MANGITLAR - TDV İslâm Ansiklopedisi

MANGITLAR

Müellif:
MANGITLAR
Müellif: HAYRUNNİSA ALAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2003
Erişim Tarihi: 24.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/mangitlar
HAYRUNNİSA ALAN, "MANGITLAR", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/mangitlar (24.04.2024).
Kopyalama metni

Moğollar’ın efsanevî ataları olan Alankoa’nın evlâtlarından Nirunlar’a bağlanan Mangıtlar’ın ataları, Alankoa’nın yedinci göbekten torunu Tumine’nin dokuz oğlundan en büyüğü Caksu’nun Nuyaktin, Urut ve Mangkut adlı üç oğluna dayandırılır. Mangıtlar, Cengiz Han zamanında Tayciyutlar ile bir arada yaşıyorlardı. Ancak Huyıldar Seçen, kendisini takip eden bir grup Mangıt ile birlikte Camuha’dan (Camuka) ayrılarak Cengiz Han’a katıldı (Moğolların Gizli Tarihi, s. 62). Cengiz Han onu Anda diye anıyordu. Bu dönemde Cengiz Han ile birlikte hareket eden bu grup muharip olarak tanınıyor ve savaşlarda en önde yer alıyordu. Cengiz, Tayciyutlar’ı yendikten sonra onların yanındaki Mangıtlar’ın büyük bir kısmını öldürttü, bir kısmını da Codi Noyan’a verdi. Kubilay Han döneminde Mangıtlar’ın idaresini Codi’nin torunu Mangudai üstlendi. Babası Kutluğ Şah zamanında Mangıtlar bir tümen (hazara) oluşturuyordu. Cengiz Han, Çin’e sefere gönderdiği Mukali’nin maiyetine diğer kabile mensuplarının yanı sıra 1000 kişilik bir Mangıt birliği de vermişti (Fazlullah, I, 227).

Cengiz Han’dan sonra bütün Moğol gruplarının (ulus) bünyesinde bir miktar Mangıt vardı, ancak bunlar ağırlıklı olarak Cuci ulusu içinde Altın Orda sahasında etkili oldular. Burada sadece kabile yapılarını korumakla kalmayıp diğer göçebe Türk toplumu ile birleştiler ve kendilerini Türk saymaya başladılar (Yakubovskiy, s. 133). Kabilenin İslâmiyet’i kabulü de yine bu sıralarda gerçekleşti. Mangıtlar’ın meşhur beyi Edige’nin (İdigu, ö. 1419) atası Baba Tükles’in bu hususta önemli katkısı olmuştur. Baba Tükles’in dışında Seyyid Ata, Deştikıpçak sahasının en uzak yerlerine kadar giderek Özbek, Mangıt ve Tatarlar’ın arasında İslâmiyet’in yayılması için çalışmıştı (DeWeese, s. 104, 227). Mangıtlar, Altın Orda alanında sadece Türkleşip İslâmlaşmakla kalmamışlar, aynı zamanda bir güç merkezi oluşturarak beyleri vasıtasıyla bu devletin tarihinde etkili rol oynamışlardır.

Mangıt emîrleri Tuda Mengü (1280-1282), Tula Buga (1287-1291) ve Tokta (1291-1313), hanlar döneminde Altın Orda’da hanları tahta geçirip tahttan indirecek kadar güç kazanmışlardı. Emîr Nogay 1299’da Tokta Han’a karşı giriştiği mücadelede ölünce ona bağlı kabileler bazan Nogay, bazan da Mangıt-Nogay ulusu olarak anıldı (Kafalı, s. 132). Ruslar’ın Nogay diye adlandırdığı topluluk Orta Asya’da ve İran’da Mangıt olarak biliniyordu. Öte yandan Kırım ve Osmanlı kaynaklarında XVI-XVIII. yüzyıllarda Nogay kelimesine rastlanır. Altın Orda içerisinde Mangıtlar, esas olarak İdil (Etil) ırmağının iki tarafında ve Aral gölünden Sibir’e kadarki bölgede yaşamışlardır. XV ve XVI. yüzyıllarda Saraycık şehri Nogay ordasının en önemli merkezi sayılıyordu. Edige muhtemelen burada gömülüydü ve oğlu Nûreddin dahil olmak üzere kabilenin önemli şahısları buraya defnedilmişti. Şehir 1581’de Kazaklar’ın tahribatına uğradı.

Emîr Edige sadece Mangıtlar’ın değil Altın Orda Hanlığı’nın tarihinde de çok etkili olmuş bir şahsiyettir. Onun kahramanlıkları Edige destanı olarak halk arasında çok yaygındı. Edige Altın Orda’daki taht mücadelelerinde etkili olmuş (1396-1411) ve Timur Kutluğ Oğlan’ı tahta geçmesi için desteklemişti. Toktamış’a karşı Timur Kutluğ ile birlikte bir ara Timur’a sığınan Edige, daha sonra Timur’un oğlu Şâhruh zamanında bu hânedanla iyi ilişkiler kurmuş ve Şâhruh’a elçi gönderdiği gibi Şâhruh da oğlu Cuki’yi Edige’nin kızı ile evlendirmek istemiştir (Hâfız-ı Ebrû, I, 331-332).

XV. yüzyıl ortalarında Mangıtlar, Edige’nin torunu Vakkas Bey’in yönetimi altında Ebülhayr Han’ın saltanatında önemli rol oynadılar. Benzeri bir duruma Şeybânî Han’ın saltanatı sırasında da rastlanır. Vakkas Bey’in oğlu Mûsâ Mirza, Şeybânî Han’ı destekledi. Şeybânî Han, Mâverâünnehir’i ele geçirmeden önce Mangıt kabilesi tarafından han olarak seçilmişti. Burada Mûsâ Mirza’nın desteği sadece Mangıt kabilesiyle sınırlı kalmıyor, Nayman, Durmen, Kuşçu gibi diğer kabilelerin desteği anlamına da geliyordu (Kılıç, sy. 3-4 [1997], s. 60-61).

Kazan Hanlığı’nın Ruslar’ın eline geçmesi Nogay-Mangıtlar’ın göç sahasını daralttı, bu durum kabileler arasında geçim sıkıntısına yol açtı. Bu şekilde başlayan huzursuzluk 1557-1558’den itibaren Nogaylar’ın ikiye ayrılmasıyla sonuçlandı. Nogay ulusunu oluşturan Şirin, Barın, Kıpçak, Argun, Alçın, Kıyat, Mangıt kabilelerinden ilk dördü Kırım Hanlığı sahasına girerek Küçük Nogay ulusu diye anıldı ve Kırım Hanlığı tarihinde etkili oldu. İdil’in doğusunda kalan kalabalık gruba ise Büyük Nogay ulusu denildi (Kurat, s. 282).

Mangıtlar’dan büyük bir kitle, Kalmuklar tarafından 1620’de sürülünceye kadar Volga ve Emba arasında yüz yıl daha kaldı. Büyük bir bölümü Kuzey Kafkasya’ya göçtü ve burada sadece Nogay olarak anıldı. Bir başka grup da Hîve Hanlığı’na göç etti ve Amuderya deltasına yerleşti. Mangıtlar’ın ve bunların içindeki diğer Türk gruplarının Hârizm’e göçü muhtemelen Ebülgazi Bahadır Han’ın saltanatı (1642-1663) sırasında oldu. Hârizm’de Mangıt kabilesi Kongratlar ile nüfuz mücadelesine girdi. Bu mücadelede Hârizm Mangıtları Mâverâünnehir’de kendi kabile mensupları tarafından destekleniyordu. Bazı başarılardan sonra 1740’larda Mangıtlar Kongratlar’a yenildiler ve Hârizm’deki politik nüfuzlarını kaybettiler. Ancak Mâverâünnehir’deki etkileri daha uzun sürdü. Buhara Hanlığı’nda Canoğulları hânedanından sonra Mangıt hânedanı başa geçti. Mangıt hanları sülâlesinin reisi Atalık Muhammed Rahîm idi. Rahîm ve oğlu Dânyâl (Dâniyar) Buhara’da vezirlik yapmışlardı. Canoğulları’ndan son han olan Ebülgazi, kızını Mangıtlar’dan Dânyâl’in oğlu Mîr Murad Ma‘sûm Şah ile evlendirmişti. Böylece Mangıtlar ile Canoğulları arasında akrabalık bağı kurulmuştu. Sülâleden Mîr Murad Ma‘sûm Şah’tan sonra halefleri emîr unvanını kullanmışlardı. Dânyâl, Murad Ma‘sûm Şah, Haydar, Nasrullah, Muzafferüddin, Abdülahad ve Âlim Han, Buhara Hanlığı’nı yöneten Mangıt hanlarıdır (ayrıca bk. BUHARA).

Mangıtlar’ın Buhara Hanlığı içindeki yerleşim yerleri daha ziyade Zerefşân vadisiydi. 1868’de Grebenkin’in Karşi’de topladığı bilgilere göre Mangıtlar kendi merkezleri olarak Karşi’yi görüyorlardı ve sayıları 30.000 civarındaydı. Katta Kurgan’daki mevcutları ise 2000 kadardı (Mirza Abdülazîm Sâmi, s. 129). 1923’te Mâverâünnehir’deki toplam sayı 100.000 idi. Bunun 44.000’i Buhara yakınlarında, 34.000’i Karşi bölgesinde, 10.500’ü de Hârizm’de bulunuyordu (Kazak Soviet Entsiklopediyası, VII, 451). Mangıtlar, Kazak ve Özbek şecerelerinde bu ulusları oluşturan boy ve uruglar arasında zikredilir.


BİBLİYOGRAFYA

Rashiduddin Fazlullah, Jami‘u’t-Tawarikh: Compendium of Chronicles (trc. W. M. Thackston), Cambridge 1998, I, 102, 227.

Hâfız-ı Ebrû, Zübdetü’t-tevârîḫ (nşr. Seyyid Kemâl Hâc Seyyid Cevâdî), Tahran 1372, I, 331-332.

Moğolların Gizli Tarihi (trc. Ahmet Temir), Ankara 1986, s. 62, 93, 95.

A. D. Grebenkin, “Uzbeki”, Russkiy Turkestan. Sbornik izdanniy po povodu Politekhničeskovy vistavki, Moscow 1872, I, 87-89.

Ali Suâvi, Hive Hanlığı ve Türkistan’da Rus Yayılması (haz. M. Abdülhalûk Çay), İstanbul 1977, s. 48.

A. Zeki Velidi Togan, Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İstanbul 1981, s. 40, 43-44.

Mirza Abdülazîm Sâmi, Târîh-i Selâtîn-i Mangıtiye, Moskova 1962.

Mustafa Kafalı, Altınordu Hanlığının Kuruluş ve Yükseliş Devri, İstanbul 1976, s. 132.

A. Şekerim Hudayberdiulu, Turik, Kırgız-Kazak Hem Handar Şeceresi, Almatı 1991, s. 60-61.

Akdes Nimet Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1992, s. 282.

A. Yu. Yakubovskiy, Altın Ordu ve Çöküşü (trc. Hasan Eren), Ankara 1992, s. 133.

D. DeWeese, Islamization and Native Religion in the Golden Horde, Pennsylvania 1994, s. 104, 227.

Nurten Kılıç, “Change in Political Culture The Rise of Sheybani Khan”, Cahiers d’Asie centrale, sy. 3-4, Tachkent-Aix-en-Provence 1997, s. 60-61.

Yu. Bregel, “Mangit”, , VI, 417-419.

“Mangıt”, Kazak Soviet Entsiklopediyası, Alma-Ata 1971, VII, 451.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 27. cildinde, 570-571 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER