MİFTÂHU’l-ULÛM - TDV İslâm Ansiklopedisi

MİFTÂHU’l-ULÛM

مفتاح العلوم
MİFTÂHU’l-ULÛM
Müellif: MEHMET SAMİ BENLİ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2020
Erişim Tarihi: 15.10.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/miftahul-ulum
MEHMET SAMİ BENLİ, "MİFTÂHU’l-ULÛM", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/miftahul-ulum (15.10.2024).
Kopyalama metni

Konunun önemi, kitabın adı ve planı hakkında kısa bilgi verilen bir mukaddimeden sonra üç bölüme ayrılan eserin birinci bölümünde sarfın mahiyeti ve tarifi, harfler ve mahreçleri, kelimelerin teşekkülü, kalıp ve vezinleriyle sarfın tamamlayıcısı niteliğinde kabul edilen iştikak konusu incelenmiştir. İkinci bölümde nahvin tarifi ve faydası, âmil, ma‘mul, i‘rab ve i‘rab alâmetleri gibi Arap dilinin söz dizimi kurallarına ve sebeplerine dair mantıkî izahlar yapılmıştır. Üçüncü bölümde meânî ve beyân ilimlerinin tarifleri, isnad, müsnedün ileyh, müsned, fasıl-vasıl, îcâz-ıtnâb ve kasr bahisleriyle inşâî (talebî) cümleler ve söz dizimi içinde fiillerin etkisinde bulunan öğeler (müteallikat) gibi meânî ilminin temel meselelerinden sonra beyân ilminin ana konuları olan teşbih, mecaz, istiare, kinaye ele alınmış, ardından bedî‘ ilmine geçilerek mâna ve lafız sanatları incelenmiştir. Bu bölümün sonunda -mantık disiplinine ait olmakla birlikte- meânî ilminin tamamlayıcısı kabul edilen hudûd, istidlâl, kıyas bahisleriyle meânî ve beyânın tamamlayıcısı olarak şiir, aruz, vezin ve kafiye incelenmiştir. Ardından Kur’an’a yapılan bazı itirazlara temas edilmektedir. Bu itirazlar Kur’an’da görülen birkaç yabancı kelime, i‘rab hataları, Kur’an’ın erişilmez edebî bir eser olmadığı, içinde mâna bozuklukları, çelişkiler ve gereksiz tekrarların bulunduğu, şiir niteliği taşımadığı beyan edilmekle birlikte (Yâsîn 36/69) bazı âyet veya cümlelerin belli şiir bahirleri kalıbında olduğu noktalarında yoğunlaşmaktadır. 100’e yakın âyet çerçevesinde ele alınan bu bahiste Sekkâkî itirazlara cevap vermektedir.

Miftâḥu’l-ʿulûm’un özellikle meânî, beyân ve bedî‘ ilimlerini kapsayan üçüncü bölümüyle Arap edebiyatında meşhur olan Sekkâkî, Abdülkāhir el-Cürcânî’nin Delâʾilü’l-iʿcâz’ı ile Esrârü’l-belâġa’sı, Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı ve Fahreddin er-Râzî’nin Nihâyetü’l-îcâz’ından yararlanmakla birlikte mantıkî bir örgü içinde az örnek, bol tanımlama ve gruplandırmalarla belâgat mevzularının incelenmesinde özgün bir yaklaşım getirmiştir. Ancak felsefeye olan düşkünlüğü yüzünden Sekkâkî, Arap üslûbunu Yunan bilim ve terimlerine uygulama gayretiyle uzun ibareler kullanmış, bunun sonucunda ifadesinde okuyucuyu zorlayan birtakım güçlükler ortaya çıkmıştır. Miftâḥu’l-ʿulûm Kahire (1317, 1318, 1348, 1356), İstanbul (1317), Bağdat (nşr. Ekrem Osman Yûsuf, 1402/1982) ve Beyrut’ta basılmıştır (ts. [el-Mektebetü’l-ilmiyyü’l-cedîde]; nşr. Naîm Zerzûr, 1403/1983; nşr. Abdülhamîd Hindâvî, 1420/2000).

Hüsâmeddin el-Hârizmî tarafından şerhedilen eser (Süleymaniye Ktp., Yahyâ Tevfik, nr. 1109/1278; Esad Efendi, nr. 2996) özellikle üçüncü bölümüyle belâgat âlimlerinin dikkatini çekmiş ve telifinden itibaren bu bölüm üzerinde telhis, şerh, hâşiye ve recez şeklinde birçok mensur ve manzum çalışma yapılmıştır (, II, 1762-1767). Şerhlerinden en çok itibar görenleri Kutbüddîn-i Şîrâzî, Teftâzânî ve Seyyid Şerîf el-Cürcânî’ye ait olanlardır (Gümüş, s. 165). Miftâḥu’l-ʿulûm’a dair kaleme alınan eserler arasında önemini günümüze kadar koruyan çalışma Hatîb el-Kazvînî’nin Telḫîṣü’l-Miftâḥ’ıdır. İfadesinin açıklığı, üslûbunun kolaylığı, metot ve planının düzgünlüğü ile aslını gölgede bırakan Telḫîṣü’l-Miftâḥ yıllarca ders kitabı olarak okutulmuş ve üzerine birçok şerh ve bazı şerhlerine dair çok sayıda hâşiye yazılmıştır. Bu şerhler arasında Sa‘deddin et-Teftâzânî’nin eş-Şerḥu’l-Muḫtaṣar’ı ile (Muḫtaṣarü’l-meʿânî) (eş-Şerḥu’)l-Muṭavvel’i, İsâmüddin el-İsferâyînî’nin el-Aṭvel’i, İbn Ya‘kūb el-Mağribî’nin Mevâhibü’l-fettâḥ fî şerḥi Telḫîṣi’l-Miftâḥ’ı ve Bahâeddin es-Sübkî’nin ʿArûsü’l-efrâḥ fî şerḥi Telḫîṣi’l-Miftâḥ’ı meşhurdur. Teftâzânî el-Muṭavvel’i, başta Abdülkāhir el-Cürcânî’nin Delâʾilü’l-iʿcâz’ı ve Esrârü’l-belâġa’sı olmak üzere belâgata dair daha önce yazılmış eserleri inceledikten sonra kaleme almıştır. Kitabında Telḫîṣ’te bulunan kapalı hususları şerhetmiş, önceki kitaplardan bazı bilgiler ilâve etmiş ve Kazvînî’nin eski bilginlere yönelttiği itirazlardan haksız bulduklarına cevap vermiştir. Ayrıca gerek Miftâḥu’l-ʿulûm’da gerekse Kazvînî’nin el-Îżâḥ’ında kapalı bulduğu hususları açıklamıştır. Teftâzânî bu eserini 748’de (1347) tamamlamıştır (el-Muṭavvel, s. 127, 741). Kitap İstanbul (1260, 1286, 1304, 1309) ve Beyrut’ta (nşr. Abdülhamîd Hindâvî, 1422/2001) basılmıştır. Teftâzânî, daha sonra bu eserini ihtisar etmesi yönündeki talepler üzerine 756’da (1355) Muḫtaṣarü’l-meʿânî’yi kaleme almıştır (Muḫtaṣarü’l-meʿânî, s. 3; Ahmed Matlûb, s. 570-573). Bu kitabın da birçok baskısı mevcuttur (İstanbul 1259, 1286, 1289, 1307). Hatîb el-Kazvînî’nin el-Îżâḥ’ı da kendi ifadesiyle Telḫîṣ’teki kapalı hususların açıklanması ve onda bulunmayan bazı bilgilerin ilâve edilmesi suretiyle ortaya çıkmış bir tür şerh mahiyetindedir. Telḫîṣü’l-Miftâḥ’a dair çok sayıda şerhin dışında özetleme, nazma çekme, Osmanlı Türkçesi’ne çevirme şeklinde çalışmalar yapılmıştır (, I, 473-479; II, 1762-1767; Ahlwardt, VI, 366-386; , I, 294-296; Suppl., I, 515-519; Ömer Ferruh, III, 487-489, 753-754). Bunlar arasında Abdünnâfi İffet Efendi’nin en-Nef‘u’l-muavvel fî tercemeti’t-Telhîs ve’l-Mutavvel’i ile Mehmed Zihni Efendi’nin Telḫîṣ, Muḫtaṣarü’l-meʿânî, el-Muṭavvel ve Seyyid Şerîf el-Cürcânî hâşiyesindeki beyitleri şerh ve tahriç ettiği el-Kavlü’l-ceyyid’i özellikle belirtilmelidir. Teftâzânî’nin Muḫtaṣarü’l-meʿânî, Mağribî’nin Mevâhibü’l-fettâḥ, Sübkî’nin ʿArûsü’l-efrâḥ adlı şerhleriyle Muhammed b. Ahmed ed-Desûkī’nin Muḫtaṣarü’l-meʿânî hâşiyesi Şürûḥu’t-Telḫîṣ adıyla bir arada basılmıştır (I-IV, Kahire 1937). Bâbertî’nin Şerḥu’t-Telḫîṣ’i de neşredilmiştir (nşr. Muhammed Mustafa Sûfiyye, Trablus 1392/1983).


BİBLİYOGRAFYA

Ebû Ya‘kūb es-Sekkâkî, Miftâḥu’l-ʿulûm (nşr. Naîm Zerzûr), Beyrut 1403/1983.

Teftâzânî, el-Muṭavvel (nşr. Abdülhamîd Hindâvî), Beyrut 1422/2001, s. 127, 741.

a.mlf., Muḫtaṣarü’l-meʿânî, İstanbul 1307, s. 3.

, I, 473-479; II, 1762-1767.

Edward Van Dyck, İktifâʾü’l-ḳanûʿ, Beyrut 1986.

, VI, 366-386.

, I, 1034; II, 1509.

, I, 294-296; , I, 515-519.

Ahmed Matlûb, el-Ḳazvînî ve Şürûḥu’t-Telḫîṣ, Bağdad 1387/1967, s. 570-573.

Şevkī Dayf, el-Belâġa: Teṭavvür ve târîḫ, Kahire, ts. (Dârü’l-maârif), s. 288.

, III, 487-489, 753-754.

Sadreddin Gümüş, Seyyid Şerîf Cürcânî ve Arap Dilindeki Yeri, İstanbul 1984, s. 165.

F. Krenkow, “Sekkâkî”, , X, 329.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2020 yılında Ankara’da basılan 30. cildinde, 20-21 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER