https://islamansiklopedisi.org.tr/nim-sakil
Türk mûsikisinin yirmi dört zamanlı büyük usullerinden olan nîm-sakīl usulüne bu isim, kırk sekiz zamanlı sakīl usulünün zaman sayısı bakımından yarısı olduğu için verilmiş olup sakīl usulünün ortasından yirmi dört zamanlı bir bölümün çıkartılmasıyla elde edilmiştir. Geriye kalan diğer darblar sakīl ile aynıdır. Nîm-sakīl usulü bir dört, iki altı ve yine iki dört zamandan, diğer bir ifadeyle bir sofyan, iki yürük semâî ve yine iki sofyandan oluşmuştur. 24/4’lük ikinci ve 24/2’lik üçüncü mertebeleriyle kullanılan nîm-sakīl usulünün daha çok 24/4’lük mertebesi tercih edilmiştir.
Usulün 1. darbı kuvvetli, 2. darbı yarı kuvvetli, 3. darbı zayıf, 4. darbı kuvvetli, 5. darbı yarı kuvvetli, 6. darbı zayıf, 7. darbı kuvvetli, 8. darbı zayıf, 9. darbı kuvvetli, 10. darbı yarı kuvvetli, 11, 12, 13 ve 14. darbları zayıf, 15. darbı kuvvetli, 16. darbı yarı kuvvetli, 17. darbı kuvvetli, 18. darbı zayıf, 19. darbı yarı kuvvetli ve 20. darbı zayıftır. Kâr, beste, peşrev ve ilâhi gibi formlarda kullanılmış olan usule örnek olarak Buhûrîzâde Mustafa Itrî’nin nevâ makamında, “Gülbün-i îyş mîdemed sâkī-i gül‘izâr kû?” mısraıyla başlayan kârının baş tarafları verilebilir. Bu usul eskiden daha sade darblarla, yani ikinci altı zamanla bunu takip eden dört zamanın vuruşları velvelesiz olarak kullanılırken bu vuruşlar daha sonraki dönemlerde parçalara ayrılarak velvelelendirilmiştir; bugün bu velveleli şekil kullanılmaktadır.
BİBLİYOGRAFYA
Hâşim Bey, Mûsikî Mecmuası, İstanbul 1280, s. 7.
Suphi Ezgi, Nazarî-Amelî Türk Musikisi, İstanbul 1935, II, 153-154.
Özkan, TMNU, s. 654-655.
Sadettin Heper, “Türk Musikisinde Usuller”, MM, sy. 346 (1978), s. 9.