhret bulan Alacamescid mahallesindeki günümüzde hizmete açık camiyi Halîmî Çelebi’nin yaptırdığını, “atabe-i aliyye” ağalarından Yâkub Ağa’nın ise 954 (1547) yılında bu yapıyı tamir ettirip 965’te (1557) vakfiyesini tanzim ettirdiğini ortaya koymuştur. Ahmet Gökoğlu’nun caminin Yâkub Ağa tarafından yaptırıldığını söylemesi (Paphlagonia, s. 207-209) yanlıştır. Yâkub Ağa Camii’nin Vakıflar Genel Müdürlüğü Tescil Dairesi Arşivi’nde bulunan vakfiyesi Mehmed Behçet tarafından yayımlanmıştır (bu yayımda Halîmî Çelebi’nin adı dizgi yanlışı sonucu Hilmî Çelebi olarak çıkmıştır).
BİBLİYOGRAFYA
VGMA, Küçük Hâmis-i Sânî 36, Defter nr. 628, s. 667, Sıra nr. 379.
Taşköprizâde, eş-Şeḳāʾiḳ, s. 380-382.
Âşık Çelebi, Meşâirü’ş-şuarâ, vr. 89a-b.
Latîfî, Tezkire, s. 133-135.
Mecdî, Şekāik Tercümesi, s. 385-386.
Âlî, Künhü’l-ahbâr, TTK Ktp., nr. 737, vr. 309a; nr. 546, vr. 261a.
Kınalızâde, Tezkire, s. 307-308.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 225.
Rızâ, Tezkire, İstanbul 1316, s. 28-29.
Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Mecelletü’n-niṣâb, Süleymaniye Ktp., Hâlet Efendi, nr. 628, vr. 188b-189a.
Mehmed Behçet, Anadolu Türk Âsâr ve Mahkûkât Tetebbuâtına Esas: Kastamonu Âsâr-ı Kadîmesi, İstanbul 1341, s. 148-152.
Ahmet Gökoğlu, Paphlagonia -Paflagonya-: Gayri Menkul Eski Eserleri ve Arkeolojisi, Kastamonu 1952, s. 207-209, 365-366.
Banarlı, RTET, I, 566.
Halûk İpekten v.dğr., Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Ankara 1988, s. 176-177.
Neslihan Yücel, Kastamonulu Divan Şairleri (lisans tezi, 1990), Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, s. 41-44.
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Kastamonu Meşâhiri (haz. Mustafa Eski), Ankara 1990, s. 24-26.
a.mlf., “Halîmî Çelebi Camii Yahut Ağa İmâreti”, Açıksöz, sy. 301, Kastamonu 5 Teşrînievvel 1337, s. 2; sy. 318 (25 Teşrînievvel 1337), s. 2.
Fazıl Çifci, Kastamonu Camileri-Türbeleri ve Diğer Tarihi Eserler, Ankara 1995, s. 74-83, 286-289.
“Halimî Çelebi”, TDEA, IV, 49.