https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-nuceym-siraceddin
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Büyük dedesi Nüceym’e nisbetle İbn Nüceym lakabıyla anılır. Kaynaklar, hocalarından sadece ağabeyi Zeynüddin İbn Nüceym’in adını zikretmektedir. İbn Nüceym ilmî birikimi, titizliği, sade ve akıcı üslûbu sayesinde karmaşık meselelerle ağdalı fıkhî metinleri anlaşılır hale getirmekte maharet sahibiydi. Yaşadığı devirde devlet adamları, ulemâ ve halkın sevgisini kazandı. Cemâziyelevvel 993’te (Mayıs 1585) tamamladığı el-ʿİḳdü’l-cevher adlı risâlesinin başındaki bir ifadesinden o tarihlerde Şeyhûniyye Medresesi’nde ders verdiği anlaşılmaktadır (Şeşen, II, 230). 6 Rebîülevvel 1005 (28 Ekim 1596) tarihinde Kahire’de vefat etti ve ağabeyinin Seyyide Sekîne hazîresindeki kabrinin yanına defnedildi.
Eserleri. 1. en-Nehrü’l-fâʾiḳ. Hanefî mezhebinin temel fıkıh kitaplarından olan Ebü’l-Berekât en-Nesefî’ye ait Kenzü’d-deḳāʾiḳ’ın en önemli şerhlerinden biri olup birçok yazma nüshası günümüze ulaşmıştır (bk. KENZÜ’d-DEKĀİK).
2. İcâbetü’s-sâʾil. Tarsûsî Necmeddin Efendi’nin yargı hukukuna dair Enfaʿu’l-vesâʾil adlı eserinin muhtasarı olan kitap Brockelmann tarafından ağabeyi Zeynüddin İbn Nüceym’e nisbet edilmiştir (GAL Suppl., II, 87, 427).
3. Tetimme fi’l-furûḳ mine’l-Eşbâh ve’n-neẓâʾir. Zeynüddin İbn Nüceym’in meşhur eserinin altıncı bölümünü oluşturan “el-Furûḳ”u tamamlayan bir çalışmadır. Ahmed b. Muhammed el-Hamevî’nin el-Eşbâh ve’n-neẓâʾir şerhi Ġamzü ʿuyûni’l-beṣâʾir ile birlikte yapılan baskılarında (İstanbul 1290; Beyrut 1405/1985) nâşir tarafından Sirâceddin İbn Nüceym’e atfedilmiştir. el-Eşbâh ve’n-neẓâʾir’in Dımaşk baskısının (1403/1983) nâşiri Muhammed Mutî‘ el-Hâfız da esere yazdığı mukaddimede (s. 10) Sirâceddin İbn Nüceym’e nisbet ettiği Tetimme’yi altıncı bölümün sonuna eklemiş, baş tarafına koyduğu açıklamada ise İbn Âbidîn’in bu kısmın Zeynüddin İbn Nüceym’e ait olduğu yönündeki iddiasına dikkat çekmiştir (s. 493). Brockelmann ise eseri Zeynüddin İbn Nüceym’e nisbet etmektedir (GAL, II, 401; ayrıca bk. el-EŞBÂH ve’n-NEZÂİR).
4. el-ʿİḳdü’l-cevher fi’l-kelâm ʿalâ sûreti’l-Kevs̱er (Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 1582/3, vr. 73-94) (bu eserlerin yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, II, 252, 401; Suppl., II, 87, 266, 427; Şeşen, I, 266, 287-288; II, 230).
BİBLİYOGRAFYA
Zeynüddin İbn Nüceym, el-Eşbâh ve’n-neẓâʾir (nşr. M. Mutî‘ el-Hâfız), Dımaşk 1403/1983, s. 493; ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 10, 28.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1151, 1516-1517.
Muhibbî, Ḫulâṣatü’l-es̱er, III, 206-207.
İbnü’l-Gazzî, Dîvânü’l-İslâm (nşr. Seyyid Kesrevî Hasan), Beyrut 1411/1990, IV, 339.
Leknevî, el-Fevâʾidü’l-behiyye, s. 135.
Kāmûsü’l-a‘lâm, IV, 2544.
Brockelmann, GAL, II, 252, 401; Suppl., II, 87, 266, 427.
Îżâḥu’l-meknûn, I, 25.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 796.
Ziriklî, el-Aʿlâm, V, 196.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, VII, 271.
a.mlf., el-Müstedrek ʿalâ Muʿcemi’l-müʾellifîn, Beyrut 1406/1985, s. 522.
Ramazan Şeşen v.dğr., Fihrisü maḫṭûṭâti Mektebeti Köprülü, İstanbul 1406/1986, I, 266, 287-288; II, 230.
Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Ankara 1990, s. 125.